İdris Ortakaya

Devlet Nedir?

İdris Ortakaya

Devlet neye denir?

Belirli bir toprağı olan, Bayrağı olan, Milli marşı olan, komşu devletlerle sınırları çizilmiş olan, Birleşmiş Milletler teşkilatınca Devlet olduğu kabul edilen, belli bir Anayasa ile idare edilen ve Kanunlara göre bir hükümet idaresinde teşkilatlanmış, bağımsız topluluklara Devlet denir.

Dışarıya karşı halkının menfaatlarını, Devletinin varlık ve birliğini korumak, içeride refahını sağlamak, vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumakla yükümlü teşkilatın adına devlet denir.

Doğu ve Güney doğu illerimizde bir paralel devlet yapısının oluşması halinin devletimizin bilgisi dışında olabileceğini düşünmek bile istemiyorum.

Eğer bu yapıdan devletimiz haberdar değilse bu devlet iflas etmiştir.

Ben tüm olumsuzluklara karşın Devletimizin çok güçlü olduğuna inanıyorum.

Ancak bir takım olayları irdelediğimde içime bir karamsarlık çöküyor.

Acaba ben devleti çok abartılı olarak mı değerlendiriyorum.

Düşüncelerimi değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum. Suruç’da meydana gelen insanlık dışı eylemin ardından, PKK’nın Kara yılanı Kürt halkının silahlanmasını istedi.

İstanbul zaten bir CEPHANELİK…

Bu kadar silahın İstanbul’da depolanmasından devlet haberdar değil midir?

Taksim’de, Gazi Mahallesi’nde her gün eylem yapan, ortalığı yakıp yıkan örgütlerden devlet haberdar değil midir?

Ülkemiz düşmanlarınca yönlendirilen, bölücü örgüt ve anarşist guruplar devletin bilgisi içinde değil midirler?

Ülkemize düşmanlık eden devletlerin istihbarat örgüt elamanları bölgemizde çirit atmaktadırlar, bunlar devlet yetkililerimizce bilnmemektedirler mi?

Terör örgütleri olan IŞID, PKK ve diğerlerinin yapmaya çalıştıkları eylemler yetkililerimizin bilgisi içinde değil midir?

Eğer bunlardan devlet haberdar değilse vay bizim halimize.

O zaman biz ölmüşüz ağlayanımız yok.

Eğer devlet bunların tamamını biliyor ve bunlarla baş edemiyor ise vay ki vay…

Biz hepten ölmüşüz, ağlayanımız yok… Bunlar zaman zaman karamsarlığa kapıldığım anların hezeyanıdır.

Normal şartlardaki düşüncelerimi de paylaşırsam, devletin çok güçlü bir organizasyon olduğuna inanmaktayım.

Devlet olan biten ve olacak olan her şeyden haberdardır diye düşünüyorum.

Nerede silah var? Silahları kimler denetliyor? Eylemciler kimlerdir? Hangi örgüt ne yapmak istiyor? Kimin ne kadar gücü vardır?

Bunların tamamını bilen ve isterse bir gecede hepsinin ensesine çökebilecek gücünün olduğuna inanmaktayım.

Neden eyleme geçmediğini de şöyle yorumluyorum.

Her şey devletimizin kontrolu altındadır. Devletimiz bir taktik gereği beklemektedir. Uygun bir ortam oluştuğu taktirde gereğini yapar diye düşünüyorum. İnşallah bu düşüncelerimden dolayı hayal kırıklığına uğramış  olmam. Varsayalım benim bu düşündüklerim doğrudur. Bu doğru düşünceler toplumu mutlu etmemektedir.

Toplumun mutlu olabilmesi için devlet zaman zaman operasyonlar düzenleyerek vatandaşına güven vermelidir. Aksine devleti her iki biçimde algılamak zorunda kalacağız.

Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde vatandaşın devlete olan güveni sarsılmış durumdadır. Paralel devlet yapısı giderek ağırlık kazanmaktadır. Yol kontrolleri PKK militanları tarafından yapılmakta. Vergi toplanmakta. Mahkemelerin yerine yerel güçler karar vermekte. Vatandaş PKK’nın korku tüneli içinde. Devlet bölgelerde varlığını gösterememekte. PKK uzantıları bu çalışmalarını kimseden gizlemeden, açık bir şekilde yürütmektedirler. TV kanallarında faaliyetleri hakkında bilgiler vermektedirler. Devlet alabildiğince tavizkar davranmaktadır. Bu illegal örgütlenme ve eylemlere karşı Cumhuriyet savcıları her hangi bir soruşturma açmıyor yada açamıyor.

Ancak devlet, şartlar ne olursa olsun vatandaşını bu korku tünelinden çıkarmak zorundadır.

Aksine devlet algısı vatandaşın kafasında giderek olumsuz bir yapıya dönüşüyor.

Devlet: insanı yaşatmak zorunda olan bir teşkilat olmalıdır.

"İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın" İnsanını, insan gibi yaşatamayan, onların can ve mal güvenliğini koruyamayan, vatandaşının mutluluğunu sağlayamayan devlet olmaz olsun.

Saygılarımla. 

Yazarın Diğer Yazıları