Etme Bulma Dünyası
İdris Ortakaya
Bizimle uğraşıp bizi yok etmeye çalışan Haçlı Şeytanlar yüz yıl önce tarih sayfalarından silmeye çalıştıkları Cihan İmparatorluğu Osmanlının yerine T.C Devletinin kurulmasına, bu Devleti dizayn etme şartıyla izin vermişlerdi.
Seksen yıl ülkemizi istedikleri biçimde yönettiler. Onların istediği kadar büyüdük. Onların istediği kadar Müslüman olduk. Onların istedikleri kadar solcu olduk. Onların istedikleri kadar sağcı olduk. Onların istedikleri kadar sanayimizi büyüttük. Onların istedikleri kadar tarımımızı geliştirdik. Onların istedikleri kadar borçlandık. Onların istedikleri kadar borç ödedik. Onların istedikleri kadar işçilerimizin ve memurlarımızın maaşlarını zamlandırdık. Vel hasılı bu alçaklar hayatımızın her alanına müdahale ettiler ve bizi yönetme konusunda hiç geri durmadılar.
Değerli okurlarım bu yazdıklarım kesinlikle abartı değildir. Biz bu ülkenin vatandaşları olarak bu olayların tamamını yaşadık. Onlar kendilerine itaat etmeyen yöneticilerimizin yaşamasına izin vermediler. Onları dinlemeyen iktidarlar yok edildi. Ya onların emrine gireceksin ya da görevini devam ettiremezsin. Bunun bir çok örneklerini şahsen ben yaşamışım. Şahit olmuşum ve görmüşüm.
27 Mayıs'ı hatırlayın… Rahmetli Adnan Menderes bir hiç uğruna idam edildi… Ancak tüm yapılanlar bir planın satır aralarıydı adeta…
Rahmetli Özal'ın reformları ülkenin gelişmesinin önünü açtı. Dünyayı tanımamıza neden oldu. Doğru projelerle, doğru şeyler yapmaya çalıştı. Ölümü halen muammadır.
Eşref Bitlis Paşa kurulan tuzakların farkına vardığı için öldürüldü.
Rahmetli Ecevit Haş Haş ekimi konusunda bir başkaldırıda bulundu, sivil bir darbe ile yönetimden uzaklaştırıldı. Bütün sermaye kuruluşları iktidarı devirmek için birleştirilerek eyleme geçirildiler. Gaz bulunmuyordu. Mazot bulunmuyordu. Yağ bulunmuyordu. Benzin bulunmuyordu. Kıtlık başlamıştı. Üretim durduruldu. İktidar fazla direnemeyerek yönetimi bırakmak zorunda kaldı.
Rahmetli Erbakan sanayimizin gelişmesi konusunda ileri geri laflar ediyordu. Fabrikalardan bahsediyordu. Ağır sanayi kuracağından bahis ediyordu. Bu söylemler bile adamları çileden çıkarmaya yetiyordu. Erbakan İran'a resmi bir gezi yapmayı planlıyordu ancak Amerika bu geziye sıcak bakmıyordu. Erbakan’ın İran’a gitmesini istemiyordu. Ancak Erbakan Amerikayı dinlemedi ve İrana gitti. Bunun üzerine 28 şubat muhtırası ile görevinden uzaklaştırıldı.
Sayın Erdoğan yönetime geldi. Geçmişteki liderlerin başına gelen olayları çok iyi değerlendirdi. Onlara kurulan tuzaklara düşmemek için çok akıllı bir çalışma yürüterek iktidar olmaya çalıştı. 14 yıldan bu güne kadar Devleti yönetmeye çalıştı. Ancak tam anlamı ile iktidar olamadı. İktidar olmaması için şer güçler, ellerinden gelen her türlü pislikleri yapmaktan çekinmediler. Erdoğan yüzyılın liderine yakışır bir beceri ile tüm olumsuzluklardan, tuzaklardan kurtulmayı başardı. Tam iktidar olabilecek zemini daha yeni yeni oluşturdu. İnşallah iktidar olacaktır.
