İdris Ortakaya

15 Temmuz ihaneti kesintisiz olarak devam etmektedir…

İdris Ortakaya

15 Temmuz silahlı bir müdahale ile ülke yönetimini ele geçirme girişimiydi. Aslında ihanet 15 Temmuzdan çok daha önce başlatılmış ve ülkemiz yangın yerine çevrilmişti.

On beş yıllık geçmişimizi hatırlamaya çalışabilirsek meseleyi daha net bir şekilde görme imkanına kavuşabiliriz. AK Parti büyük bir çoğunlukla ülke yönetimine geldi. Bu sonucu kabullenemeyen vesayet odakları hemen faaliyete geçtiler. Cumhuriyet mitinglerini hatırlayınız. Bu mitingleri düzenleyenleri hatırlayınız. Kendilerini Cumhuriyet kahramanı olarak ilan edenler kendi dışındaki tüm halk kitlelerini Cumhuriyet düşmanı olarak ilan ediyorlardı. Çok çaba harcadılar ancak sonuç alamadılar.

Yetmedi. Gezi olayları ihanetini başlattılar. Yaktılar, yıktılar yine sonuç alamadılar. Cumhurbaşkanımıza onlarca suikast düzenlediler. Başaramadılar. MİT Başkanını ifadeye çağırdılar. Yine başaramadılar. Genelkurmay eski Başkanımızı terör örgütü lideri diye tutukladılar. Yine başaramadılar. Rus uçağını düşürdüler. Yine başaramadılar. Ayakkabı kutularına para yerleştirdiler. Yine başaramadılar. Sosyal medyada onlarca uyduruk kasetler yayınladılar. Yine başaramadılar. 6 - 7 Ekim olaylarını başlatarak elliye yakın insanımızın ölümüne sepep oldular. Ülkeyi yaktılar. Yıktılar. Milyar dolarlarca maddi zarar verdiler. Yine başaramadılar. Hendek kazıları ile iç savaş çıkarmaya çalıştılar. Yine başaramadılar. DEAŞ, PKK, PYD gibi ihanet örgütlerini silah, militan ve her türlü lojistik anlamda destekleyerek üstümüze saldılar. Yine başaramadılar.

Gelelim son bir yıldaki yaşadıklarımıza.

Cumhurbaşkanının kararlı, tutarlı ve tavizsiz davranışı bu alçakları son derece tedirgin etmiştir. ABD ve Avrupalı Haçlı Şeytanlar ülkemiz düşmanı olan tüm teröristlere kucak açmış ve onları koruması altına almışlardır. Her türlü eylemlerine izin vererek ülkemize karşı düşmanlıklarını geliştirmelerine zemin hazırlamışlardır. FETÖ ve FETÖ'cü ihanetçiler ABD'nin koruması altındadır. Diğer ihanetçiler ise Avrupayı mesken tutmuşlardır. Bu ihanetçilerin başında gelen Can Dündar denen gazeteci görünümündeki alçak ajan, ülkemizde yargılanmış İhanet suçundan ceza almıştır. Bu kaçak gazeteci ajana kapılarını sonuna kadar açan Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin yöneticilerini şiddetle kınıyorum. Yuh olsun teröre ve teröristlere destek olan ülke yöneticilerine.

Almanya'da ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan tüm Türkiyeli kardeşlerimize sesleniyorum. Bize yaptırım uygulayanlara biz de karşılık vermek zorundayız. Tüm bankalardaki hesaplarınızı kapatıp Türk bankalarını tercih ediniz. Birikimlerinizi ülkenize aktarınız. Dövizinizi TL.'ye dönüştürün. Bu da bizim onlara karşı yaptırımımız olsun.

Ülkemiz aleyhine propaganda yapmalarına zemin hazırlayan Avrupa Parlamentosundakiler Türkiye ile görüşmeleri dondurma kararı alarak baskı uygulamaya çalışmışlardır. Baskılarına mislice karşılık almışlardır. Cumhurbaşkanımız ve hükümet yetkililerimiz bu kararı hiçbir şekilde ciddiye almayarak hadlerini bildirmiştir. Ülkemizin duruşu Avrupa Parlamentosunun görüşmeleri dondurma kararı almasına neden olmuştur. Eksik olsun Avrupa Birliği de… Türk halkının büyük bir çoğunluğu bu Hırıstiyan teşkilatına girmemize karşıdır. Bu anlamda Cumhurbaşkanımızla aynı görüştedirler. Kılıçdaroğlu hariç… Kılıçdaroğlu, Ağa babalarına karşı yürütülen yiğitçe tavırdan dolayı çok üzgündür. "Başka yaptırımlar da uygulayabilirlermiş"diyen Kılıçtaroğlu'nun bu davranışını hiç mi hiç yadırgamıyoruz. Ülkemize düşmanlık yapan kim varsa onları yalnız bırakmamaktadırlar. Oyları ile destek veren pırıl pırıl yurttaşlarımızın kalplerine yüce Allahtan hidayet diliyorum.

Değerli okurlarım, on beş yıldan günümüze kadar ülkemiz düşmanları ve yerli uşakları tarafından yürütülen planlı, programlı ve sistemli operasyonlar netice vermedi. Hiç bir olay kendiliğinden meydana gelmemiştir. Her şey bir plan dahilinde yapılmaktadır. Türlü alçaklıkları denediler. Yüzlerce şehit verdik. Tümümüz şehit olmadan bizi hiçbir güç teslim alamaz. Ne yaparlarsa yapsınlar vız gelir tırıst gider. Bu gün devam eden ihanet hep olacaktır. "Su uyur düşman uyumaz". Her an dikkatli olmak zorundayız. Süreç devam etmektedir. Artık onların denetiminde olan eski Türkiye yok. Yeni Türkiye'yi biz kendimiz yöneteceğiz. Hiç kimseden hiç bir güçten talimat almadan kendi doğrularımızla.

Allah ülkemizin yanındadır.

Saygılarımla.

Yazarın Diğer Yazıları