Başkanlık sistemi acilen getirilmelidir

Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımız çarşamba günü önemli bir toplantı yaptılar. Bu toplantı sonucunda Cumhurbaşkanının isteği ile Başbakan görevinden ayrılma kararı verdi. Başbakan bu kararı verdiğinde örnek bir kişilik sergiledi. Hem mensup olduğu siyasi partisine bir zarar gelmemesi konusunda hem de Cumhurbaşkanına olan sadakati ile erdemli bir duruş sergiledi. Kendisine yakışır davranışından dolayı Sayın Ahmet Davutoğlu’na tebrik ve takdirlerimi sunar bundan sonraki yaşantısında başarılar dilerim.

Miladını doldurmuş Parlamenter sistemin yerine daha doğru, daha güzel bir sistemin gelmesi ülkemiz adına sevindirici bir gelişme olacaktır.  Şu an için ülke, yönetim bakımından, bir çıkmazın içindedir. Bundan bir an önce kurtulmak zorunda olduğumuz gerçeğinden haraketle, beş yıl önce benimde yönetiminde bulunduğum, Başkent Uluslararası Barış ve Kardeşlik Platformu olarak, Genel Başkanımız Sayın Dr Mustafa Kurt'un Başkanlığında önemli bir çalışma başlatmıştık. Çalışmayı bizden önce başlatmış olanlar vardı. Rahmetli Özal, Demirel, Ecevit ve Erbakan gibi liderlerin de bu önemli meseleyi gündemlerine aldıklarını ve bir ilerleme kaydedemediklerini hatırlayınız.

Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi gibi hayati önem taşıyan konuyu beş yıl önce  gündemimize alarak çok ciddi ve çok kapsamlı bir çalışma yapmış olan bizler, çalışmamızı bir rapor haline getirmiş ve o dönem Meclis Başkanı olan Sayın Cemil Çiçek’e sunmuştuk… Bu rapor aynı zamanda o dönem Anayasa Komisyonu Başkanı olan Sayın Burhan Kuzu ve mecliste grubu bulunan siyasi parti Başkanlarına da iletilmişti.

Bünyemizde bulunan dokuzyüze yakın Sivil Toplum Kuruluşu ile yaptığımız özel toplantılarda konuyu gündeme taşıyarak “insanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturumuzu da her platformda dile getirmiştik. Evet, bizler ülkemiz için elimizi taşın altına koymuş ve gerek Yeni  Anayasa gerekse Başkanlık Sistemi üzerine bir sivil toplum kuruluşu olarak düşüncelerimizi ilgili makamlarla paşlaşmıştık…

Biz ülkemizin çok önemli iki Sivil Toplum Kuruluşu olduğumuza inanıyoruz.

Ana kuruluşumuz Başkent Uluslararası Barış ve Kardeslik Platformu (Genel Başkanı: Dr. Mustafa Kurt) diğeri ise Bütün Sivil İnisiyatif Oluşumu (Genel Başkanı: İdris Ortakaya).

Her iki kuruluşumuzda Devletimizi yönetenlere istenilen bilgi akışını sağlamış, toplum mühendisliği yaparak önemli katkılar sağlamıştır.

Başkent Platformunun Yeni Anayasa oluşumu ve Başkanlık sisteminin getirilmesi konusu ile Bütün Sivil İnisiyatif birlikteliğinin Türkiye Barış ve Kardeşlik Projesi, bu kapsamda kaleme alınan dikkat çekici çalışmalardandır.

Bu çalışmalarımizı yaparken kimseden bir beklenti içinde olmadık. Ülkemize karşı görev ve sorumluluğumuzun gereğini yerine getirdiğimize inandık. Devletimizin şu an PKK terör örgütü konusundaki mücadele modeli, bizim üç yıl önce hazırlayıp sunduğumuz projenin detaylarını kapsamaktadır. Bu projenin  uygulanmış olması bizi onurlandırmış ve gururlandırmıştır.

 Ülkemiz adına Devletimizi yönetenlerin bir çok meselede çok ağır hareket içinde oldukları da  bir gerçektir. İki yıla yakın bir süredir Sn. Ahmet Davutoğlu Başbakanımızdır. Ter temiz, pırıl pırıl bir insan olduğu tartışılmazdır. Ancak; Yeni Türkiyeyi oluşturabilecek adımları atmakta çok geç kaldığını da söylemeden geçemeyeceğim. Kendisi gece gündüz demeden çalıştı, çabaladı. Elinden gelen her şeyi yapmaya çalıştı. Ancak iyi bir ekip kuramadı. Partisindeki görevlileri çok iyi bir şekilde çalıştıramadı. Çalışmayan insanları kadrosunun dışına itemedi. Sayın Başbakanımıza köşemde dokuz adet yazı yazmışım. Bunlar sırası ile, Başbakanın dikkatine sunulur 1 den başlar, 9’a  kadar devam eden adeta bir yazı dizisi oldu.  Bu yazılarımın kendisine ulaşmış olduğunu düşünüyorum. Eğer ulaşmamışsa bu çok daha vahim bir durumdur. Danışmanlarını sorgulamak görevi de sayın Başbakana düşer. Danışman kadronuz ne işe yarıyor diye de sormak bize düşer.

