İdris Ortakaya

Seçimi kim kazandı kim kaybetti

İdris Ortakaya

Seçimi kısmen kazananları sıralayacağım, lütfen dikkatle takip ediniz.
Başta, İngiltere. sonra sırasiyle, İsrail, Fransa, İran, Suriye, İtalya, ABD ve Nato üyesi olan diğer ülkelerin tamamı…
Kısmen kaybeden TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ dir.
SEÇİMDEN ÖNCEKİ dış basının başlıklarına bakalım?
İngiliz The Guardan gazetesinin başlığı "Erdoğan daha fazla güç kazanmamalı, felaket olur"
ABD New Yok Times Gazetesinin başlığı; "ABD ve NATO Erdoğanı durdurmalı"
SEÇİMDEN SONRA ise;
Fransa basını "Osmanlının düşüşü", İtalyan basını, "Yeni bin yılın Selehattini Eyyubisi son metroda durduruldu", İran basını "Osmanlı İmparatorluğunu canlandırma hayallerinin sonu"..
DIŞ DÜNYANIN BAKIŞI BELLİ…
Bu bakış "ülkemizin yürüyüşünü durdurma üzerine yoğunlaşmış"…
HAÇLI ZİHNİYET hortlamış "tüm düşman güçler aynı safta yer almışlardır".
Sonuçlar kısmen başarılı olduklarını da ortaya koymaktadır.
BİZLER, HALKIN TERCİHİNE ELBETTE Kİ SAYGI GÖSTERMEK MECBURİYETİNDEYİZ.
Ancak bu durum tam olarak HALKIN TERCİHİNİ YANSITMAMAKTADIR.
Dış düşmanların, muhalefet ile birlikte "Erdoğan Düşmanlığı" zirve yapmış, ülkenin batması pahasına Erdoğan'ın kaybetmesi planlanmış, bu düşünce toplumun her katmanına enjekte edilmiştir.
Seçim sonuçları muhalefet partileri olan CHP ve MHP'nin bir gelişme sağladığını söyleyemez… Yerlerinde saymışlardır…
En önemli gelişmeyi sağlayan BDP olmuştur.
Kürt halkı kandırılmiş, BDP'ye oy vermek "barış ve özgürlüğe hizmet etmektir" söylemi ile geniş halk kitlelerine ulaşılmış "sol kesim ve alevi kesimin bir kısım oyları ile" mevcut oyunu yüzde 7 geliştirerek AK Parti'nin tek başına iktidar olması engellenmiştir.
BDP'ye oy verenlerin bir bölümü BDP'nin PKK tarafından yönetildiğini bilmektedirler.
Ancak hiç kendilerine sordular mı?
PKK kimler tarafından yönetiliyor.
Eminim bu sorgulamayı yapmadan oylarını kullandılar.
Sandığa gitmeyen yaklaşık yüzde on seçmen de şu anda pişman olmuş durumdadırlar.
Erken seçim olursa bu tablo AK Parti'nin lehine değişecektir.
Ülkemiz Koalisyon hükümetlerinden çok sıkıntı yaşamış ve koalisyonlardan bu ülkeye hizmet gelemeyeceğini bilmektedirler.
Ancak şu andaki tablo bizleri ikibinli yıllarda yaşadığımız sıtıntılı döneme götürme işaretini vermektedir.
AK Parti'nin son on yılda yaptığı hizmetler seksen yıldan günümüze kadar yapılmamıştır.
Olağanüstü gayretlerle ülkeyi mükemmel bir yapıya kavuşturmuş ve bölgenin parlayan yıldızı haline gelmiştir, TÜRKİYE.
Yanlışları yok mu?
Elbette vardır.
Yolsuzluk olayları, çamur atma olayı olsa bile bu leke temizlenememiştir.
Kendilerine yakın olan iş adamlarının dışındaki iş adamlarına adil ve eşit davranılmayışı da aşikardir.
Benim gibi düşünmeyene yaşama hakkı vermem mantığı tehlikeli ve yanlış bir mantıktır.
Aday belirlemelerindeki yanlışlar da bu kısmi yenilginin sebepleridir.
Devlette herkesi kontrol etme imkanı yok.
Ancak iyi bir denetimle yapılabilecek yolsuzluklar asgariye inebilir.
Böyle bir mekanizma oluşturulamadı.
İnsanın olduğu her yerde haksızlık olur.
Yolsuzluk yapılır.
Ülkeyi robotlar yönetirse bu sorun ortadan kalkar.
Yoksa her kesin başına bir jandarma dikseniz, jandarmayla ortak olur yine yapacağını yapar.
Bu bir ahlaki sorundur.
Ne yazık ki bu ahlakta insanları yetiştirememişiz.
Yolsuzluklar geçmişte de oldu, günümüzde de oldu, gelecekte de olacaktır.
İyi sağlıklı bir denetim mekanizması oluşur, sıkı bir denetim altına alınırsa o taktirde asgariye inebilir.
Bu namus tellallığı yapanlarrın eline fırsat geçerse emin olun ki en büyük namusuzluğu onlar yapar.
Bu sorun toplumsal ve ahlaki dejenerasyon sorunudur.
Bu anlamda, bir ülke yönetiminde bir takım olumsuzlukların olmaması mümkün değildir. Bir apartman yönetiminde bile bir çok sorun yaşanırken, yüz ülkeden daha büyük olan ölkemizde bir takım olumsuzlukların olması kaçınılmazdır. Bizim ölçümüz artı ve eksileri değerlendirerek, doğru bir sonuca ulaşmaktır. AK Parti'nin doksan tane doğrusu varsa on tane de yanlışı vardır. Bu yüzdendir ki bizim kalkınmamızı istemeyenler bize düşmanlık etmektedirler. Onların isteği doksan yanlışa karşılık on doğru ile yetinelim. Küçük kalalım. Cılız kalalım. Onlara itaat edelim. Onların emrinde olalım. Onlara uşaklık edelim.
AK Parti yönetimi şapkasını önüne koyup düşünmelidir. Hükümeti tek başına kurabilecek formüller üzerinde çalışmalıdır. Çok zor bir şey değil geçmişte bir çok örnekleri vardır. Kimseyle koalisyon oluşturmadan, diğer partilerin içinde dünya ve ülke gerçeklerini görebilen aklıbaşında seksen milletvekili çıkar diye düşünüyorum. Ya da erken seçim mi? Doğru adım atılmalı.
Yeni bir seçimin istikrarı sağlayabilecek bir sonuç getireceğinden eminim.
Düşünün, tüm haçlı şeytanlar Erdoğan'ın güçlenmesini istemiyorsa o taktirde Erdoğan doğru şeyler yapıyor demektir.
Bizdeki yerli iş birlikçiler de inşallah bu olayı doğru tahlil ederek yanlışlarından dönerler… Saygılarımla…

Yazarın Diğer Yazıları