Medya patronlarının rant kavgası

Muhallif medya, yandaş medya diye iki temel guruba ayrılan, ülkemizin yüz karası olan bu çıkarcı ve rantçı guruplar, kelimenin tam anlamı ile bir savaş vermektedirler.
Biri birilerinin sermayelerini sorgulayan patronlar her türlü çirkinliklerini sergilemektedirler.
Büyük sermayelere ulaşmak çok zor, hatta imkansızdır.
Namusluca çalışıp sermayedar olanlar parmak sayısını geçmez.
Genellikle her sermayenin oluşumunda, gözyaşı, kan, ceset, haksızlık, vurgun ve hırsızlık vardır.
Hiç bir sermaye kendisini namuslu göstererek insanlara yutturamaz.
Nasıl bu büyük paralara sahip olduklarını az çok biliyor ve tahmin ediyoruz.
Bunların savaşı Anadolu'da yaygın söylenen bir deyimi aklıma getirdi.
"Kör köre demiş, çırt gözan"
Sermayelerine daha çok sermaye katmak için, hükümete yanaşan ve yağ çeken grup ile hükümeti devirip yeniden ülkenin nimetlerine konmaya çalışan diğer grup, arasındaki rant savaşının, ne ülkemize ne de basınımıza bir faydası vardır.
Bunların kavgası şahsi çıkar kavgasıdır.
Hükümetimiz, son on yılda, devrim niteliği taşıyan bir çok projeyi hayata geçirmiş ve bir çok önemli hizmetleri de projelendirmiştir.
Bu yeniliklerine YENİ TÜRKİYE adı veren hükümet ne yazık ki basın konusunda sınıfta kalarak o klasik yapıya dokunmamıştır.
Yalnız Basın değil, Hukukta da başarılı bir şeyler yaptı denilemez.
Vesayetçi hukuk anlayışını tasfiye etti.
Ancak yandaş hukuk düzenini oluşturmaktan da geri kalmadı.
Bu anlayış yanlıştır.
Yanlışa yanlışla karşılık vermektir.
İlk yaptığı iş doğru.
Hukuk bir çetenin denetimi altındaydı.
Bu çete temizlenince, yerine tarafsız ve bağımsız bir hukuk düzeni oluşturmak doğru bir davranış biçimi…
Hukuk, hepimize lazım.
Umarım bir an önce hukukun bağımsız bir yapıya kavuşması için, ye YENİ TÜRKİYE'ye uygun çağdaş bir hukuk düzeni oluşur.
Basın da aynı hata ile devam etmektedir.
Hükümet yıkan, hükümet kuran bu tekelci sermayeye ve onların piyonlarına taviz vermediniz.
Tebrikler.
Ancak onları dışlayıp yandaş bir medya gurubu oluşturmanız daha büyük bir yanlıştır.
Devletin önemli olanaklarından faydalanan bu medya gruplarının büyük bir çoğunluğu basınla yakından uzaktan ilgisi olmayan para babalarıdırlar.
On yıllarca basının içinde bulunan Gazeteci arkadaşlarımızın, Anadolu'da gazetelerini bin bir zorlukla çıkarmaya çalışan, gerçek gazetecilerin sıkıntılarını görmek zorundasınız.
Anadolu Basın Yayın Birliği olarak Başbakanımızdan talebimiz, yüz binlerce yerel gazete, radyo ve televizyoncuları, YENİ TÜRKİYE'nin basın mensupları olarak görmenizdir.
Medya patronluğunu eski Türkiye'de bırakarak, YENİ TÜRKİYE'nin yeni yüzlerini, YEREL BASINININ mücahitlerini donattığınızda; NAMUSLU, YALAN DOLANDAN UZAK, KİMSİYE İFTİRA ATMAYAN, KÜFÜR VE HAKARET ETMEYEN çağdaş bir kalem erbabıyla tanışacaksınız.
Halkın DOĞRU HABERLE buluşmasını, DEMOKRATİK ve ÖZGÜR basın yapısının oluşturulmasını sağlamanızda BİZ, ANADOLU BASIN YAYIN BİRLİĞİ YÖNETİMİ olarak HAZIRIZ.
YEREL BASININ GÜÇLENDİRİLMESİNE YÖNELİK OLUŞTURULACAK KOMİSYONLARA her türlü KATKIYI sağlayabiliriz.
Biz, HAZIRIZ.
Siz de HAZIRSANIZ.
NEDEN OLMASIN?
Saygılarımla…