Yeni Türkiye dediniz. Çok güzel. Ancak yeni Türkiyeye ilişkin hiç bir ciddi çalışma yapmadınız. Yasal kararların oluşması konusunda Meclisi çalıştıramadınız. 20 aydır bir türlü Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi ile ilgili ciddi bir çalışma yapmadınız. Çalışmalarınız havanda su dövmekten ileri gitmedi. Terörist Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusu halen gerçekleşemedi. Cumhurbaşkanı feryat ediyor. Bir an önce kaldırın bu dokunulmazlıkları diye…  Türkiye ile ilgili bir çok alanda kurumsal değişiklikler beklenmekteydi. Hiç bir kurumda değişiklik olmadı. Çevrenizde bulunan insanları ve özellikle danışmanlarınızı da “Yeni Türkiye şartlarına uygun insanlardan oluşturmalısınız” diye önerilerimizi yapmıştık. Bunlarla ilgili de her hangi bir gelişme göremedik.

Cumhurbaşkanı muhtarlardan tutunuz tüm kamu görevlilerini külliyede ağırlayarak Devlet nasıl yönetilir diye seminer düzenliyen bir eğitimci gibi görevlilere ders verme gereğini duyuyor. Böyle bir şey olabilir mi? Neden herkes kendi görevini yapmakta sıkıntı içindedir. Bu ülkede Muhtarından tutun Kaymakamı, Valisi, Belediye Başkanı, Emniyet Müdürleri, Jandarma komutanları, Bakanlar, Başbakan ve Cumhurbaşkanının görev ve sorumlulukları bellidir. Buna rağmen görevlerini yapmak için Cumhurbaşkanından talimat  beklemeleri abesle iştigal değil midir? Bundan çıkabilecek sonuç kanaatime göre Devleti yönetenler bu konuda yeterli değildirler. O zaman Başkanlık sistemini acilen getirin…  Başkan da gereğini yapsın.

Ben hem AK Partililere hem de bürokratların tamamına diyorum ki; görevini yapamayıp tuzluk gibi oturanların görevde kalmalarının sağlanması bu ülkeye büyük bir haksızlık olur. Görevinde başarılı olamayanların Sn. Başbakanımızın bu erdemli davranışını örnek almaları gerekmektedir. Başbakanımız kişisel olarak çok başarılı bir çalışma yürüttü. 20 ayda yirmi yıl ömründen verdi. Ancak çevresinden, danışmanlarından ve ekibinden iyi bir şekilde söz etmemiz mümkün değil.

Yeni gelecek Başbakanımızı çok önemli ve çok acil işler bekliyor. Anayasa ve Başkanlık sistemi yapılacak en acil işlerden birisidir. Dokunulmazlıkların hemen kaldırılması gerekmektedir. Bürokrat atamaları ve değişiklikleri de çok aciliyet göstermektedir. Çalışan çalışmayan başaran başaramayan her bürokrat denetlenmeli ve onları verimli hale getirmek için gayret sarf edilmelidir. Yeni Türkiye eski Türkiyeyi yönetenlerle olamaz. Yeni Türkiyeyi kurmak; yeni bir kadro ve doğru bir anlayışı gerektirir.  Devletin üstüne serpilmiş bu ölü toprağından bir an önce kurtulmalıyız.

Şu anda canları, kanları ile çok ciddi bir çalışma yürüten iki kurumumuz var... Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet teşkilatımız… Her gün onlarca şehit vermekteyiz. Bu vatan için canlarını seve seve feda eden bu mubarek insanları rahmetle ve minnetle anıyorum. Diğer Devlet kurumlarımız da bu yüce insanların yaptıklarının onda biri kadar fedakarlık yapsınlar öpüp başımıza koyalım. Cumhurbaşkanımız bu konuda tavizsizdir. Yeni süreçte her kurumun üstüne düşen görevlerini yapmak zorunda olduğu bilinci ile hareket ederek gereğini yapacak ve yaptıracaktır.

Allah yar ve yardımcısı olsun.

Saygılarımla.