İdris Ortakaya

Başarısız İhtilal

İdris Ortakaya

          Her on yılda bir, demokrasimizi askıya alarak ihtilal yapan ve yapılan ihtilal e de yasal kılıf uyduran, görevinin gereği olduğunu iddia eden, TSK nın bu anti demokratik yetkisi ve görevi elinden alındı. Bir daha demokrasimiz askıya alınmayacak diye sevinç ve mutluluk içindeydik. On bir yıldır ülkemizi yöneten AK parti yönetimi, iktidar olmak için çok büyük çaba harcadı. Her türlü sıkıntıyı sabırla, cesaretle ve Başbakanın kararlı tutumu ile aştı. Ancak, AK partiyi destekleyen, adına cemaat denilen gizli siyasi oluşum, AK partinin tavizleri ile yetinmedi. Ülke yönetimini Erdoğan’ın elinden almayı nihai hedef olarak gördü.

 

          Bu cemaat örgütü 60 ihtilal’ından günümüze kadar, planlı, programlı, sistemli çalışarak devletin içinde sinsice örgütlendi. Derin Devletten kurtulduk diye sevinirken, cemaatin derin devletinin tuzağına düştük. Ordumuz, ülkemizi iç ve dış düşmanlara karşı korumak üzere asli görevini layığı ile yerine getiriyor. Bünyesinde barınan olumsuz unsurlar temizlenmiş ve olması gerektiği gibi olmuştur. Bu sinsi ve çok tehlikeli cemaat, umut ederiz ki ordumuz içinde de örgütlenmemiş olmalarıdır. Emniyet içinde önemli mevzileri ele geçirmiş olan bu şebeke, aynı zamanda adliye içinde de çok önemli mevzileri ele geçirmişlerdir. Yasal olmayan birçok gizli işler yaparak, insanların yatak odalarına kadar girerek, kasetler oluşturmuş ve telefonlarını dinleyerek her kesin bir kusurunu ellerinde belge olarak tutmuşlardır. Bu şebeke eğitimde, emniyette, hukukta, üniversitelerde, bilimde, teknolojide çok ileri düzeyde teşkilatlanmıştır. Bunlar CIA ve Mossad’ın organizasyonu altında çalışmaktadırlar.

          Ülkemiz düşmanları ile işbirliği içinde olan bu şebeke, Emperyalizmin istihbarat örgütlerinin talimatı doğrultusunda operasyon yapmak üzere düğmeye basıldı. Ülkemiz, bölgenin en güçlü ülkesi konumuna geldi. Bu gelişme ve büyüme başta ABD, İsrail, olmak üzere birçok AB ülkesini, Mısır’ı, Suriye’yi telaşlandırdı. Bu gelişmenin önü kesilmeliydi. Bu gelişmeyi hazmedemeyen Ülkemiz düşmanları, işbirlikçilerinin vasıtasıyla, Başbakan Erdoğan’ın ipini çekme talimatını verdiler.

          Ülkemizde her dönemde hırsızlık ve yolsuzluklar olmuştur. Bu aşağılık yaratıkların önüne geçmek hiçbir dönemde mümkün olmamıştır. Çürük elma her zaman vardır var olacaktır. Ancak bunlar asgariye indirilmelidir. Yolsuzluğu, hırsızlığı kınamayan namuslu insan olamaz. Ancak, Yolsuzluk, hırsızlık maskesi ile kurulan tuzak darbe tuzağı idi. Eğer Başbakan birkaç gün geç kalmış olsaydı, başbakanın koluna kelepçe vurma mutluluğuna ulaşacaklardı. Allah Başbakanımızın yardımcısı oldu, Başbakanın kararlı, tutarlı ve yürekli tavrı bu ihtilalı başarısız kıldı.

          Cemaatin kurduğu bu tuzak başarıya ulaşmış olsaydı, Başbakanın göreceği zarar kadar, şu anda cemaat örgütünü savunan muhalefette o denli zarar görecekti. İlginçtir, siyasi iktidarın dışında, muhalefetin sağcısıda solcusuda cemaatçi oldular. Ajanlar, gezi olaylarında yaşanan olayları yeniden yaşatmaya başladılar. Yine ülkemiz yıkılıyor yakılıyor.

          Bir musibet bin nasihatten evladır. Bu vecizden hareketle, sarsılan, zarara uğrayan, morali bozulan Başbakanımız umarım bu olaylardan çok önemli dersler çıkarıp, sağlıklı bir yapı oluşturacaktır.

 

Yazarın Diğer Yazıları