İdris Ortakaya

Nefret duyguları tüm duyguların önüne geçmiştir

İdris Ortakaya

Toplumsal duyarlılık olmazsa olmazlarımızdandır. Ancak doğru kullandığımız taktirde bir değer kazanır. Bu duyarlılığımızı kaybettiğimiz taktirde “mevcut durum her şeyimizi kaybettik” anlamına gelir.

Doğanın korunması konusunda duyarlı olmak zorundayız.

Çocuklarımızın korunması konusunda duyarlı olmak zorundayız.

İnsani değerlerimizi korumak konusunda duyarlı olmak zorundayız.

Kültürel değerlerimizin korunması konusunda duyarlı olmak zorundayız.

Ülkemizin iyi ve doğru yönetilmesi konusunda duyarlı olmak zorundayız.

Ülkemize karşı yapılan saldırılar konusunda duyarlı olmak zorundayız.

Terörizme karşı duyarlı olmak zorundayız.

 Algı operasyonlarına karşı duyarlı olmak zorundayız.

Ülke düşmanlarına karşı tek vücut olmak zorundayız.

Hal böyle iken; toplumsal bir sorun olan ve bir takım mağduriyetlerin söz konusu olduğu “cinsel istismara yönelik” TBMM’ne sunulan önerge, bir uzlaşı ortamı oluşturulmadan genel kurula intisap edince, ülkede büyük bir infial yaratmıştır. Toplumsal tepki takdire şayandır.

Başbakan konu ile ilgili olarak ‘muhalefet partileri ile mütabakat sağlansın’ diye talimat vermiştir.

Cumhurbaşkanımız ise yurda döner dönmez bu önergenin geri çekilmesini istemiş ve önerge geri çekilmiştir.

Gelelim madalyonun diğer yüzüne…. Muhalefet, Gezi parkı olaylarının benzeri bir olay yaratma girişiminde bulunarak, AK Parti ve hükümeti linç girişimi başlatmıştır. Tüm güçleri ile algı operasyonu yaygınlaştırılmış ve bir çok insan bu algı operasyonunun etkisi altında kalmıştır. Hükümet ve hükümet taraftarların ‘ağza alınmayacak sözler sarf edilmiştir. Adamlara tacizci denmiş. Ahlaksız denmiş. Akla hayale gelmeyen her türlü hakaret edilmiştir. Ne yazık ki bu işin başında; bu algı operasyonunda siyasi bir rant elde etmeye çalışan Kılıçtaroğlu vardır.

Kılıçtaroğlu gurup toplantısında konuşurken guruptaki izleyiciler ‘Tayyibe karşı omuz omuza" sözleri ile Cumhurbaşkanımıza karşı kin ve nefretlerini kusarken Kılıçtaroğlu da bundan mutluluk duymuştur. Bu toplumsal duyarlılık değildir. Bu toplumsal bir linç girişimidir. Bu düşmanca bir tavırdır. Yapanları ve yaptıranları şiddetle kınıyorum.

Cumhurbaşkanımız ülkemizi yönetmek isteyen tüm emperyalist güçlere karşı devrimci bir mücadele geliştirmiş ve  ‘Hiç kimseye taviz vermeden ülkemizi biz yönetiriz. Siz kimsiniz? Ülkemizi yönetme hakkını size kim vermiştir? Avrupa birliğinizde yerin dibine batsın Avrupa Parlamentonuz da yerin dibine batsın. Bizimle ilgili alacağınız kararların hiç biri bizi bağlamaz. Biz bağımsız bir Devletiz’ diyerek bu alçaklara hadlerini bildirmiştir.

Şimdiye kadar hiç bir liderin cesaret edemediği bir şekilde ülkesine sahip çıkan, hayatını riske eden bu lidere kin kusanlar emperyalistlerin uşaklarndan başkası olamaz.

Cumhurbaşkanımız solcu bir lider olmuş olsaydı şimdi solcuların tümü bu lidere taparlardı.

Bu muhteşem liderle birlikte olmaktansa ABD’nin ve Avrupa’nın uşağı olmayı tercih etmişlerdir. Avrupalı hainler Türkiye düşmanı tüm teröristlerin koruyucu ve kollayıcılığını yapmaktadırlar.

Seksen yıl bu alçaklara uşaklık eden liderlerin çocukları da bir türlü uşaklıktan kurtulamamış ve uşaklık etmekten onur duymuşlardır.

Varsın uşaklığa devam etsinler.

Halkımız her şeyin bilincindedir. Büyük bir çoğunluğu doğrunun yanındadır. Hiç bir güç bizi yolumuzdan alıkoyamaz.

Herkes haddini bilecek. Haddini bilmeyenlere hadleri bildirilecek. ABD de Avrupalı Şeytanlar da onlara uşaklık eden yerli işbirlikçiler de vurucu timleri olan FETÖ’da PKK’da DAEŞ’ta temizlenecekler.

Tüm hainler mutlaka belalarını bulacaklardır.

Yüce Allah Liderimize güç versin. Yardımcısı olsun.

Dünyada devam eden adaletsiz düzenin değişmesi gerekecektir.

Tüm mazlum ülkelerin ve ezilen, aç yatan insanların umudu olan liderimiz hem ülkemizi hem de Dünyamızı yeniden dizayn edecektir.

Bundan kesinlikle eminim.

Allah yardımcısı olsun.

Yaşasın tam bağımsız Türkiye.

Kahrolsun Emperyalizm ve uşakları.

Yazarın Diğer Yazıları