İdris Ortakaya

İhanet

İdris Ortakaya

İhanet, kelime anlamı itibari ile hemen hemen nankörlükle örtüşse de bir kaç farklılığını kolaylıkla sayabiliriz. Bir insanı sırtından vurmak. Yarı yolda bırakmak. Ahte vefasızlık etmek...vb olayları kapsar, ihanet.

Aslında ihanet, size faydası olan, sizde iylikleri bulunan  bir kimsenin güvenini yok etmektir. İnsanoğlu var olduğu sürece ihanet duygusu var olacak ve hainler, alçaklar hiç etrafımızdan eksilmeyecektir.

İhanetle dolu dolu yaşıyoruz, günümüzde… Başta ülkeye ihanet edenlerle, sevgiye ihanet edenlerle… Dostluğa ihanet edenlerle, Arkadaşlığa ihanet edenlerle, Partisine ihanet edenlerle, Örgütüne ihanet edenlerle, Çalıştığı iş yerine, kurumuna ihanet eden iki yüzlülerle iç içeyiz her daim…

Allah hepimizi utanmaz ihanetçilerin şerrinden, fitne ve fesadından  korusun.

İhanet aslında çok korkuç bir aymazlıktır…

İhanetin en kötüsü ve en namussuzu da ekmek yediği yere, ülkeye ihanetidir, anti parantez belirtelim.

Şimdi gelelim, AK Parti eski Bakanlarından, eski hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik’in terör örgütü ile ilgili yaptığı açıklamalara…

Partisini yerden yere vuran bu adam, kimdir?

Jet Fadıl’ın kontejanından Doğru Yol Partisi Van Milletvekili olarak meclise girmiştir.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu AK Parti’nin geleceğini parlak gören bu zat, uyanıklık yaparak bir daha aday olamayacağı DYP’den istifa ederek  AK Parti’de yerini almıştır. Ak Parti seçimlerde büyük bir başarı sağlayınca Hüseyin Çelik’in yıldızı parlamıştır.

Hüseyin Çelik bu partinin her türlü nimetinden yararlanmış ve tüm ailesinin de yararlanmasına olanak sağlamıştır. Van, Hüseyin Çelik’e teslim edilmiştir. Van’da yapılan her işin  kendisi ve abisinin bilgisi dahilinde yapıldığı iddialar  yerel ve ulusal gazetelerde gündeme gelmiştir.

AK Parti  Hüseyin Çelik’i Kültür ve Turizim Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Parti sözcüsü görevine getirmiştir. Yani, partinin en önemli görevi ve karar mekanizması, bu zata teslim edilmiştir.

Van’daki yanlış politikası, yanlış teşkilatlanma, yanlış aday belirlemesi ve kendine yakın adaylarda ısrarı sonucunda başta Van Büyükşehir Belediyesi olmak üzere diğer ilçe belediyeleri kendi eliyle kaybedilmiştir

Vandaki yanlış politikası Vanlıların büyük tepkisine neden olmuştur. Partinin daha fazla koruyamadığı Hüseyin Çelik isimi  Van’dan  Gaziantep’e  kaydırılmıştır. Çelik Van’da bugün olumlu “benim eserim” diyebileceği akıllara kazınmış bir eser bırakabilmiş değildir.

AK Partili eski bakan Hüseyin Çelik, “PKK şehirlere yerleşirken, çözüm sürecine zarar gelmesin diye, Vali, Kaymakam, Polis ve Askerlerin elleri kolları bağlı beklettiğini” söyledi.

Türkiye’ye karşı alçakça yürütülen uluslararası savaş sırasında Çelik tarafından yapılan açıklama dış güçlere ve PKK’a hanesine yarar sağlayacak, niteliktedir. Çelik kendisini var eden nimetlerinden sonsuzca yararlandığı partiye kelimenin tam anlamı ile ihanet etmiştir. Adama sorarlar; dün neredeydin. O gün neden konuşmadın.Koltuk gitti dil çözüldü yazık.

Ben kamuoyunun dikkatine sunmak istediğim bir gerçekten bahsedeceğim.

Devlet çok ciddi, çok büyük ve çok güçlü bir organizasyondur. Hiç kimse kendisini devletin üstünde göremez. Hiç bir güç Türkiye Devleti’ni yenemez. Siyasi iktidar, devlet görevlilerine, görevinizi yapmayın, diyemez. Ancak “operasyonlarınızı talimatlarımız olmadan başlatmayın” diyebilir. Devletin Valileri, Kaymakamları, İstihbarat birimleri, Emniyet Müdürleri normal görevlerini aksatmadan yapmak zorundadırlar. Bu mutat görevlerle ilgili, görev yapmayın diyebilecek hiç bir siyasi güç olamaz.

Vali bulunduğu ilin Cumhurbaşkanıdır. İl sınırları içinde uçan kuştan dahi bilgisi olmalıdır. Bu bilgilerden yoksun ise devlet orada görevini yapamamış demektir. Ben böyle bir devlet yapısı düşünemiyorum. Bu konu ile ilgili bir çok yazılarım vardır. Yazılarımda "Devlet güvenlik zafiyeti içinde midir?" derken, çok açık bir şekilde her türlü sorgulamayı yaptım.

PKK’ın bir çok ilçede araç, gereç, yiyecek, içecek, silah ve cephane ile militan konusunda alabildiğince örgütlenmiş olması pek akla ve mantığa uygun gelmiyor… Sokak çatışmaları, onlarca askerimiz ve polisimizin şehit edilmesi, izah edilecek gibi değil… Ancak görünen manzara şudur: Devletin kendi içindeki görevlilerinin zafiyet ve ihaneti bu görüntüleri ortaya çıkarmıştır.

Paralel yapının uzantılarının ihanetini bugün hep birlikte yaşıyoruz. Devlet işte bu noktada hem bunlarla uğraştı, hem de PKK ile… Valisinden, kaymakamına, emniyet ve istihbarattaki yüzlerce paralelcinin görevden alınmasına rağmen halen tam bir temizlikten söz etmek mümkün değildir.

Şehitlerimizin sayısı bu alçakların ihanetinden dolayı artmıştır.

Devlete ait bilgi ve belgeleri yok eden bu alçaklar, PKK’nın işbirlikçileridir.

Şimdi ben Hüseyin Çelik’e soruyorum:                               

“Siz idda edildiği ve yazıldığı gibi paralel yapının AK Parti içindeki kanadının temsilcisi misiniz?”

Bu soruma hayır cevabı verirseniz o zaman AK Parti’ye neden ihanet ediyorsunuz, diyeceğim.

 Değerli dostlar, sevgili okurlar, beni tanıyan bilir. Ben devrimci, solcu gelenekten gelen, ancak ülkemi, memleketimi, insanımı seven bir Vanlıyım. Biz kimsenin uşağı olmadık olmayız. Ayrıca benim hiçbir şeye ihtiyacım yoktur. Ülkemizi yıkmak bölmek, parçalamak isteyen iç ve dış alçaklar Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden ülkemize saldırıyorlar. Bir yurttaş olarak bu alçaklığa, ihanete saldırılara kendi ölçümde tepki gösteriyorum. Gösteremeye de devam edeceğim.

Saygılarımla…

Yazarın Diğer Yazıları