Hikmet Aksoy

Halkın demokrasisi- lider demokrasisi...

Hikmet Aksoy

Türkiye içine düştüğü siyaset labirentinden çıkamıyor bir türlü... Sanılıyor ki, bu ülkede her şey siyasetle başlayıp onunla bitiyor. Böyle sanıldığı için de ülkenin  ve insanının sorunları bitmiyor.

Bir kere siyaset her şey değil, onu belirtmek ve bilmek durumundayız.

Her alanda -eğitim, ticaret, sanat, bilim vb- olduğu gibi siyasetin de belirlenmiş sınırları var. Bu sınırlar yasa, yönetmelik, genelge, örf ve adetlerle çizilmiş bulunuyor.

Kısacası siyasetin de demokrasi geleneklerinden gelen bir "kurallar manzumesi" var. Var, ama görüyorsunuz buna uyan, bunu takan yok ortada...

Ülkede siyaset algısı kafadan kafaya değişiyor.

Yani, her siyasetçi kendi kafasına göre  takılıyor,  "kendi doğruları"nı geçerli sayıp öyle hükmetiyor.

Manzara ortada...

xxx

Demokrasinin gereği olarak siyasal partiler de var ülkemizde...

Partilerin genel başkanları ve  yönetim  kurulları... Yurt sathında örgütleri de...

Partilerin lokomotifi olan genel başkanlarının; bu ülkenin yönetimi, insanının refaha/mutluluğa kavuşması için çaba gösterdiklerinden kuşkumuz olmaması gerekir.        

Kuşkumuz olsa bunca insanımız partilerin peşine takılır mı hiç?

Demokrasinin temel direği olan "halk desteği" açısından insanımızın bu konudaki inancını 15 Temmuz 2016 gecesi göstermesi tüm dünyaya örnek bir davranış oldu.

Türk halkının demokrasi inancını gösterdi.

Bununla gurur duyuyoruz şimdi...

Ancak, siyasetin tabanda oluşturduğu "demokrasiye sahip çıkma tutkusu" partilerin üst kademelerinde farklı algılanması "taban-tavan" tezatı oluşturduğunu  göremiyoruz nedense...

"Taban"da oluşan ve 15 Temmuz gecesi sergilenen demokrasiyi sahiplenme hareketinde  yaşanan bütünlüğün "tavan"da, yani partilerin üst düzeyinde sergilenememesi düşündürücü bir manzara oluşturuyor bugün...

Ülkemizin zor bir dönemden geçtiğini inkar edecek değiliz.

Böyle bir durumu görememek devekuşunun başını kuma sokması örneği gerçeklerden kaçmak, gerçekleri görememek oluyor.

Tabandaki demokrasi inancını/birlikteliğini/bütünlüğünü zedeleyecek, zaafa uğratacak her davranıştan ülke yönetimine talipli siyasetçilerin özenle kaçınmaları, çok duyarlı/dikkatli olmaları gerektiğini belirtmek durumundayız.

Ülkede siyaset yapanlar; öteden beri  -nedense- horoz dövüşü" olarak gördüler bu alanı...

Onlar... Onlar...

"Onlarsız demokrasi olmaz" inancını tabana geçerli bir görüş olarak kabul ettirip; "lider koltuğunu kapma yarışı"nda başarılı olanların kendi zaaflarını görememenin sıkıntısını yaşıyoruz nicedir.

xxx

Demokrasilerde "çok seslilik" bir koro güzelliğidir. Ancak, koro şeflerinin (parti liderlerinin); bu çok sesliliği "tek enstruman şefliği"ne dönüştürmeye; bu antidemokratik çirkinliği yaratmaya/istemeye/uygulamaya hakları olmadığını bilmeleri gerekiyor.

15 Temmuz ruhunun demokrasiyi savunma/koruma/ kollama sevdasını yürekten yaşayan insanımızın güzel günlere olan inancını selamlıyorum.

İnsanımızın bu inancına ve sahiplenmesine siyasetin zirvesinde bulunanların  da ortak görüş etrafında buluşup bütünleşerek  güzel ülkemizi yönetmelerini diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları