İdris Ortakaya

Bebek Katliamı

İdris Ortakaya

İnternet sayesinde Dünya küçülmeye başladı. Öyle küçüldü ki, küçücük bir cep telefonunun içine girdi. İyi mi oldu. Kötü mü oldu. Buna karar vermekte zorlanıyorum. Bir taraftan iyi diğer taraftan kötü diye düşünüyorum. İyi ya da kötü. Ne bu gidişe dur diyebiliriz. Ne de bu teknolojiden vaz geçebiliriz.

Dünyayı tanıma fırsatı buluyoruz. Dünyada olup biten her şeyden haberimiz oluyor. İyi haberlere seviniyor, kötü haberlere de üzülüyoruz. Geçen yazımda Tanzanya'da yaşanan insanlık dıramını konu olarak almıştım. Çok üzülmüş, kahrolmuştum. İnsanlığımdan utanmıştım. Dünya Devletlerinin müşterek örgütü olan Birleşmiş Milletlet Teşkilatını eleştirmiş ve o örgüte hakaret dolusu bir yazı yazmıştım. Yine bu örgütü lanetliyorum. Niye derseniz izah edeyim.

1400 yıl önce Arap toplumu içinde yaşanan ve cahiliye dönemi diye adlandırılan dönemde, kız çocukları diri diri gömülüyordu. İslamiyetin gelmesi ile birlikte yasaklanan bu ilkel ve insanlık dışı gelenek sona ermiş oldu.

Bu insanlık dişı vahşi geleneklerden insanlığın kurtulmuş olmasına sevinirken, bir de ne görelim….

Hindistanda kız bebeklerin halen katlediliyor olması bilgisi şaşkınlığımıza, kanımızın donmasına ve kahrolmamıza sebep oldu.

Doğmamış çocukların cinsiyetlerinin belirlenmesinin yasak olduğu Hindistan'da, her gün yüzlerce kız çocuğu ÖLDÜRÜLÜYOR. Ülkede doğumdan önce kız olduğu anlaşılan çocuklar, kürtaj yoluyla YOK EDİLİYORLAR. Başka yöntemlerle de milyonlarca kız çocuğu KATLEDİLİYOR.

Son üç yılda Hindistan'da on iki milyon kız çocuğu öldürülmüş. Yani 1400 yıl önce  İslamiyetle yasaklanan insanlık suçu bugün varlığını devam ettirmektedir.

Yapılan son araştırmalara göre, Hindistan'da kadınların sayısında önemli ölçüde bir azalma olmuştur.

Ülke kültüründe -yerin dibine batsın kültürleri- erkek çocukla övünülürken, kız çocuklar utanç kaynağı olarak görülmektedir.

Üç yılda 12 milyon kız bebeğinin canına kıyıldığı Hindistan'da bu vahşete Dünya sessiz kalmaktadır. Yani bin dörtyüz yıldan bu yana bazı cahil toplumlarda bir arpa boyu ilerleme olmamıştır. Cahiliyet alabildiğince devam etmektedir. Vahşet hız kesmeden sürmektedir.

Bu vahşete dur diyecek, tek bir güç var oda Birleşmiş Milletler Teşkilatıdır.

Söz konusu yapısıyla da mevcut BM Teşkilatının yaptırım gücü olamaz.

Beş devletin söz  ve karar sahibi olduğu bu yapı hiç bir çözüm üretemez.

192 Devletin tamamının SÖZ ve KARAR SAHİBİ OLABİLECEĞİ BİR YAPIYA KAVUŞTUĞUNDA inanıyorum ki BM BU VAHŞETLERE ENGEL OLABİLECEKTİR.

YAPTIRIM UYGULAYABİLECEKTİR.

"İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde" yazılanlar hoş ve güzel… Ne yazık ki bunlar YAZILI METİN OLARAK DOSYALANMIŞ ve ARŞİVE KALDIRILMIŞTIR.

5 ülke söz konusu yaptırımları istediklerini uygulamakta, istediklerine uygulamamaktadırlar.

UNUTMASIN Kİ, DÜNYA, BEŞTEN BÜYÜKTÜR.

Dünyada var olan AÇLIK, SEFALET, YOKSULUK, HAKSIZLIK ve CEHALETİN giderilmesi ile YAŞANABİLİR BİR DÜNYA oluşturulabilecektir…

BİZ HAZIRIZ.

YA SİZ?

En kalbi sevgi ve saygılarımla…

Yazarın Diğer Yazıları