Kobani katiliamı insanlık suçudur

Kobani de, suçsuz ve günahsız insanlara karşı işlenan katliam, bir insanlık suçudur. Bu suçu işleyen alçaklara Allahtan bela diliyorum. Heleki, Allah adına işlenen bu vahşi cinayet hiç bir mantık çerçevesine sığdırılamaz. Bu gözü dönmüş, beyni yıkanmış insan görünümündeki vahşi canavarların bu katliamına tarafsız kalan, başta Birleşmiş Milletler teşkilatı olmak üzere, tüm dünya insanları'nın hicap duyması gereken bir durum değilmidir?
Kobani de ölen insan sayısı yüzeli civarındadır. Bu günde Kuvey'te bir camiye düzenlenen bombalı saldırı sonunda yirmibeş insanın katledilmesi bilgileri gelmiştir. Bu iğrenç saldırının da Işıd denen katil terör örgütü tarafından yapıldığı itiraf edilmiştir. Bu alçak ve vahşi saldırıları şiddetle ve nefretle kınıyorum. Terörün, dini, dili, milliyeti, çoluğu, çocuğu, yaşlısı genci olmaz. Terör bir insanlık suçu olarak görevini yapar. Terörü yapan, yaptıran, destek veren, teröre göz yumanların tamamı alçaktır ve namusuzdur. Ancak, kendi devlet yönetimlerini, kanıtsız olarak bu vahşetin desteksisi olduklarını açıklıyarak iftira edenlerde en az terör destekçileri kadar alçak ve namusuzdurlar.. Ülkemiz, Kobanide yaralanan insanlara kapısını sonuna kadar açmış ve her türlü insani yardımı yaparak, insanlık görevini yerine getirmiş olmasından dolayı takdir edilmesi gerekirken, aşşağılık iftiralarla suçlanması kabul edilecek bir durum olamaz. Kobani, Işıd savaşı sırasında, Kobani halkına kapılarını açan ve Türkiyeden peşmergelerin kobaniye geçmelerine izin veren Türkiye devletini alçakça suçlayarak, iftira etmeye kimsenin hakkı yoktur.
Ülkemizde iki milyona yakın sığınmacı bulunmaktadır. Dünyada en çok savaş mağdurlarını barındırarak insanlık görevini en iyi bir şekilde yapan, Türkiye devleti, minnet ve şükranla anılmalıdır. Her fırsatta ülkemizi suçlamaktan mutlu olan ülke düşmanları, ne yazık ki bu ülkenin nimetlerinden yararlananlardır. Hem bu ülkede yaşayacaksın, nimetlerinden yararlanacaksın, hemde bu ülkeye düşmanlık etmek için elinden gelem gayreti göstereceksin. Bu insani olmayan yaklaşımlarından dolayı bu zihniyeti şiddetle nefretle kınıyorum.
Bölgemizin en güçlü ülkesi olmamızdan hoşnut olmayan, onlarca ülke vardır. Bu ülkeler tüm güçleri ile bizi zayıflatıp kendi denetimleri altına almak için her türlü kaos ortamı yaratmak için tüm istihbarat örgütleri ile ülkemizde çalışmalarını yerli işbirlikçileri ile yürütmektedirler. En küçük bir meseleyi büyüterek ülke genelinde isyan etme ortamı yaratarak düşmanlıklarının danıskasını yapmaya çalışıyorlar. Geçmişte üç beş ağacın kesilmesini bahane ederek ülke çapında başlatmış oldukları halk ihtilali provası bunun somut bir göstergesi değilmidir? Gezi olayları diye de adlandırılan bu olay, tam bir ihanet işbirliği değilmidir.?
Cumhurbaşkanımızı devirmek ve zayıflatmak için, ülkenin batması pahasına var güçleri ile çalışan yerli işbirlikçilerin eylem birlikleri somut olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk toplantısına yansımış ve bu utanç tablosu, tarihi bir bilgi olarak kayıt altına alınmıştır. " Düşmanımın düşmanı, benim dostumdur" mantığı ile eylem birliği içinde yer alan üç siyasi parti, liderleri ve Milletvekilleriye birlikte, Cumhurbaşkanının Meclise geldiğinde ayağa kalkmayarak eylem birliklerini isbat etmişlerdir. Bu mühteremlerin, bu ilginç ve ortak eğlemleri'nin, resimlerini bunlara oy veren sevgili seçmenlerin taktirlerini sunuyorum. Saygılarımla.