İdris Ortakaya

Devlet çok güçlü bir organizasyondur

İdris Ortakaya

Bu muhteşem organizasyon, bir çok kurumları bünyesinde barındırır. Kurumlarıyla devasa bir yapı oluşturur. Devlet tek başına soyut bir kavramdır. Devlet milleti için vardır ve öyle de olmalıdır. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışı mükemmel bir anlayıştır. Bu mükemmel anlayış üzerine inşa edilen devletler büyür, yücelir, güçlenir ve gelişir.

Emperyalist devletler 1915 yıllarına kadar işgal ettikleri ülkeleri kendileri yönetirdi. Bayraklarını asar,  çizmeleriyle de ezer geçerlerdi. İşgal altında olan ülke halkı bunlara karşı kinlenir ve onları kovmak için canları pahasına mücadele ederlerdi. Bu da işgalci ülkeleri rahatsız ederdi. 1915’ten sonra taktik değişikliğine gidildi. Artık, işgal edilen ülkede iş birlikçiler oluşturarak ülke sömürülürken işgalcilik izlenimini de gizlemiş oldular.

Ülkemizi işgal eden emperyalist güçler kendilerine sadık işbirlikçi oluşturarak, 80 yıl ülkemizi bir dikta  anlayışı ile yönettiler. Devlet bizim için vardır, anlayışı ağırlık kazanmıştır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışı dışında bir despot anlayışın varlığı hüküm sürmüştür.

Devlet bizim devletimizdir. Bizden başkası bu devleti yönetemez. Bu devletin sahibi biziz, anlayışı tam seksen yıl sürdürüldü. Tek partili dönemde, partinin ideolojisini devlet ideolojisi haline getirerek, partiyi devletin sahibi haline getirdiler. Ülkede yaşayan kesimler Kemalistler, Kürtler, Aleviler, Sünniler, Sağcılar, Solcular diye  ayrılarak, kendileri gibi düşünmeyen her kesimi, baskı ve şiddetle susturdular. Liderlerini kahraman olarak lanse ettiler, ülkeyi düşmanlardan kurtaran süpermen gibi gösterediler. İnsanüstü bir varlıkmış gibi gösterilen liderlerinin ülkeyi emperyalist güçlere nasıl pazarladığını da gizleyerek, tarihi, talimatla yanlış bir şekilde yazdırdılar.

Ülkemiz işgal güçleri tarafından işgal edilmişken, biz yalnızca Yunanlılarla savaştık. Tüm işgalcı güçler ordularını, savaşmadan geri çekerek ülkemizden ayrıldılar. Ülkemizi terk etmenin şerefine İstanbul’da balo düzenleyerek kutlama yaptılar. İstediklerini alan bu güçler, Cumhuriyetimizi de dizayn ettiler. Geçmişi silen, alfabesini değiştiren, yaşam biçimini, kültürünü, giyim kuşamını, dilini değiştiren, Osmanlının O’sundan dahi rahatsız olan İngilizler, geçmişi olmayan yapay bir Türk milleti oluştururken, 500 yıl cihana hükmetmiş Osmanlıdan nefret ettirmeyi de belli ölçüde başardılar. Yüz yıl süre ile tüm yeraltı kaynaklarımız işgalci devletlere teslim edildi. Emperyalistler amaçlarına ulaştılar. İşbirlikçiler sadık insanlardan seçildi. Bunların isteklerine ters davranan yönetimler derhal görevden alındılar. Seçim, sandık, halk iradesi hikaye… Ya uyarsın ya gidersin. 1950’den sonra her on yılda bir askeri ihtilal yapılırdı. Çünkü tüm devlet kurumlarında olduğu gibi Ordumuz da onların hizmetindeydi.

Son on yılda devlet kurumlarının içinde bulunan bu olumsuz unsurlar temizlendi. Ordu milletin emrine girerek gerçek görevinin başına geçti. Diğer devlet kurumları da yavaş yavaş milletinin hizmetine girme yolunda önemli mesafe katetti. MİT; CIA ve MOSSAD'ın denetiminden çıktı. Tam manasıyla Milli İstihbarat Teşkilatı oldu. Seksen yıl arka planda bizleri yöneten güçler, şu anda kontrolü ellerinden kaçırmış durumdadırlar. Son on yıldır devleti yönetenler, hiç bir güçten talimat almamaktadırlar. Kendi doğruları ile ülkeyi yöneten bir kadro vardır. Bu nedenle emperyalist güçler ve yerli işbirlikçileri  tüm güçlerini kullanarak, bu yönetimin gitmesi için her yolu mübah sayan bir anlayışla saldırıyorlar. Tüm terörist örgütlerle birlikte her gün katliam yaparak kaos ortamı yaratmaya çalışıyorlar. Ülke batsın Erdoğan gitsin mantığı ile hareket eden ülke düşmanlarına alet olan bir çok iyi niyetli insanlarımızı da peşlerinden sürüklemektedirler.

Son on yılda yapılan hizmetler dünya çapında hizmetlerdir. Dünyada hiç bir devletin yapamadığı ve ülkemizin başardığı işlerden hoşnut olmayan düşmanlarımız tüm güçleri ile saldırıyorlar. Allahın izniyle güçleri yetmeyecektir. Bu olumsuzluklar aşılacaktır. Ülkemizin kalkınması gelişmesi engellenemeyecektir. Gerçek kurtuluş savaşını kazanıp tam bağımsız Türkiye’yi kuracağız.

"İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın" anlayışını şiar edinen bu yönetim millet için var olan bir devlet anlayışı doğrultusunda çaba harcıyor. "Biz millete efendi değil hizmetkar olmaya geldik "diyen bir anlayış hayata geçirilmeye çalışılıyor. Bu arada her şey doğru mu yapılıyor? Hiç yanlış yapılmıyor mu? Elbette yapılıyor. Sinan Çetin'in dediği gibi "AK Parti hayranı değilim. Fakat karşı taraf o kadar karanlık ki aydınlıkta durmayı tercih ediyorum !..

Saygılarımla.

Yazarın Diğer Yazıları