İdris Ortakaya

Emperyalizm kan emici vampirler gibidir…

İdris Ortakaya

Vampirler: Gün batımı ile şafak arasında dirilerek mezarlarından çıktığına inanılan mitolojik varlıklardır. Kurbanlarının kanlarını emmek en belirgin özelliklerindendir. Kan bulamadıkları zaman azgınlaşan, canavarlaşan ve saldırganlaşan bir karaktere bürünürler. Aynen mitolojik olmayan, gerçek emperyalist ülkeler gibi…

Yüz yıl önce, İngilterenin liderliğinde tüm Avrupalı Haçlı Şeytanlar tarafından işgale uğradık. Ülkemizi küçük küçük parçalara bölerek tüm yer altı ve yer üstü kaynaklarımıza el koydular. Böl, parçala ve yönet taktikleri ile yüz yıldır bizleri yönettiler. Emperyalistler yüz yıl öncesinde işgal ettikleri ülkeleri kendileri yönetirlerdi. Kendi bayraklarını dalgalandırır, kendi valileri tarafından yönetirlerdi. Bu durum sıkıntı yaratıyordu. İşgal altındaki mazlumların zalimlere karşı direnme gücünü geliştiriyordu. Milli şuur ve vatan bilincinin gelişmesine neden oluyordu. Bundan dolayı da zarara uğrama riskleri giderek artıyordu. Daha az risk almak için bu kez taktik değişikliğine gittiler. İşgal ettikleri ülkenin halkından işbirlikçi oluşturarak sömürü düzenlerini devam ettirdiler. Görünümde ülkeyi yöneten ülke halkından birileri, ancak gerçek yöneticiler işgalcilerin bizzatihi kendileriydi. Seksen yıl uyutulduk ve böyle yönetildik.

Halkımızdan, toplumumuzdan gizlenen bu gerçekler artık gün ışığına çıkmış durumdadır. Hiç kimse bu gerçeği gizleyebilecek güçte değildir. On beş yıl önce ülkemiz yönetimine gelenler kefenlerini giyerek bu alçakların işbirlikçisi olmama kararı aldılar. Kendi ülkelerini kendilerinin yönetilmesine karar verdiler. İşgalcilerin istediği hiç bir şeyi yapmadılar. Bu yüzden akla hayale gelmeyen entrikalar çevirmeye başladılar. Yönetimin devrilmesi için akla gelebilecek her şeyi yaptılar. Başaramadılar. Kuduz köpekler gibi azgınlaştılar. Saldırdılar. Tüm silahlarını ülkemize karşı kullandılar. Başaramadılar. Başaramayacaklar. Hem ülkemizi yönetenler bu alçaklığın farkındadır. Hem de halkımız bu alçaklığın bilincindedir.

Vampirlerin ele başı olan ABD bölgemizde her türlü alçaklığı yapmaktadır. En yakın yandaşları ise Avrupalı Haçlı Şeytanlardır. Osmanlıyı yediler, doymadılar. Irak’ı yediler, doymadılar. Libya’yı yediler, doymadılar. Afganistanı yediler, doymadılar. Afrika kıtasındaki tüm Devletlerin kaynaklarını yediler, doymadılar. Suriye’nin başına üşüşmüş akbabalar gibi leş beklentisi içindedirler. Yüzbinlerce insanın katledilmesine sepep oldukları gibi, şeytani taktiklerle sivil insanları, çocukları, kadınları acımadan öldürmektedirler. ABD’nin ölüm saçan savaş uçaklarının, renklerini Rus uçakları rengine boyayarak ve Rus uçağı görünümünde zavallı insanları katleden bu alçak anlayış, emperyalist anlayıştan başka bir şey değildir.

Avrupanın Almanyasında, Fıransasında, Avusturyasında, Belçikasında ve diğer ülkelerinde bulunan Türkiye düşmanları Avrupayı adeta bir üs ya da terör kampları gibi kullanmaktadırlar. PKK’yı terör örgütü olarak kabul eden bu alçaklar PKK’yı koruyan ve kollayan bir görev üstlenmişlerdir. Geçmişte bu tür destekleri gizli yaparken şimdi gizlemeye gerek görmeden açıkça destek vermektedirler. ABD, FETÖ, DEAŞ, PKK ve PYD denen terör örgütleri ile ülkemize saldırmaktadır. Avrupa tüm terör örgütlerinin üssü halile gelmiş ve oradan terörizm sevk ve idare edilmektedir. Her türlü araç gereç, silah, para, militan ve her türlü lojistik destekler sağlanmaktadır. Bu alçaklıkları, bu düşmanlıkları göre göre halen bunlardan bir şeyler beklemek gaflet değil de nedir? Kılıçtaroğlu gaflet, delalet ve hatta hiyanet içindedir. Avrupa Parlamentosunu eleştireceğine kendi ülkesinin yönetimini eleştirerek daha ağır yaptırımlar gelebilirliğinden bahsetmektedir. Avrupalı Şeytanlara adeta yalvarıyor. " Biz hep batıyı örnek aldık. Batısız olamayız. Bir kişiye kızıpta bize yaptırım uygulamayın" diyen bu akıl tutulmasına uğramış adama diyorum ki; o bir kişi dediğin seksen milyon insanın duygu ve düşüncelerini yansıtıyor. Bir kişi sensin. Çok istiyorsan Can Dündar kardeşinin yanına gidebilirsin. Bu utanç verici açıklamayı yapan bir siyasi partinin genel başkanı da olamaz. Ülkenin dostu da olamaz. Halen Avrupa birliği peşinde koşmak aptallığın danıskalığıdır. Elli üç yıldır kapılarında bekletiyorlar. Kırk yıldır onlar bizi yönetiyor. Ne istedilerse yaptırdılar. Buna rağmen Birliklerine giremedik. Şimdi gireceğiz diye beklemenin adına ne demeli?

Cumhurbaşkanımız doğru yoldadır. Ülkemizi iyi bir şekilde yönetiyor. Aklı başında herkesin Cumhurbaşkanımızın yanında yer alması gerekir. Emperyalist kan emicilerin planları, projeleri Türkiye tarafından bozulmuşur. Şu anda güçleri yetmiş olsa bizi bir kaşık suda boğarlar. Güçleri yetmiyor. Türkiye binlerce şehit verdi. On binlerce de şehit verse bu alçaklara teslim olmayacaktır. Bildiği doğru yolda yürüyecektir.

Şükürler olsun bölgenin en güçlü ülkesiyiz.

Allah yar ve yardımcımız olsun.

Saygılarımla.

Yazarın Diğer Yazıları