İdris Ortakaya

Bölgenin lider ülkesiyiz

İdris Ortakaya

Lider ülke lafla olmaz. Eylemle olur. Egemenlik haklarına sahip çıkmakla olur. Hiç kimsenin denetimine girmemekle olur. Bağımsız ve özgür davranmakla olur. Hiç kimseye minnet etmeden, kendi öz gücü ile hareket etmekle olur. Emperyalizmi ret etmekle olur. Zulme sessiz kalmamakla olur. Zalimleri kınamakla olur. Muhtaçlara, kimsesizlere sahip çıkmakla olur. İnsanları sevmekle olur. Birleşmiş Milletler Teşkilatının adil olmayan yapısını eleştirmekle olur.

1938 yılında ülkemiz aç ve yoksul insanlar topluluğunun yaşadığı bir ülkeydi. Atatürk rahmetli oldu. Kendisinin hiç bir talebi ve vasiyeti olmamasına karşın, dünyada eşi benzeri görülmemiş, inşaatı yıllarca süren bir anıt mezar yaptırıldı. Bu mezarı ve mezara harcanan parayı rahmetli görseydi bunu yaptıranların yüzüne tükürürdü. Bunlara derdi ki bu harcadığınız para ile onlarca fabrika kurabilirdiniz. Bu paraları neden mezara harcadınız. Ölüden medet umanların mantığı budur. Dışarıdan gelen bir devlet başkanını mezara götürerek, mühteşem mezarı gösterip öğünen tek milletiz.

Devlet Başkanlarımızın oturacağı onlara layık muhteşem bir AK saray yapılıyor, Çekemeyenler, kıskananlar, iki yıldan beri "Kaçak saray " diye diye dillerinde tüy bitirdiler. Devlete ait bir yapının kaçak olarak nitelendirilmesi aklı başında bir insana yakışmamaktadır. Bu muhteşem yapıda dış devletlerin Başkan ve önemli kişileri ağırlanıyor. Cumhur Başkanımız bu sarayda muhtarları ağırlıyor. Bilim adamlarını ağırlıyor. öğrencileri ağırlıyor. Engelli insanları ağırliyor. Öğretmenleri ağırlıyor. Vel hasılı, toplumun her kesiminden gurupları, insanları ağırlıyor. Gerek yabancı ülke yöneticileri gerekse yurdumuz insanları bu muhteşem sarayı anlatmakla bitiremiyorlar.

Allaha şükürler olsun, LİDER ÜLKEYİZ. Putin kendisini dev aynasında görüyordu. Asyanın aslanı gibi davranıyordu. Yaptığı her türlü haksızlık yanına kar olarak kalıyordu. Amerika, Nato, Avrupa ülkeleri, Putinin yaptıklarının yanlışlarını eleştirdiler ve eleştiri ile yetindiler. Göstermelik bir takım ambargolar uyguladılar ve olay bitti. Asyanın şımarık lideri Türkiye'yide kolay lokma olarak sandı ve bir çok uyarılara rağmen kendi bildiğini yapmaktan geri kalmadı. Ancak kayaya çarptığını görünce şoka girdi. Halen de şoktan çıkmış değildir.

Putin, doktoruna baş vurmuş, doktor muayene etmiş ve önerilerini sıralamış. Bir demiş; Votkayı kesin bırak. İki demiş: Stresten uzak dur. Üç demiş: Recep Tayyip Erdoğan’a bulaşma, sonra belini doğrultamazsın. Doktorunun tavsiyelerine uymayarak, Türkiyenin İŞİD'den petrol alma yalanını söylemiş ve Erdoğan restini çekerek isbat et Cumhurbaşkanlığından ayrılacağım. İsbat edemezsen sen görevini devamettirebilecekmisin. Yada yalan ve iftiracı olarak dünya literatörüne gireceksin. Evet dünyada bir ilk yaşanıyor. Putin dünyanın tescilli yalancısı olarak tarihe geçecektir.

Şaşkın ördek ne yapacak?  Bu kötü durumdan nasıl kurtulacak? Bir çözüm yolu bulamamaktadır. Hem kendi ülkesinde önemli ölçüde prestij kaybına uğramış hem de dünyada prestijini kaybetmiştir. Bir uçağın düşürülmüş olmasından dolayı bu kadar tepkiler neden, işte bunun nedenini özetlemeye çalışacağım. Rus uçaklarının yazılım sistemini Ruslardan başka hiç kimse bilmiyordu. İsrail, Amerika bu sistemi öğrenmek için çok çaba harcamış olmalarına karşın hiç bir şey öğrenememişlerdir. Ülkemiz, Rus uçağını düşürerek bunların şifresini çözdü. Bütün derdi budur. Putinin. Bizi arkadan vurdunuz demesi bu meseleden kaynaklıdır. Yoksa bir değil on uçakta düşmüş olsaydı mesele bu kadar büyümezdi. Rusların 40N6 400 km menzilli füzeleri dünyayı korkutan füzelerdir. Bu füzelere karşı da gerekli tedbirler alınmıştır. Sınır boyunca bu füzeleri etkisiz hale getirebilecek savunma amaçlı ekipmanımız vardır. Hiç bir devlette bu gücümüzü bilmemektedir. Dünyada herkes için süpriz olacaktır… Türkiye için, sen neymişsin be abi diyeceklerdir.

Şimdi bir takım tedbirler alarak, ambargo uygulama girişiminde bulunuluyor. Yaş sebze ve meyvelerimizi almama kararı vermişler... Tırlar dolusu bu gıda maddelerini bir çok dost Arap ülkeleri almak istiyor. Bu ihracat ürünlerimizi satın alarak ihtiyacı olan Afrika ülkelerine dağıtmayı planlamışlardır. Bu dostluk gösterisinde bulunan ülkeler bizim bu kriz'imizi menfaatimize dönüştürebilirler. İhtiyaç duydukları her türlü ürünleri bizden almaları halinde biz daha güçlü bir duruma gelmiş oluruz. Tüm Arap ülkeleri bu konu ile ilgili dostluklarını göstermiş olduklarından dolayı şükranlarımızı sunuyoruz.. Avrupa ülkelerinden de aynı yaklaşımı beklemekteyiz. Turizmimize darbe vurmaya çalışan Rus'lara karşın Avrupa ülkeleri kendi vatandaşlarının tatillerini Türkiye’de geçirmeleri önerisinde bulundukları taktirde bu sıkıntıyı da aşmış oluruz. Bu günde herkes dostluğun gereğini yapmalıdır.

Dünya lideri Cumhurbaşkanımızın şu sözünü dikkatle dinleyelim: "Bu coğrafyada güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmadığımız takdirde bizi bir gün dahi yaşatmazlar".

Tesbiti çok doğru. Dünyaya dik durabiliyorsak eğer bu bizim gücümüzden kaynaklanıyor. Şükürler olsun, hem ülkemiz güçlüdür, hem de liderimiz liderdir.

Allah yar ve yardımcısı olsun.

Saygılarımla…

Yazarın Diğer Yazıları