İdris Ortakaya

Devlet Yanlışından Döndü

İdris Ortakaya

İki yıldan beri devletin çözüm sürecinde yanlış yaptığını defalarca köşe yazılarımda dile getirdim.

Dosyalar halinde, barış ve kardeşlik projelerimi, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Başbakanımıza, Sayın Beşir Atalay'a, Sayın Yalçın Akdoğan'a, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterine ve en son olarak da Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşar yardımcısına verdim.

Doğru olduğuna inandığım düşüncelerimi bıkmadan, usanmadan gerek yazılı ve gerekse sözlü olarak savundum.

Allaha şükürler olsun ki 29 Nisan 2015 tarihinde Cumhurbaşkanımız, beni çok mutlu eden şu açıklamayı yaptı:

"Kürt sorunu var demek artık ayrımcılıktır. Sorun diyebileceğimiz artık ne kaldı? Devlette görev mi alamıyorlar? Siyaset mi yapamıyorlar? Hakkari Havalimanı neredeyse 2,5-3 sene sarktı. Müteahhitler tehtit edidi. Çözüm sürecini sadece Kürtler için almak doğru olmaz. HDP illegal yollarla işimizi sıkıntıya soktu. Karşı karşıya oturulan bir masa yok. Olması Devletin çöküşü demektir. İzleme heyeti diye de bir şey yok. Daha önce silah bırakıyoruz dediler, bıraktılar mı? Zaman zaman taraflar diye ifade kullanıyorlar. Kimsin de tarafsın? "

Evet, nihayet Devletimiz yanlışından dönerek doğru bir çizgi izlemeye başladı.

Çok önemsediğim bu yaklaşıma gelinceye kadar dilimde tüy bitti.

Kasım 2014 tarihli Uluslararası Sivil İnisiyatif Gazetesi'nde yayınlanan köşe yazımın başlığı "ÇÖZÜM SÜRECİNDE DOĞRU ADIM ATILMADI" şeklinde idi.

14 Ocak 2014 tarihli Vansesi Gazetesindeki köşe yazımda "BARIŞ SÜRECİ KÜRT VE TÜRK HALKLARININ İSTEMLERİ DOĞRULTUSUNDA SONUÇLANACAKTIR" derken Mayıs 2013 tarihli Uluslar arası Sivil İnisiyatif Gazetesinde de "PKK AYRI KÜRTLER AYRI " başlıklı yazımla aynı konuya temas ettim.

Aralık 2012 tarihli Uluslararası Sivil İnisiyatif Gazetesindeki "KÜRTLERİN GERÇEK TEMSİLCİSİ, KÜRT HALKININ KENDİSİDİR" başlıklı köşe yazım; 1 Ocak 2015 tarihli Vansesi Gazetesinde yayınlanan "KANDİL PKK'SI BARIŞ SÜRECİNİN TARAFI" başlıklı köşe yazım; 2 Mart 2015 tarihli Vansesi Gazetsinde yayınlanan "İNŞALLAH SEVİNCİMİZ KURSAĞIMIZDA KALMAZ" başlıklı köşe yazım; 19 Mart 2015 tarihli Vansesi Gazetesindeki "BU ÜLKEDE KÜRT SORUNU YOKTUR" başlıklı köşe yazım ve daha nice yazılarla, bu doğruyu anlatmaya çalıştım.

Bu çalışmaları yapan ben İdris ORTAKAYA 68 kuşağı diye adlandırılan Devrimci bir hareket içinden gelen Kürt kökenli bir insan olarak; ülkemde Kürtlere çok haksızlıklar yapıldığını her platforda dile getirirken, Kürtlerin her türlü demokratik haklara kavuşmaları için kırk yıl mücadele eden bir insanım.

Bu mücadelemin bedelini zindanlarda yatarak, işkence hanelerde insanlık dışı işkencelere uğrayarak ödedim.

Doksan yıldır bu ülkede bulunan her kesim haksızlığa uğramıştır.

Son on yılda, ülkede yaşayan her kesimden her vatandaş, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak kabul görmüş ve her türlü demokratik haklarına kavuşmuşlardır.

Kürtçe konuşmanın yasak olduğu ve Kürt diye bir varlığın olmadığının savunulduğu bu ülkede, bu gün Kürtlerin en önemli demokratik haklara kavuşması, devleti yönetenlerin adam gibi adam olduklarından kaynaklanmaktadır.

Çingene diye aşağılanan insanlar bu gün roman olduklarını övünerek söylemektedirler.

Aleviliğini, korkusundan gizleyen Alevi toplumu bu gün özgürce ibadetlerini yaparak kendi inanç ve itikatları doğrultusunda eğitim özgürlüğüne kavuşmuşlardır.

Baş örtülü olanlar da bu ülkede on yıllarca zülme uğramış ve acı çekmişlerdir. Bu gün bu acılarda son bulmuştur.

Yani bu ülkede, Statükocuların dışındaki her kesim haksızlığa ve zulme uğramıştır.

Bu gün tüm kesimler özgürce, bu cennet vatanda yaşayabiliyorsa, bu demokratik yapıyı oluşturan yönetime minnet ve şükran borçluyuz.

Yüce Allah  bu kadrodan razı olsun.

Ülkemiz düşmanları bıkmadan usanmadan kumpaslar kurarak mevcut yönetimi devirmeye çalışmaktadırlar. Allah bu hainlere de fırsat vermesin

Devletimizin benim savunduğum doğru çizgiye gelmiş olması beni ziyadesi ile memnun ve mutlu etmiştir.

Bu konuda bir ufacık katkım olmuş ise kendimi dünyanın en bahtiyar insanı olarak kabul edeceğim.      Saygılarımla…

Yazarın Diğer Yazıları