On dört yıl içinde savunma sanayimiz müthiş bir gelişme kaydetti. Düşmanlarımızdan gizli saklı çok önemli projeler hayata geçirildi. Ordumuz bölgenin en güçlü ordusu durumuna getirildi. Teknolojide çağ atladık. İstediğimiz fabrikaları kurduk. Kimseden icazet almadan nereye, ne kadar yatırımı yapabileceğimize kendimiz karar verdik. Hizmet alanında seksen yılda yapılanların on katını ondört yılda yaptık. Büyüdük, geliştik. Küresel güçlerin emrinden çıktık. İstihbarat teşkilatımızı millileştirdik. Ordumuzu millileştirdik. Bir taraftan dış güçler ile mücadele ederken, diğer taraftan da Devletin kılcal damarlarına kadar girmiş olan paralel yapının ihanetçilerine karşı kurtuluş savaşı verildi. Halen varlıklarını sürdürmeye çalışanlardan da yakında kurtulacağız, inşallah.
Liderimize defalarca suikast düzenlendi. Halk ihtilalleri yaptırılmaya çalışıldı. Gezi olayları ve benzerleri gibi… Allah’ın ve halkımızın desteği ile hiç bir şey yapamadılar ve yapamayacaklardır.
Yüz yıl önce her türlü yeraltı kaynaklarımıza el koyan alçak Haçlı Şeytanlar, başımızın beladan kurtulmaması için tüm terör örgütlerine kucak açıp onları beslediler. PKK, İŞİD, FETÖ ve diğer terör örgütleri Haçlı Şeytanların icadıdırlar.
Onlar ve işbirlikçileri ülkemizin terörle mücadelesini Avrupa Parlamentosuna taşıyarak kınama konusunda çaba içerisindedirler, ülkemizi orantısız güç kullanıldığı sözleri ile karalama kampanyaları yürütmektedirler.
Allahın büyüklüğünü görün; Bizi sınırsız şiddet uygulamakla suçlayan Avrupalı Haçlı Şeytanlar bu gün kendileri tarafından, kendi vatandaşlarına uyguladıkları sınırsız güç kullanımı ile tüm Dünyayı şaşkına çevirmişlerdir.
Fransa yıkılıyor, İtalya yıkılıyor, Belçika yıkılıyor. Allah belalarını veriyor. Terörü önlemek için kullandıkları şiddetin ölçüsü yoktur. İnsanları öldüresiye döven Avrupanın medeni polislerinin yanında bizim polislerimizin eli öpülür. Ülkemizdeki terör saldırılarına sevinen, terörle mücadelemize sınırlama getirmemizi isteyen bu alçaklar terör saldırıları karşısında kıllarını kıpırdatmamaktadırlar. Teröristi yıllarca koruyan, kollayan, ülkemiz aleyhine propoganda yapmalarına izin veren bu anlayış şu anda kendi canlarının derdine düşmüştür... Allah belalarını vermiş… Daha da büyük belalara gebedirler. Tam yüz yıldır bizleri iliklerimize kadar sümüren, en önemli kaynaklarımıza el koyan, bu haksız, adaletsiz düzenleri mutlaka bir gün çökecektir. Ettiklerinin bedelini mutlaka ödeyecekler. Çünkü bu Dünya, etme bulma Dünyasıdır.
Terör insanlık suçudur. Bu suçu işleyenlere karşı tüm ülkelerin ortak tavır almalarının gereğini sürekli bir şekilde dile getiren yetkililerimizi dinlemeyen şeytanlar şimdi ettiklerinin bedelini ödemekle karşı karşıyadırlar. Hem de kendi ülkelerinin halkı ve kendi vatandaşları tarafından zor duruma düşürülmüşlerdir. 50 yıldır bizi Avrupa Birliğine alacaklar. Lanet olsun! O Hıristıyan kulubüne girsek ne olur, girmesek ne olur. Şükürler olsun! Avrupanın bir çok devletinden daha güçlü bir durumdayız. Bizim onlara ihtiyacımız yok. Allah muhtaç etmesin. Biz kendi kendimize yetecek durumdayız. Vizeleri de, Avrupaları da eksik olsun.
Öyle bir LİDERİMİZ var ki bütün dünya O’na hayran… Haksızlıklar karşısında susmayan, adaleti savunan, dünyanın beşten büyük olduğunu her fırsatta dile getiren, mazlumların umudu olan bir lider. Adı RECEP TAYYİP ERDOĞAN…
Onurluyuz, gururluyuz.
Saygılarımla.
