Hikmet Aksoy

Bayram havasından seçim sandığına köprü kurarken…

Hikmet Aksoy

Bayram günleri ile siyasetin seçim heyecanı çakışınca bir farklı renk kazandı yaşam… Bayramlaşmalarda tokalaşmalara, öpüşmelere, el öpmelere daha farklı bir samimiyet geldi, boyut kazandı.

Yüzlere,  gülücüğün  - yemeklerdeki gibi-  türlüsü, karışığı, tatlısı geldi. Siyasette  en geçerli akçe böylesi poz şimdi.

Tam da öpüşüp, tokalaşıp, el öpüp bayramlaşmanın zamanı ya… " İki kuşu bir taşla vurmak da var"  bu işte…  Önce bayram öpüşmeleri, tokalaşmaları, el öpmeleri,  hediyelikleri siyaset için peşrev çekme olacak bu bayramda. Sonra da seçim zamanı için kapı-kapı dolaşılıp oylar istenecek birer-birer.

Bu noktada mert Köroğlu'nun  "Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu" söylemini anımsıyorum. Seçim çalışmalarının hediyelikle yapılır olması;  yani bu işin hormonu olan promosyon siyaset alanında da kullanılır olunca, kimi seçmenlerde beyin ile mide yer değiştirmiş oldu. Böyleleri illâ da " Seçim paketi"ni sabahleyin kapısının önünde görmek istiyor. Bu,  çirkin bir alışkanlığa dönüştü ne yazık ki… Siyasetçi  -eskiden köydü- mahalleye geldiğinde ağzından çok beraberinde getirdiği kolilerde/paketlerde ne var ona bakar oldu.

Bu çirkinlik nereye varır, bilemiyorum. Bildiğim, "siyasetçi bir demokrasi öğretmeni olarak böylesi yanlış yollardan oy toplamayı bırakması,  seçmen yurttaşa demokrasinin yerleşmesi/kökleşmesi konusunda ülke gerçeklerini anlatması gerekir."

Ama  -maalesef- böyle olmadı/olmuyor. Önceleri gece ziyaretlerinde  "Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır" söylemiyle  "şirinlik muskası"  takıldı, oy istendi. Sonraki yıllarda bu promosyon boyutu giderek arttı. Sahte Suriye altını dağıtanlar yanında, türban hediye edenler yarıştı. Görüldü ki, böylesi oy toplamada hazineler var. O zaman işin boyutu büyütüldü, Koli-koli temel tüketim maddeleri yandaş kuruluşlara yapmaları emredildi. Sonra bunlar hane-hane dağıtıldı her seçim öncesi…

Bu seçimde ne olur?

Demokrasi adına  böylesi ayıplı durumların yaşanmaması bizim dileğimiz. İnşallah siyasetçi bu yola başvurmaz. Vurmaz derken, seçmenin siyasetçi ile karşılaştığı durumda  "elinde ne var?" merakını giderecek, "Bir şey getiremedik. Önce yaptığımız yanlıştı" demesi acaba mümkün mü? Değil tabii ki… O zaman  "eski tas, eski hamam"  örneği bir havada geçecek seçimde promosyonda hormonlama yapanlar pastayı/oyları toplayacak.

Çok yazık/ayıp tabii ki demokrasi adına… Böyle bir alışkanlık seçmene kazandırılmamalıydı. Ama oldu. Bu da siyasetçinin vebali… Bu da, siyasetçinin "demokrasi öğretmenliği"ni gerçek anlamda yapmayışı/yapamayışı…

X X X

Sözü bayramdan ve siyasetten açıp, bu noktaya geldik.

Kimi siyasetçilerimizin samimiyetinden kuşkumuz yok. Ancak, inancımız o ki,  bayram ve siyaset;  iki ayrı kutsal kutup olarak kendi kimlikleri/havaları ile yaşanırsa iki farklı güzellik oluşurken,  insanların yüzlerindeki gülücük tablosu/panoraması da yarınlar için umut kapısı olur ülkeye.  

Daha-daha nice bayramlara…

Yazarın Diğer Yazıları