Ülkemizde Sivil Toplum Örgütleri Acınacak Haldedir
İdris Ortakaya
Demokrasinin olmazsa olmazlarından olan siyasi partiler, ne denli önemli ise sivil toplum örgütleride o oranda önemlidir. Çağdaş demokrasi ile yönetilen ülkelerde, sivil toplum örgütleri demokrasinin olmazsa olmazıdır. STK lar çağdaş toplumlarda bireylerin güven duydukları önemli kuruluşlardır. Devlet yöneticiler ininde çok ciddiye aldıkları, görüş ve önerilerine değer verdikleri önemli kuruluşlardır.
Ülkemizdeki sivil toplum örgütleri ile çağdaş Ülkelerdeki sivil toplum örgütlerini kıyasladığımızda sınıfta kalmış olduğumuzu görürüz. Bu durum bizim ülkemizde demokrasinin yerleşmesi için daha çok çaba harcamamızın açık bir göstergesidir. Açıkça ifade etmemiz gerekirse, çağdaşlaşma yolunda ciddi bir çaba harcıyoruz. Ancak çağdaş ülkeler seviyesine gelebilmemiz için toplumsal anlamda bireyleşme konusunu çözmeliyiz. Bilinçli toplum, bireyleşmiş, eğitimli toplumların çözemeyeceği hiçbir sorun göremiyorum.
Ülkemizde var olan 100 binlerce dernekler kumarhane olarak işletilmekteler. Kumarhaneciler, dernek olmanın avantajlarını kullanarak sivil toplum örgütlerini ticari bir yapıya dönüştürmüşlerdir. Bu durum gerçek sivil toplum örgütleri için ve devlet yöneticileri için utanç verici bir durumdur. Bu kuruluşlar denetim altına alınmalı ve bu utanç verici durumdan kurtarılmalıdır.
Sayıları 100 binlere ulaşan meslek kuruluşları adı altında derneklerden odalara dönüşen kuruluşlar, tam bir sömürü düzeninin ifadesidir. Zar zor geçimini sağlamaya çalışan esnafımızın sırtına binmiş parazitlerdir. Ne yazık ki bunlarında adı sivil toplum örgütüdür. Tabi ki çok az sayıda ki mesleki kuruluşları bunlarla ayni kategoriye koymuyorum. Bu oda ağaları, bunların birlik başkanları, bunların federasyon başkanları bunların konfederasyon başkanları da işin içine girince sömürünün boyutunu siz düşünün. Devletin desteği ile esnafı söğüşleyen bu yapı mutlaka devlet tarafından denetim altına alınmalıdır. Mali kontrol sağlanmalıdır. Çünkü bu kuruluşlar para harcamak için her türlü yola başvurmaktadırlar. Bir bakarsınız sosyal tesis adı altında trilyonlarca para harcamışlar. Bir bakarsınız beş yıldızlı oteller inşa edip turizmciliğe atılmışlar. Daha önceki yazılarımda da bahsetmiş olduğum önemli bir hususu tekrar ediyorum eski ve Şu andaki Genel başkanların mal varlığı devletçe incelenmeli. Hatta federasyon başkanlarının da.
Bu sömürü düzenine göz yuman yöneticiler vebalden kurtulamazlar. Biz kimseyi suçlamıyoruz. Sistemin yanlışlığından bahs ediyoruz. Ülkemizde birçok alanda bozuk yapılanmalar mevcuttur. Demokrasiye tam anlamı ile geçemeyişimizin en önemli sebebi her on yılda bir demokrasinin askıya alınmasıydı. Çok şükürler olsun bu bozukluk düzeltildi. Bundan böyle diğer bozuk yapılar düzeltilir diye umut ediyoruz. Bu konu Sayın Başbakanımıza ulaştırılır ise inanıyorum ki Başbakanımız bu işle ilgili talimat verecektir.
