İdris Ortakaya

Seferberlik ilan edildi…

İdris Ortakaya

Başkent platformu olarak, 9 yıldır " İnsanı Yaşat Ki Devlet Yaşasın" anlayışını şiar edindik. Her fırsatta "DEVLETİN SAHİBİ MİLLETTİR" dedik. Genel Başkanımız sayın Dr. Mustafa Kurt imzası ile Başkent platformu olarak aylar öncesinde seferberlik ilan edilmesi hususunda kamuoyuna ve yetkililere çağrıda bulunduk. Bizimle birlikte haraket eden 1200 sivil toplum kuruluşu ile birlikte nasıl br ihanet çemberi içinde olduğumuzun farkındaydık, çünkü…

Seferberlik ilanına ilişkin çağrımız bugün sayın Cumhurbaşkanımızın "Milli Seferberlik” ilanı ile karşılık bulmuştur. Hayırlara vesile olsun.

Değerli okurlarım, emperyalist güçlerin önünde en büyük engel olarak görülmektedir, TÜRKİYE…  Tüm oyunlarını bozduk. Plan ve programları alt üst oldu. Türkiye engelini aşmak için her yolu denediler. İhanetçi taşeronlar kiralayarak üstümüze saldılar. Akla hayale gelmeyen yöntemler uyguladılar. Tek amaçları Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı tasfiye ederek kendilerine itaat eden birilerini yönetime getirmekti. Edemediler. Ancak vazgeçmediler de... FETÖ, PYD, PKK, DEAŞ gibi örgütleri üstümüze salarken kendileri de bu örgütlerin arkasında tüm güçleri ile durdular. Yenildiler. Yine de vazgeçmediler. Vazgeçmezler de. Bu anlamda bu alçakların çok tehlikeli işler yapabileceklerini aklımızdan çıkarmamalıyız. Bunlar bizim en acımasız düşmanlarımızdırlar. Her türlü girişim, saldırı bunlardan beklenir… Uyanık olmak zorundayız. Hep tetikte olmalıyız. Bu anlamda Milli seferberlik önemlidir.

100 yıl önceki emelleri peşindeler, işte bu emperyalistler…  Aynı şeyleri hayal etmektedirler. Osmanlı İmparatorluğunu parçaladılar. Böldüler ve yönettiler. Şimidi de nostaji yapmak istiyorlar. Ancak biz de Devlet olarak yüz yıl önceki durumda değiliz. 80 milyonluk inançlı, vakarlı bir toplum TÜRKİYE… Güçlü bir orduya sahibiz… Ve, hepimiz Türk ordusunun birer neferiyiz.

Savunma sanayimiz her geçen gün dışa bağımlılığını azalatmakta…Yerli ve milli kaynaklarımızla bölgenin en güçlü ülkesiyiz… . Öyle kolay lokma değiliz. Bizi yutmak isteyenin boğazında kalırız… Unutmasınlar, bundan böyle bu bölgede biz de varız. Hiç bir güç bizi dışlayarak bölgemizde bizden habersiz bir oyun kurgulayamaz… TÜRKİYE, bölgenin oyun kurucu ülkesidir. Biz Suriye değiliz. Suriyenin sığınacağı bir Türkiye var. Bizim sığınacağımız hiç bir yer yoktur. Bu anlamda bize oyun kuranlar iyi bilmelilerki seksen milyon şehit olmadan oyunlarını gerçekleştiremezler.

Evet değerli okurlarım, çok ciddi bir ihanet organizasyonu ile karşı karşıyayız. Gün ayrışma, darılma, küsme günü değildir. Gün birleşme günüdür. Kardeşliğimizin doruk yapması günüdür. Gün siyasi fikir ayrılığı günü değildir. Gün vatandan yana olma günüdür. Bir vatan var bir de vatan hainleri. Vatan hainleri yaptıkları ihanetin bedelini mutlaka ödeyecekler. Bundan hiç bir kuşku duymuyorum. Vatanseverlerde en büyük mükafatla ödüllendirileceklerdir. Nedir bu ödül. Bu cennet vatanda çocuklarımızla, torunlarımızla yaşamayabilme ödülüdür. Bundan daha büyük bir ödül olabilir mi?

