İdris Ortakaya

Ne oldum deme, ne olacağım de

İdris Ortakaya

Bir zamanların süper savcısı, kendini dev aynasında gören, astığı astık kestiği kestik olan, Zekeriya Öz, şimdi hizmetlerinde kusur etmediği vatanları olan Ermenistan'a kaçmış oradan da, onların ağa babaları Fetullah efendiyi yöneten İsrail'e gideceklerdir.

 Bu şerefsiz ve namussuz maşalar suçlu olmasalardı herhalde bu ülkeden kaçmazlardı… Kaçmakla ihanetçi militan olduklarını kanıtlamış oldular. Okyanus ötesi örgütün, Türk hukuku içindeki en önemli maşası olan bu vatan haini, görevini çok iyi bir şekilde yürütmüş ancak Allah'ın adaletini hesaba katmamış, yanılmıştır.

Geçen yazımda, terör örgütlerinin tamamının aynı merkezden idare edildiğini belirtmiştim.

 Haklılığım giderek kanıtlanıyor. Bu örgütlerin tamamı birbirleri ile işbirliği içindedirler. Gezi olayları bir ihtilal başlangıcıydı. Bu ihtilal eylemine PKK katılmamıştı. Zekeriya Öz attığı bir twit mesajında "PKK katılmış olsaydı, şu andaki yöneticiler gitmiş olurlardı" ifadesini kullanmıştı. Neden katılmadığına da bir anlam verememişti. Üzgündü. Ortaklarından birisi eylem dışı kalmıştı.

 Paralel yapının yargıdaki etkinliğini güvenlik ve istihbarat birimlerinde de sürdürülebilir bir konuma getirmesi sorgulanmalıdır.

1960 ihtilalinden sonra devletin her kademesinde örgütlenen bu yapı, devleti tamamen ele geçirmiş durumda idi. Bu tehlikeli yapı ile mücadele etmeyi kafasına koyan Erdoğan, sabırla zaman ve zeminin oluşmasını beklemiştir. Bu anlamda onlara taviz kar davranmak zorunda da kalmıştır. Bunlar, istedikleri zaman Erdoğan'ın ipini çekebileceklerine emindiler. Ancak Erdoğan konusunda önemli bir yanılgı içindeydiler. Yüzyılın en büyük lideri olduğunu fark etmemişlerdi. Onlar Erdoğan'ı tanıyamamış, ancak Erdoğan onları çok iyi tanımış ve zaman , zemin oluşmasına kadar beklemiştir. Kendi hayatını risk ederek bu ihanet çetelerine karı savaş açmıştır. Allahın yardımı ile devletin her kademesine egemen olmaya başlamıştır. Temizlendiler mi? Elbette hayır. Çok önemli ölçüde güç kaybına uğradılar. Devlet aralıksız bir şekilde bu ihanet çeteleri ile mücadele etmelidir.

 Güvenlik güçlerinin içindeki bu ihanet şebekesi elemanları, Şehitlerimizin artmasına neden olmaktadırlar. Ellerinde bulunan tüm bilgi ve belgeleri yok etmiş, devletin güvenlik zafiyetine uğramasına neden olmuşlardır. İllerdeki en büyük güvenlik zafiyeti bu ihanet şebekesinin armağanıdır. İller bazında güvenlik yeniden yapılanmak zorunda bırakılmıştır. Bunlarda geçecek. Devlet en kısa zamanda bu olumsuzluklardan kurtularak, vatandaşının göz bebeği durumuna gelecektir. Devletimiz şu anda kendi yapısı içinde örgütlenmiş ihanet şebekeleri ile mücadele ederken diğer taraftan PKK ve işbirlikçileri ile savaşıyor. Allah yardımcımız olsun.

Erdoğan'a tüm Orta Asya, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin liderleri hayranlık duymaktadırlar. Bizim ülkemizde de korkunç derecede bir Erdoğan düşmanlığı varlığını sürdürmektedir. Başka kimler Erdoğan'a düşman, bakalım: İsrail, Ermenistan, İngiltere, Fransa, Amerika, Suriye, Almanya ve diğerleri. İç ve dış düşmanlar her zaman eylem birliği içindedirler. Dünya lideri bu birlikteliklerin hepsinin farkındadır. Hiç birisinden korkmadan, Allahına ve halkına sığınarak doğru bildiği yolda yürümeye devam etmektedir. Allah yardımcısı olsun.

Çözüm sürecinin başlamasından günümüze kadar Kürt kardeşleri için, kendi siyasi geleceğini riske ederek önemli demokratik mevziler kazanmalarına vesile olmuştur. PKK bu zaman içinde gücüne güç katarak devletimizi tehdit etmeye başlamıştır. Allah şaşırmış ve azıtmışlar. Çapulcu takımı özerklik ilan edebilecek kadar ileri gitmişlerdir. Erdoğan buna da sabırlı davranmış zaman ve zeminin oluşmasını beklemiş ve devletin gücünü gösterirken perişan bir halde barış ve imdat butonuna basmaya başlamışlardır. Bu olayın geri dönüşü olamaz. Kökleri kazınıncaya kadar gidilecektir. Gidilmediği takdirde devlet fonksiyonunu kaybeder ve şebekeye teslim olur. Aynı zamanda bu ülkeye ihanet etmiş olurlar. Bu ihanet çetelerinden kurtulmak zorundayız.

Ülkesini seven her kes bu kadar açık ve net olayları mutlaka görmelidir. Devletine ve devlet yönetenlerine destek vermelidirler. Bu mesele Erdoğan ve diğerlerinin meselesi değil Ülkemizde yaşayan herkesin meselesidir. Erdoğan düşmanlığını ülke düşmanlığı haline dönüştürenler, bu ülkeye ihanet etmiş olurlar. Erdoğan bu gün var yarın yok. Ancak bu ülke ilelebet var olacaktır. Burası torunlarımızın geleceğidir.

 Saygılarımla…

Yazarın Diğer Yazıları