Dünyada güç dengeleri değişiyor
İdris Ortakaya
Dünya ülkelerince kurulmuş olan Birleşmiş Milletler Teşkilatı, en güçlü beş daimi üye tarafından yönetilmekte olduğu gerçeği ilk defa Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından " Dünya beşten büyüktür " ifadeleri ile dile getirilerek gündeme taşınmıştır. Bu anti demokratik yönetim biçiminin adil olmadığını her fırsatta yüksek sesle dile getiren Erdoğan, tüm Dünya ülkelerinin takdirini kazanmıştır.
Erdoğan'ın bu cesur ifadelerinden rahatsız olan emperyalist güçler, tüm imkânlarını kullanarak bu cesur sesi kesmeğe çalışmaktadırlar. Bir yandan kendisini yok etmeye çalışan küresel güçler ve onlara uşaklık eden yerli işbirlikçileriyle mücadele ederken, diğer yandan da Dünya da ki tüm mazlum ülkelerin umudu olmaya devam etmektedir.
Yıllarca ülkemiz, emperyalistlerin emrinde olan yerli uşakları tarafından yönetilmiştir. Recep Tayyip Erdoğan bu yönetim biçimine karşı çıkmış ve tavizsiz bir şekilde inandığı yolda yürümeyi sürdürmüştür. "Ülkemi ben kimseden talimat almadan yönetirim " Diyerek dik duruş sergilemesi şer güçleri hareketlendirmiştir. Bunlar "Cumhuriyet elden gidiyor, Ordu göreve" teraneleri ile ülkeyi karıştırmaya başladılar. Beceremediler. Gezi eylemlerini başlattılar. Ülkeyi yakıp yıkmaya çalıştılar. Başaramadılar. PKK'ya hendekler kazdırarak özerk yönetim dediler. Başaramadılar. FETÖ işgal girişimini ABD ve NATO organizasyonun da, içimizdeki alçak hainlerce başlattılar. Yine başaramadılar. Bunlar yetmezmiş gibi NATO tarafından ülke yönetimine el konulmasını talep ettiler. Yine başaramadılar. Ancak tüm bunlara rağmen vazgeçmediler. ABD ve Avrupalı Haçlı şeytanlar ile içimizdeki vatan hainleri birleşerek her türlü şeytani eylemlere başvurdular. Allah bu alçaklara fırsat vermedi. Tüm girişimleri sonuçsuz kaldı. Kudurdular. Kuduz köpekler gibi saldırılarını devam ettirmektedirler.
Emperyalizme karşı ciddi bir mücadele devam etmektedir. Bu mücadeleyi yürüten liderimizin önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Devletimizin yanında yer almak bir yurtseverlik görevidir. Ben ömrüm boyunca emperyalizme karşı her şeyimle ve tüm gücümle mücadele etmiş bir insanım. Dün de devrimci bir anlayış içinde tam bağımsız Türkiye için canımı feda etmeye hazırdım. Bu gün de tam bağımsız Türkiye için canımı vermeye hazırım. Dün Devletimi yöneten emperyalizmin yerli uşaklarına karşı savaşırken, bu gün Devletimin yanında emperyalizme karşı tam bağımsız Türkiye için savaşmaya devam etmekteyim.
Ülkemizde saflar ayrışıyor. Emperyalizme karşı savaşanlar bir taraf, Emperyalizme uşaklık eden hainler de bir tarafı oluşturmaktadırlar. Bu iki kesim arasında düşmanlığa varan bir ayrışma görülmektedir. Bu ayrışmanın olması gereklidir. Hainler bir taraf, vatanseverler de bir taraf olmalıdırlar. Tek bir endişem vardır. Çok iyi niyetli insanların kandırılmış olmalarıdır. Çünkü bunlar her türlü yalana iftiraya başvurarak algı operasyonları ile saf temiz insanlarımızı kandırarak bize karşı kullanabilirler. PKK'nın yaptığı gibi. Şükürler olsun ki PKK'nın terör örgütü olduğu artık anlaşılmıştır. PKK bitme noktasına geldi. İnşallah emperyalizmin uşaklarının organizasyonları da PKK'nın akıbetine uğrayacaktır. Uşaklık eden alçaklar bu ettiklerinin bedelini mutlaka ödeyeceklerdir. Allah ülkemizi korusun.
ABD Başkanı Suriye de PKK'yı binlerce Tır dolusu silahlarla donattı. PKK'yı kara ordusu olarak ilan etti. Ülkemize karşı yürüttüğü her savaşta mağlup olan ABD Allah'ın izniyle yine mağlup olacaktır. Bölgeyi kan gölüne çevirmek için insanların kutsallarına bile saldırmaktan geri durmadılar. Bu kez Kudüs ü İsrail'in Başkenti olarak ilan etti. Tüm dünya ülkeleri, Erdoğan'ın çevresinde birleşti. Kendisini Dünyanın jandarması, sahibi ve efendisi olarak gören ABD Ortadoğu'da hükümsüz hale geldi. Ortadoğu'da dengeler değişmiştir. Türkiye bölgenin lider ülkesi konumuna gelmiştir. Bundan sonra Türkiye'nin izni olmadan hiç bir güç bölgemizde herhangi bir eylem yapamaz. Bundan böyle Türkiye oyun kurucu bir rol yüklenmiştir.
AB ülkelerine karşı dik duruşu sonucunda tüm AB ülkeleri adam olma doğrultusunda bir yaklaşım içine girmek zorunda kalmışlardır. ABD de adam olacaktır. Bükemediği bileği öpecektir. Birleşmiş Milletler Teşkilatının yapısı değişecek, adil ve demokratik bir yapıya kavuşacağı yakındır. İnsan hakları evrensel beyannamesi Dünya da yaşayan tüm insanlar için geçerli olacaktır. İnsan katliamları son bulacaktır. Yaşanabilir bir Dünya oluşacaktır. Kan, gözyaşı, acı ve ızdırap olmayacaktır. Saygılarımla
