Hikmet Aksoy

Müfredat programı ve Başkan Trump'un öğretisi...

Hikmet Aksoy

TBMM'de görüşülen anayasa değişikliği oturumları  kavgalı, yumruklu, küfürlü gelip geçti.

Yüksek tansiyonlu yani...

Aklına ilk düşeni diline doladı kimileri... Bağırdı-çağırdı...

Kimi milletvekilleri tokat attı, kiminin  burnu kırıldı...

O ortamda, kimi kadın milletvekilleri de seyirci rolünde kalmayı kendilerine yakıştırmamış olacak ki; TBMM genel kurul salonu ilk kez saç-saça, baş-başa bir kadınlar meydan savaşına tanık oldu.

Kısacası, anayasa değişikliği nedeniyle izleyici rolündeki bizler; milletvekillerinin kavga/küfür ortamında nasıl çalıştıklarına tanık olduk.

 Tanık olduk da; tam o günlerde  ülke gündemine oturan bir başka konu da "Milli Eğitim Müfredat Programı" oldu.

Karambolden gol atmak gibi bir çıkış...

Anayasa değişikliği yapılacak ama, Milli Eğitim Bakanlığı uzun süredir üzerinde çalışıldığını bildirdiği  müfredat programı taslağını  açıklıyor.

Tabii ki, haklı olarak itirazlar  yükseldi hemen...

Bakanlık'tan yanıt:  "Bu bir taslak, niçin itiraz ediyorsunuz?"  yollu açıklamalar.

Taslak!.. Yani, üzerinde çalışılacakmış daha...

Peki, , üzerinde durulacak, çalışılacak, düzenlemeler/düzeltmeler yapılacaksa niçin açıklama yapılıyor o zaman?

Nabız  yoklama mı yoksa?

Taslağı açıklayalım, bakalım eğitim camiası, kamuoyu ne diyecek, öyle mi?

Bu bir tür  kurnazlık mı?

xxx

ABD'nin yeni Başkanı Donalt Trump'a bir bozuldum ki sormayınız.

Seçim kampanyalarında "- Değişim... Değişim!.." diye nefes tüketen Başkan, görev devir-teslim töreninin bir anında  ABD'nin kurucusu A.Lincoln'un koltukta oturan kocaman heykeli önünde ailecek foto muhabirlerine poz vermesin mi?

- Başkan,  hani değişim" yapacaktınız?

Hiç dünyaya bakıp kimlerin değişimi nasıl algıladığına bakmaz mı insan? "Değişim" isteyen kişi, tarihi önemser mi hiç?

   xxx

Ülkemizde de nicedir bir "değişim rüzgarı" hevesliliği yaşanıyor.

Aklınıza/usunuza ne gelirse "değişim..."

Değişe-değişe bir hal olduk...

Cumhuriyeti kuran kadronun ulus devlet olma yolunda getirdiği  "yenilikler"; nerede, ne varsa hepsinin örselenmesi, karalanması, unutulması için kimi çevreler, görev almışçasına kolları sıvayıp meydanlarda boy göstermeye başladı  güzel ülkemde... En belirgin, en melun girişim de FETO cephesinden geldi...

Çok şükür,  ulusumun uyanık insanı bu melun girişimi bastırmayı bildi.

xxx

 Gazetelerde okudum Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Yeni müfredat taslağına destek vermek için şimdiye kadar 70 bin kişi müracaat etti. 3 milyonun üzerinde insan sadece müfredatla ilgili açılmış olan siteye girdi" açıklamasını yaptı.

Şu işe bak!..

 "Milli" kimliği olan müfredat proğramını sokaktaki yurttaşın mailleri ile mi oluşturma yanlışlığı yapılıyor/yapılacak ülkemde?

 O zaman Bakanlığın ön adı olan "Milli" sıfatını kaldırın bari...

Bakan Yılmaz'ın açıklamasından taslak müfredata, "Atatürk, İnönü, Evrim teorisi"  üç noktada itiraz  edildiği bilgisini de gazete haberinden öğrendik.

Hiç kendi soyundan gelen atasına; küfreden, aşağılayan, küçümseyen, onu anlamak istemeyene rastladınız mı başka uluslarda?

Yurttaş mı onlar şimdi?

ABD Başkanı Donalt Trump'un,  Kurucu Lincoln'un heykeli önünde ailecek poz vermesini kimileri anlayabilse ne güzel olacak, bilseniz.

Yazarın Diğer Yazıları