Hikmet Aksoy

Atatürk'ü sevmeyen şaşkınlara...

Hikmet Aksoy

Çanakkale Zaferinin yıldönümü kutlamaları öncesi de aynı pisliği yapanlar oldu.

Mustafa Kemal Atatürk'ün kimliğini karalama, kişiliğini aşağılama gayretkeşliği...

Aşağılığı...

Bu aşağılık tutum daha önceki her ulusal bayram ya da gün öncesi ortaya atıldı, kulislere söylendi.

Özellikle de Cumhuriyet'in kurucusu için dini inancını aşağılayanlar oldu.

Böyle aşağılık duyguların tutsağı olmuş kişileri; Cumhuriyetçi, aklı başında olan yurttaşların dikkate almadığını, ama böylesi belli odakların uşağı olmuş pis kimlikli kişilere  haklı olarak kızdıklarını/öfkelendiklerini iyi biliyorum.

***

7 Şubat 1923... Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Balıkesir'i ziyarettedir. Günlerden Cuma...

Gazi, Balıkesir Paşa Camiinde hutbede bulunur. İşte o hutbesini  sizlere sunmak isterim:

"Ey Millet...

Allah Bir'dir...Şanı büyüktür. Allah'ın selameti, atıfeti ve hayrı üzerinize olsun.

Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenab-ı Hakk tarafından  insanlara din gerçeklerini bildirmeye memur ve Resul olmuştur.

Anayasa cümlemize malumdur ki, şanı büyük olan Kur'andaki emirlerdir. İnsanları geliştirmiş olan  dinimiz, akla, mantığındaki ve gerçeğe tamamen uygun düşmektedir.

Eğer akla, mantığa  ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer tanrısal tabii kanunlar arasında tezat olması gerekirdi.

Çünkü, bütün kainat kanunlarını yapan Cenab-ı Hakk'tır.

Arkadaşlar,

Peygamber Hazretleri çalışmalarında iki yere, iki eve sahip bulunuyordu. Biri kendi evi, diğeri Allah'ın evi idi. Millet işlerini Allah'ın evinde yapardı. Hazreti peygamberin izinden giderek  bu dakikada milletimize, milletimizin hal ve geleceğine ait hususları görüşmek amacı ile bu kutlu evde, Allah'ın huzurunda bulunuyoruz.

Beni buna mazhariyet edenler, Balıkesir'in dindar ve kahraman insanıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu vesile ile büyük bir sevaba nail olacağımı umuyorum.

Efendiler,

Camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile birlikte  din ve dünya için neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek, yani karşılıklı danışma ve görüşme  için yapılmıştır.

Millet işlerinde her ferdin zihni başlı başına faaliyette bulunmak elzemdir. İşte biz de burada din ve dünya için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. HEPİNİZİN DÜŞÜNDÜKLERİNİ ANLAMAK İSTİYORUM. MİLLİ EMELLER, MİLLİ İRADE YALNIZ BİR ŞAHSIN DÜŞÜNMESİNDEN DEĞİL, BÜTÜN MİLLET FERTLERİNİN ARZULARININ, EMELLERİNİN BİRLEŞİMİNDEN İBARETTİR."

***

Başka sözü olan var mı?

Yazarın Diğer Yazıları