Hikmet Aksoy

Batı ve 'koltuk savaşı...'

Hikmet Aksoy

Türkiye'ye açılmış bir savaş var. Bu pis oyunu, bu iğrenç pusuyu 100 yıl önce milletimize kurdular.

O tarihlerde Sevr paçavrası ile kutsal yurdumuzu paylaşıp; Türk adının bu coğrafyadan silinmesini amaçlayan Sevr'i yırtıp, atıp suratlarına attık.

Dünya, Lozan Anlaşması ile Türk'ün varlığını/gücünü kabul etmek durumunda kaldı.

***

Atatürk'ün önderliğinde "Cumhuriyet'in Kurucu Kadrosu"nun başlattığı çağdaşlaşma hamleleriyle yeni bir ülke, yeni bir toplum olma yolunda hızlı hamleler, adımlar atıldı.

Türkiye, kısa sürede Ortadoğu'da, İslam dünyasında yıldızı parlayan ülke olarak dikkat çekmeye başladı.

Bu yeni hamle, 1919'un karanlığında pis emellerini gerçekleştirmek için Anadolu'ya çıkan Batılı güçlerin işine gelmedi tabii ki... Asala terör örgütünü kurup dış ülkelerdeki temsilciliklerimize saldırttılar.

Şehidler verdik. Acılar yaşadık milletçe.

Bu iğrenç oyunlarında başarılı olamayan Batı,  bu kez Türk-Kürt-Alevi ayırımcılığı nifakını gündeme getirdiler.

Sağduyulu aziz milletim buradaki menfur oyunu da gördü. Birlik/beraberlikle, dik duruşla bu oyuna da gereken yanıtı verdi.

***

Bugün Batı, Ortadoğu ülkelerinin başına nicedir çorap örme, bu topraklarda kan akıtıp, insanları kendi yurtlarından etme, çıkarma, muhacir yapma peşinde...

Yakıp yıkmadığı, perişan etmediği bir Türkiye kaldı Ortadoğu'da...

Müdahale ettiği her ülkede halk eskiyi arıyor.

Bu nasıl bir insanlık anlayışı, bu nasıl bir Batı?

***

Türkiye'nin terör örgütü olarak görüp düşman bildiği çapulculara silah yardımı yapan kim?

Hem de Türkiye'nin gözünün içine baka-baka... Ve de itirazına rağmen.

Sonra da kalk dostluktan, ittifaktan, stratejik müttefiklikten söz et...

ABD çocuk mu kandırıyor?

Öyle görünüyor ki... ABD'nin Ortadoğu'da kendi çıkarları uğruna satmayacağı, müdahale edip dağıtmayacağı, perişan etmeyeceği ülke yok.

Batılı güçler, Türk milletinin 20. asrın ilk çeyreğinde yokluklar içinde Kurtuluş Savaşı vererek, başına bela edilenleri nasıl perişan ettiği unutulmuş görünüyor.

Ama -ne yazık ki- biz bugün kendi içimizde "koltuk savaşı" veriyoruz!..

Yazarın Diğer Yazıları