Terörü lanetlemek yetmez. Terörü yapan, yaptıran, arkasında olan alçaklarla mücadele etmek zorundayız. Bu mücadele içinde hepimiz görev almalıyız. Bu alçak insanlık düşmanlarını gördüğümüz her yerde ilgililere bildirmek her yurttaşın görevi olmalıdır. Herkes kendisini bu ülkenin polisi, askeri gibi görmelidir. Böyle görebildiğimiz taktirde bu şerefsizler içimizde barınamazlar. Kaçacak delik aramak zorunda kalırlar.

Birleşmiş Milletler Teşkilatının daimi beş üyesinden birisi herhangi bir kararın alınmasına itiraz ederse o karar alınamaz. Böyle adaletsiz alçak bir teşkilat Dünyayı temsil edemez. Cumhurbaşkanımız bu alçakların adaletsizliklerine karşı gür sesiyle "Dünya beşten büyüktür" derken dünyayı paylaşan bu alçaklar tarafından sevilmesi mümkün olabilir mi? Dünyanın düzenini değiştirmeye çalışması düşmanlarını çıldırtmaz mı? O yüzden Erdoğan düşmanlığı Dünya gündemindedir. Bu gün Halep'teki katliami görüşmek üzere toplanan Birleşmiş Milletler Teşkilatının ABD sözcüsü Rusyayı şiddetle kınadı ve hakaretlerde bulundu. Rus sözcüsü de “siz önce kendi yaptıklarınızın hesabını verin” dedi. Göstermelik yapılan toplantılarında Haleple ilgili hiçbir ciddi karar almadan toplantı sona erdi. Ciddi bir karar alma şansları da, zaten olamaz. Çünkü bu alçaklar Dünyayı beşe bölmüş diledikleri gibi at koşturuyorlar. Danışıklı dövüşüyorlar. Cumhurbaşkanımızın olağanüstü çabaları sonunda Halepteki mazlum insanların tahliyesi başladı. Allah zalimleri kahretsin. Mazlumların yardımcısı olsun.

Cumhurbaşkanımızın seferberlik ilanını küçük beyinlilerin sağlıklı değerlendirmeleri beklenmez… Nitekim bu konu ile ilgili açıklamalar yaparak "Cumhurbaşkanının hukuki anlamda böyle bir yetkisi yoktur" şeklindeki açıklamaları akıl tutulmasının bir göstergesidir. 15 Temmuz ihaneti bastırıldıktan sonra, Cumhurbaşkanımız tehlikenin tamamen geçmediğini söyleyerek vatandaşlarn nöbete devam etmesini istemişti. Vatandaşlar da bu isteğe uygun haraket ederek nöbete devam ettiler. Bu yasal bir yetkiden mi kaynaklanıyordu. Ülke savunması için yasal bir kılıf aranmaz. Cumhurbaşkanı seferberlik ilan ettim derken, tüm vatandaşlar silah altına alınsın, vatandaşların araç ve gereçleri Devletin denetimine verilsin gibi bir telepde mi bulundu? Elbette değil. Her vatandaşın, kendisini ülkesinin sahibi görerek, terörü, teröristleri ve arkasındaki hainlerin eylemlerine engel olunsun, dedi. Müdahale etsin... Hiç bir şey yapamıyorsa güvenlik güçlerine TERÖRİSTLERİ bildirmesini istedi. Yani Cumhurbaşkanımız yurtdaşlarına yurttaşlık görevlerinizi gereği gibi yapın, söyleminde bulundu.  İyi bir yurttaş olabilmemiz için seferberlik ilanında bulunan Cumhurbaşkanımızın yurttaşlarından istediği çok doğal ve doğru bir talepdir…

Bizim bizden başka dostumuz yok. Biz çok asil bir milletiz. Dünyanın en ahlaklı, en insani bir kültürüne sahibiz. Avrupanın ahlaksızlıklarını modern, çağdaş bir kültür olarak görenlerin Avrupaları kendilerine mubarek olsun. Bizim kendimize has ahlaki ve insani kültürümüz 600 yıl dünyaya yön vermiş ve insan olmayı ortak payda olarak görmüş muthiş bir bakış açısıdır. Emperyalist güçlerin Avrupalı ortaklarının yalan, yanlış, ikiyüzlü ahlaksız politikaları bize sökmez. Çok şükür bu bilince ulaşmış durumdayız…. BU BÖYLE BİLİNE…

Saygılarımla…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları