İdris Ortakaya

Atlantik ve pasifik rekabeti

İdris Ortakaya

Dünyada tüm insan ve doğa katliamlarını tek bir sebebe bağlamamız mümkündür. Dünya da ekonomik çıkar ilişkileri her şeyin üstündedir. İnsanın eşyadan daha kıymetli olmadığı bir Dünyada yaşamaktayız. Eşyanın insandan daha kıymetli olduğu bir Dünyanın içindeyiz. " İnsanı sevmek ve eşyayı kullanmak gerekirken, Eşyayı sevmek ve insanı kullanmak " Amaç haline dönüşmüştür.

Dünya da güç merkezlerinin yeniden oluştuğu ve sermayenin yeniden taksim edildiği bu süreçte Atlantik pasifik kapışmasına şahit olmaktayız. 1980 başında Atlantik, ABD AB beraberliği dünya mal ve hizmet üretiminin yüzde 52.4'üne hâkim iken, Çin ve Hindistan'ın payı sadece yüzde 5.3'tü. Bugün, aynı Çin ve Hindistan'ın payı yüzde 25'e yükselmiş, ABD-AB'nin payı yüzde 39'a gerilemiş durumda. OECD'nin 'küresel ekonomi 2060' raporu, 2030'da Çin- Hindistan ikilisinin payının yüzde 39'a çıkacağını, ABD-AB ikilisinin payının yüzde 30'a gerileyeceğini gösteriyor. 2060'ta Çin-Hindistan'ın yüzde 46'ya çıkacağı, ABD-AB'nin yüzde 25'e ineceği öngörülüyor.

Bu süreçte Türkiye gerek AFRO-AVRASYA ülkesi olarak stratejik konumu ile gerekse uyguladığı kadim medeniyet anlayışının gereği olarak yumuşak güç ile mazlum ülkelerin yanında yer alarak onların yaralarını sarmaya başladı. Tüm mazlum ülkelerin umudu oldu. Dünya beşten büyüktür. Anlayışı ile uluslararası camia ve kuruluşlarda haklı bir itibar kazandı ve destek buldu.

Türkiye'nin bu konumunu değerlendirerek sıcak ilişkiler kuran Rusya başta olmak üzere BRİÇ ülkeleri kendi konumlarını güçlendirirken Atlantik hattını oluşturan ABD Ve AB FETÖ, PKK, DEAŞ başta olmak üzere, Türkiye ve bölgesinde, terörü en vahşi şekilde, bu ağırlık merkezi değişikliğini durdurmak için kullanmaya çalışıyor

Atlantik hattının bu stratejisi ile yaratılanların içinde en mükemmel varlık olarak bilinen insan, günümüzde en aciz ve en zavallı bir yaratık durumuna düşürülmüştür. Kitleler halinde katledilen, aç bırakılan, dermansız ve çaresiz bırakılan bu varlık, insanım diye geçinenlerin utanç kaynağı olmalıdır. Yaşadığımız coğrafyada bu alçaklığı hemen hemen her gün görmekteyiz. Dünyanın diğer bölgelerinde de bu alçak hadiseler devam etmektedir.

Atlantik ve Pasifik bölgeleri arasında ki ekonomik rekabetin dişlileri arasında ezilen milyonlarca insanın yok oluşuna seyirci kalmaktayız. Dünya da güç dengeleri değişiyor. Hiç kimse bu değişimin önüne geçemez. Dünyadaki zulme başkaldırı Türkiye lideri tarafından gerçekleştirildi. Türkiye Devleti. Bu Dünya nizamının yeniden dizayn edilmesi anlamına gelmektedir. İpek yolu projesini engellemek için terör örgütlerine sınırsız destek vermektedirler. Projelerinin önünde en büyük engel olan Türkiye Devletini zayıf ve güçsüz düşürme girişiminden hiç bir şekilde vazgeçmemektedirler. Her girişimleri püskürtülmektedir. Hiç bir koşulda başarılı olamayacaklar. Seksen milyon Türk halkı cesur ve yürekli liderlerinin yanındadır.

Cumhurbaşkanımız, Atlantik gurubunun temsilcilerince, yani ABD ve Avrupalı Haçlı Şeytanlarca linç edilme girişimi ile karşı karşıyadır. Savaş suçlusu olarak yargılamak istemeleri dahil, kara para aklaması, Rıza Zarraf olayı ile ekonomik anlamda suçlu bulunmasından tutun, ambargo delmesi, Türkiye de hukuku askıya aldırmış olması, dikta rejimini uygulamış olması gibi iftira kampanyaları başlatarak amaçlarına ulaşmaya çalışmaktadırlar. Bunu da başaramayacaklar. İpek yolu projesi hayata geçecek. Terör Devleti yok edilecektir. Türkiye Türkler tarafından yönetilecektir. Hiç bir güç ülkemizi yönetenlere emir ve talimat veremeyecektir. Afrika ülkeleri üzerine kurulan sömürü düzenlerine son verilecektir.

Türkiye oyun kurucuları tarafından eskiden olduğu gibi piyon olarak kullanılamayacaktır. Türkiye oyun kurucu olacaktır. Bölgemizde Türkiye Devletine danışmadan bir taş bile yerinden oynatılmayacaktır. Her kes haddini bilmek zorunda kalacaktır. Bize düşmanlık eden alçaklar, düşmanlıklarının bedelini ağır şekilde ödeyeceklerdir. Dostluk edenler de başımız gözümüz üstünde olacaklardır. Bu böyle biline. Saygılarımla.

Yazarın Diğer Yazıları