İdris Ortakaya

Doğru söze ne demeli?

İdris Ortakaya

Sosyal medyada paylaşılan, hem mizahi hem de ülkemiz gerçeklerini birebir yansıtan şu satırlar çok dikkatimi çekti… Kılıçdaroğlu'nun resminin altına "Şeriat gelirse AK Partililerin büyük bir çoğunluğu tek kollu kalır" denmiş…
Ben, Kılıçtaroğlu'nun söyleminin doğru ancak eksik olduğunu söylemek istiyorum. Kılıçtaroğlu'nun partisi eminim ki birinciliği bu konuda da AK Partiye kaptırmaz. Ellerinde bulunan üç beş belediyeyi iliklerine kadar sömürmüş olduklarını görmemezlikten gelmesini kınıyorum. Şişli belediyesinde çıkar ilişkileri içinde olan CHP'li siyasetçiler arasında meydan muharebesi çıkmadı mı? Diğer belediyelerin tamamında rüşvet ve yolsuzluklar her gün gazetelere konu olmaktadır. Geçmişte Ecevitin Bakanları yolsuzluktan mahkum edilerek yıllarca hapis yatmadılar mı? CHP'nin İSKİ Genel müdürü yıllarca yolsuzluktan dolayı hapis yatmadı mı? Ne çabuk sütten çıkmış ak kaşık oldunuz? Sizin bu anlayışınızı Anadolu'dan bir ata sözü ile süsleyeceğim. "Kör Köre demiş cırt gözan"
Geçmişte CHP'li bir Belediye Başkan adayını desteklerken, bir ailenin evine misafir olduk ve bu aileden CHP'li adayımıza oy vererek desteklemesini rica etik. Ev sahibi benim yaklaşımımdan çok hoşnut olmuştu. Konuşmamı beğenmişti. Bir çay ikram etmek istedi, biz de kabul ettik. Çay hazırlanana kadar sohbete devam ettik. Bize, sizi çok sevdim. Hatırınız için CHP'ye oy vereceğim, dedi. Ancak sizlere bir şeyler söylemeliyim. Buyurun dedik. "Bakınız arkadaşlar, şu andaki mevcut başkan çuvalını doldurmuş durumdadır. Bundan böyle paraya çok fazla ihtiyacı yoktur. Arada sırada bir avuç dolu çuvala atabilir. Bu da bize çok büyük bir zarar vermez. Paraların büyük bir bölümü yapılacak işlere aktarılır. Gelelim sizin adayınıza ve sizin partinize, on yıllardır iktidar yüzü görmediniz. Bütün çuvallarınız bom boş. Allah korusun bir iktidar olursanız eğer, malı hamudu ile götürürsünüz, yazık olur memleketimize "  Yine de isterseniz size oy veririm. Ne dersiniz? Baktık ki adam haklı. Biz ricamızı geri aldık ve izin isteyerek ayrıldık.
Evet değerli okurlarım, bizler, acı bir gerçeği bu kısa mesajdan aldık. Ülkemizin ve siyasi partilerimizin kanayan yarasıdır. Bu alçak adamların varlıkları hiç bir dönemde bitmiyor. Hırsızlık, haksızlık, yolsuzluk dün de vardı bugün de var yarın da olacak. Bu bir ahlaki sorundur. Bu bir vicdani sorundur. Bu bir namus anlayışı sorunudur. Bu bir Allah korkusunu içinde his etme sorunudur. İnsanın olduğu her yerde pislikler olacaktır. Tertemiz bir dünya istiyorsak ya yönetenleri Peygamber seviyesinde mükemmel insanlardan oluşturacağız ya da programlanmış robotlar tarafından yönetileceğiz. Bu iki seçenek te mümkün olmadığına göre, o zaman ne yapabiliriz? Bunu asgariye indirebiliriz. Bu mümkündür. Hrsızları o görevlerden hemen uzaklaştırmalıyız. Çıkarın, rantın olduğu her yerde bu insanlar mevcuttur. Oto kontrol sistemi geliştirmeliyiz. Her kes biribirini kontrol etmeli. Yolsuzluk yapmayı düşünenler korku ve kuşku içinde olmalıdır. Ona rahat haraket edebilecek bir ortam hazırlanmamalı. Yetkililer kul için değil Allah rızası için, ülkenin milletin vatanın birlik dirlik beraberliği için görevlerini layığıyla yerine getirmeliler. Hırsızları oralarda barındırmamalılar. Eğitime büyük önem vermeliyiz. Namuslu, dürüst, ahlaklı, vicdanlı ve içinde Allah korkusu taşıyan insanların yetişmesini sağlamalıyız. 
"Namuslular, namusuzlar kadar cesur olursa bu sorun önemli ölçüde çözülür" 
Benim bu konuda tek güvencem, namuslu, ahlaklı, vicdanlı, içinde Allah korkusu olan cesur ve yürekli gençlerimizdir. 
Bunların varlığı bize güven veriyor. 
Bu değerli gençlerin onurlu duruşu beni umutlandırıyor. 
Allah yar ve yardımcıları olsun. 
Saygılarımla.

Yazarın Diğer Yazıları