Akılları narkozlu... Gözler bağlı mı idi...

FETÖ konusunda bir remil dökülmedi. O da yapılırsa şaşmam...Her kafadan bir açıklama geliyor. Geliyor ama örgütün arkasında kim/lerin  olduğu konusu ise rivayet olarak kalıyor. "TBMM Darbe komisyonu" dinlediği Polis Akademisi Başkan yardımcısı Şafak Ertan Çomaklı'nın ifadesine göre ise;  FETÖ yapılanmasının herkes tarafından "hizmet hareketi"  bilindiğine değinerek; "- Devlet bunların hizmet hareketi olmadığını biliyordu. Devlet bunun bir cemaat olmadığını da biliyordu. Devletteki bir yapı, bu hareketin gönüllü hareket olmasını istediği için, siyasilere yansıtmıyordu. Devlet içindeki bürokratlar siyasileri kandırıyordu" dedi.

Hoppala...

Gel de çık işin içinden şimdi...

Bu ne yahu?   "Devletin içindeki bürokratlar siyasileri kandırıyor."

Ve... Sonra? 

Devlet yönetmeyi pişpirik oynamak mı  sanıyordu bu adamlar?

Ne hallere kaldık?

xxx

Çomaklı, ifadesinin bir bölümünde de şöyle diyor;

 "- Bunlar vazgeçmeyecekler. Yetiştirdikleri aramızda... İnşallah Komisyon olarak sizi de aldatmazlar."

Şu işe bakar mısınız?

Devletin 1989-1992 istihbarat raporunda; FETÖ için "Bunlar cemaat değil, suç örgütü" tanımı yapılmış... Bu rapora göre;  Fetullah Gülen'i bir kişi devre dışı  bırakarak kullandığı yazılıyormuş...

 Hani pazarda satıcılar derler ya...

 "- Beğen beğen al!.."

Mal ortada... İstihbarat tespitlerini  yapmış;  "- İşte mal..." demiş ama, görmeyen mi desek, göremeyen mi desek, işine gelmeyen mi desek?..

Ne derseniz deyiniz. Ortada bir ihmal var.

Böyle olunca önce bu ihmalin kimden kaynaklandığı, kimin suçlu olduğu araştırılıyor olması gerekir.

Ama öyle değil... FETÖ'nun ABD, İsrail, Alman, Fransız, Rus istihbarat servislerince gönlendirildiği/yönetildiği söyleniyor.

Güleceğim geliyor.

xxx

 Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Şafak Ertan  çomaklı'nın ifadesi gerçeği ortaya koyuyor:

 "- Devletin içindeki bürokratlar siyasileri kandırmış..."

Kandırmış da; "- Biz onları oraya akıllarını narkozlayıp, gözlerini bağlayarak göndermedik ki...