İdris Ortakaya

Devletin tüm kurumları güncellenmelidir…

İdris Ortakaya

Sayın Ahmet Davutoğlu başbakan olduğunda, "Başbakanın dikkatine" 1'den başlayıp 9'a kadar devam eden yazılarım yayınlanmıştı. Ne yazık ki bu güne kadar tespit etmiş olduğum eksikliklerin hiç biri giderilmemiştir.

Kapitalist sistem, hızlı bir şekilde nihai hedefine ulaşmaya çalışmaktadır. Sistemin temel ilkesini belirleyen iki sınıf mevcuttur. Bunlardan birincisi; bir avuç mutlu azınlık diğeri ise milyonlarca yoksul insan topluluğudur. Bu acımasız sistem, çok zenginler ile çok yoksulların adeta toplamıdır. Yani modern köle toplumun oluşması sinyali verilmektedir.

Kapitalist sistem, ömrünü uzatmak ve topluma şirin görünmek için bir orta sınıf icat etmişti. Bu orta sınıf çok yoksullarla çok varlıklıların arasında bir emniyet sübabı görevini yürütmekteydi. Orta sınıf Dünyanın birçok ülkesinde yerini koruyamadığı gibi bizim ülkemizde de yerini koruma konusunda pek mesafe kat edemedi.

Bakkal dükkanlarının varlığı orta sınıfın simgesi iken, bakkal esnafının yok olması önemli bir örnektir. Bakkal sahibi kendini bir iş yeri patronu olarak görürken şu anda dükkanını kapatmak zorunda kalmaktadır. AVM'lerin, Süper Marketlerin var oluşu bakkal gibi diğer esnafında yok olmasına vesile olmuşlardır. Orta sınıfın küçük esnafı AVM'lerde ve Süper Marketlerde işçi olmak zorunda kalmışlardır.

Bu sonuç kimsenin kusuru değil.

Hiç kimsede buna engel olamaz.

Sistemin gereğidir.

Şimdi ben Sayın Başkanımız Erdoğan'a diyorum ki; köprü yapmak, yol yapmak, hava limanları yapmak demek Devleti büyütmek demek değildir.

Bunlardan yapılması gerekli olanlar yapılmalı!

Ülkemizde de sayenizde yüz yılda yapılmamış olanlar yapıldı.

"İnsanı Yaşat Ki Devlet Yaşasın" anlayışı bu noktada esas kriterimizdi…

Ancak, ne zaman ki bundan uzaklaşmaya başladık, sıkıntılar da başladı…

İnsan olarak benim yaşamama Devlet katkı sunamıyorsa o devletten bana ne?

Büyük Devlet olmanın koşulu insana vermiş olduğu değerle ölçülmelidir. İnsanların yaşam kalitesi yükselirse Devlet büyümüş demektir.

Lütfen kapitalist sistemin acımasız çarkları arasına insanlarımızın düşmesine izin vermeyiniz.

Bu acımasız çarkın hızla dönmesine engel olunuz.

Devletin tüm kurumlarını yeniden yapılandırıp güncellemelisiniz.

Kof büyüyen yapıların daha fazla yaşamalarına izin vermeyiniz.

Devletin hangi kurumuna el atarsanız elinizde kalıyor. Bu yapılar yeniden verimli bir şekle dönüştürülerek dizayn edilmelidir. Bir örnekleme yaparsak 1980’li yıllarda büyük görünümde bir Türk silahlı kuvvetlerimiz vardı. Amerikanın istediği ve verdiği araç ve silahları ile donatılmıştı. Bugün şükürler olsun ki yerli, milli üretimle modern silah, araç gereç ve personel bakımından Dünyanın beşinci-altıncı büyük ordusu haline gelmiş dosta güven, düşmana korku salan durumdayız. TSK'yi mükemmel bir şekilde dizayn ettiniz.

Peki, STK'lar ne durumda!

Özellikle "yarı kamu kurumu şemsiyesi altında" hizmet üreten TESK, Federasyonlar, Odalar ne yapıyorlar!!!!

Esnafın sırtına binmiş bu parazitleri ne zaman bünyemizden temizleyip sağlıklı bir yapıya kavuşacağız…

Derneklerden odalara dönüşen bu kurumların yeniden yapılanmalarını sağlamalısınız.

İşçi ve memur sendikaları olarak işçinin ve memurun sırtına binmiş asalakları mutlaka ama mutlaka temizlemelisiniz…

Özellikle bu kuruluşların ekonomik faaliyetlerini denetim altına almalısınız.

Partinizin İl ve İlçe başkanları ile vali ve kaymakamlara talimat verdiniz, 24 saat telefonlarınız açık kalsın ki vatandaş aradığında size ulaşabilsin, diye…

Evet telefonları 24 saat açıktır.

Size ve diğer önemli kişilere,

Emin olun ki vatandaşa kapalıdır.

Lütfen bir araştırınız.

Talimatlarınızın uygulanmadığını göreceksiniz.

Değerli Başkanım çok yoğun bir tempo ile çalıştığınızı biliyorum.

Allah yar ve yardımcınız olsun.

İşiniz çok zor.

Her gün, farklı bir gündem maddesiyle buluşuyor TÜRKİYE…

Şuna artık herkes inandı…

Sen yalnızca ülkemizin başkanı değil aynı zamanda tüm mazlum ülkelerin de umudusun.

O nedenle istişare, danışma çok ama çok önemli…

Ancak üzülerek görüyoruz ki yanınızda "kendi menfaatlerini ülke menfaatlerinin üzerinde tutan" onlarca parazit var…

Ülkenin gerçeklerinden uzak olanlarla ancak bir arpa boyu yol alabiliriz, alıyoruz…

İçimizden olan, bizden olanların sesi inanın bu ülkenin gerçek sesidir…

Nefsimizi bir yana koyduk…

Biz istiyoruz ki HALKIN SESİ, BAŞKANIMIZIN SESİ OLSUN…

Ülkemizin büyümesi, milletimizin refahı için gönlümüzden geçenler zat-ı aliniz ile hayat bulsun…

REFAHIMIZ ARTSIN…

ÜLKEMİZ BÜYÜSÜN…

Saygılarımla…

Yazarın Diğer Yazıları