İdris Ortakaya

Oda, Federasyon, Konfederasyonlardaki 'Ağalıklar' Son Bulmalı...

İdris Ortakaya

Geçmişte sendikalardan çektiğimizi, şimdi odalardan, federasyonlardan, konfederasyonlardan mı çekeceğiz… Yetimin hakkı sorulmayacak mı, bu "ağalara"… Yoksa, sen ağa, ben ağa, bu ineği kim sağa, misali, "eski tas, eski hamam" bu devran sürecek mi, sürdürülecek mi? Şahsi kanaatim şudur ki; Sayın Başbakanımız, "yüz binlerin hakkını" onlara yedirmez… Ben bunu bilir, bunu söylerim…
Düşünebiliyor musunuz? Bir ülkede birtakım insanlar, milyonlarca insanın emeğini sömürmek için, hem de o ülke hükümetinin çıkardığı yasa ile, sömürünün resmileştirilmesi sağlanmış olsun. Maalesef bu sömürü sistemi bizim ülkemizde "Türkiye'de" gerçekleşti.
Geçmiş hükümetler döneminde siyasilerle çıkar guruplarının işbirlikleri sonunda çıkarılan yasalarla, bu ülke insanları iliklerine kadar sömürülmüşlerdir. Ne yemlik haneler kuruldu, ne vergi iadeleri dağıtıldı, ne krediler batırıldı, ne bankalar iflas ettirildi, bankerler vasıtasıyla dolandırılmayan insan kalmadı. Düşünün? bu pislikleri, bu sıkıntıları vatandaşlarına layık gören siyası iktidarlar, bu ülkeyi on yıllarca yönetmişlerdir. 
Ülkemizde yapılan yanlışları, mevcut yönetim tek tek ele alarak düzeltiyor. Kısaca hatırlamaya çalışalım. 
SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur gibi kurumların mensuplarının yaşadıkları rezaleti unuttuk mu?
SSK., Bağ-kur mensuplarının ilaçlarını alamadıkları günleri unuttuk mu? Hastanelere kabul edilmediklerini unuttuk mu? 
Bu rezaleti düzeltmek için herkes şikayetçi oluyordu ama düzeltmeye kimsenin gücü yetmiyordu. Bu çok ciddi reform yapılmış oldu. Her on yılda bir yapılan ihtilaller tarihin derinliklerine gömüldü. Her on yılda bir olan depremin zararını en aza indirebilecek önlemler alınmaya başlandı. Gecekondulaşmaya son verildi, TOKİ vasıtasıyla… Ülke modern kentlerle donatıldı. 81 il, 650 ilçe yolu,  çift yola kavuştu. Ülke bir sente muhtaçken, İMF.'nin önünde esas duruşa geçenler ve ülkeyi İ.M.F. talimatları doğrultusunda yönetenler, şimdi görsünler İMF. nasıl dize getirildi.
Devleti yönetenlerin bu önemli başarılarından onur duymayan bir yurttaş düşünemiyorum. AB. üyesi olan birkaç ülkenin iflas ettiği günümüzde dimdik ayakta duran ve dünyada saygınlığını giderek artıran bir   bir ülke vatandaşı olmanın onurunu bizlere yaşattıkları için başta Başbakanımız olmak üzere emeği geçen herkese minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. 
Şu anda ülkemiz emekçilerinin sırtında bulunan sömürü kamburunun sıkıntısından kurtulmak için Sayın Başbakanımızın, bu sömürü düzenine dur demesi gerekmektedir. 
Oda ağalıklarından söz ediyorum. 
Bu sömürü düzeninin sahiplerinin "gözden ırak durma çabaları" beyhudedir… Başbakanımızın kurmaylarının dikkatinden kaçmış olmaları "pek bir şey ifade etmez"… Çünkü ben, şu an itibariyle Sayın Başbakanımızın dikkatini bu konuya çekmek istiyorum.
Oda enflasyonu yaşanıyor. Şoförler Odası, Kahveciler Odası, Terziler Odası, Berberler Odası, Bakkallar Odası, Odası, Odası, Odası…
Ne iş yapar bu odalar? Kime hizmet ederler? Bunları kamu adına kim denetler? Mali kaynaklarını nerelere harcarlar? Yasal anlamda, üyeleri tarafından zorunlu ödenen paraların, mensuplarına geri dönüşü var mıdır? 
Metropollerde her gün bir taksi şoförü gasp ediliyor 100 lira için, bin lira için öldürülüyor. Şoförler odası öldürülen üyesinin ailesine maaş mı bağlıyor? Dertlerine sahip mi çıkıyor? Hayır, hiçbir şey yapmıyor. Yaptıkları, para harcamak için dağ başına beş yıldızlı otel yaptırmak, deniz sahillerine sosyal tesisler yaptırarak şoförün dışında, eş dost ve bir takım güçlü dostlarına buraları peşkeş çekmek… 
Keza diğer odaların, şoförler odasından pek farklı bir yanı mı var… Elbette ki, yok… Onlar da, üyelerinden elde ettikleri ile "aynen sendikalardaki ağalığı" birebir yaşamaya devam ediyorlar… 
Bu kurumların federasyonları da böyle, konfederasyonları da… 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu'ndan aldıkları yetkiye dayanarak, Genel Başkan sıfatına haiz üyeler, Genel Müdür'den çok maaş alıyorlar… Kurulan şirketlerden elde ettikleri, yönetim kurulu üyelikleri dolayısıyla mevcut maaşları Başbakanın üzerinde… 
Ha kimse dur demiyor ya… Bunlar da "aldı gemi ağızlarına", dörtnala gidiyorlar… 
Bu benim bildiklerim… Sayın Başbakanımızın, Gümrük ve Ticaret Bakanı'na konuyu incelettirmesini arzu ediyorum…
Geçmişte sendikalardan çektiğimizi, şimdi odalardan, federasyonlardan, konfederasyonlardan mı çekeceğiz…
Yetimin hakkı sorulmayacak mı, bu "ağalara"…
Yoksa, sen ağa, ben ağa, bu ineği kim sağa, misali, "eski tas, eski hamam" bu devran sürecek mi, sürdürülecek mi?
Şahsi kanaatim şudur ki; Sayın Başbakanımız, "yüz binlerin hakkını" onlara yedirmez…
Ben bunu bilir, bunu söylerim…

Yazarın Diğer Yazıları