Hasan Akçap

Robotik kodlamanın neresindeyiz?

Hasan Akçap

1980'li yıllardı. Bizim mahallede Sıdal isminde bir arkadaşımız vardı. Henüz 8-10 yaşlarındayken kendi kendine bir şeyler tasarlayan bir arkadaşımızdı. Tam bir mucit çocuktu. Yaptığı maket gemilere küçük motorlar takar su dolu leğenin içinde yüzdürürdü. Düzenekler kurar avlarını yakalardı. Buna benzer birçok icadı vardı. Hayretler içinde izlerdik yaptıklarını.

Teknoloji deyince aklımıza ilk Japonya gelirdi. Ama Amerika ondan daha iyi derdik. Hatta fıkrası bile var. Japonlar saç telinden daha ince bir tel üretmişler. Küçük bir hediye paketine koyup Amerika'nın Bilim ve Teknoloji Bakanlığına göndermişler. Teknolojide ne kadar ilerlediklerini ispatlamak istemişler. Amerikalılar da aynı teli ikiye bölüp geri göndermişler. Paketi açan Japonlar kendi ürettikleri telden daha ince iki adet tel görünce Amerikalılarla baş etmenin ne kadar zor olduğunu anlamışlar.

Günümüzde dünya çapında teknolojide ileri ülkelerin sayısı oldukça artmış durumda. Uzak doğuda bu konuda ciddi atılımlar var. Ülkemiz bu alanda ne yazık ki hala çok geri. Kendi otomobilimizi bile hala üretmiş değiliz. Oysa bu kadar yüksek potansiyele sahip ve çok zeki insanların yaşadığı bir ülke olarak bu seviyede olmamalıydık. Sebebi dış güçler mi acaba? Bence hayır, iç güçler! Kendi içimizde didişmekten yol alamıyoruz. Herhangi bir alanda gelişme kaydeden, başarı gösteren insanları kıskanıp çelme takmaya çalışmak gibi tuhaf takıntılarımız var. Bu takıntılardan kurtulup ülkemizi hep birlikte ileriye götürme bilincine ulaştığımızda bizi kimsenin tutamayacağına inanıyorum.

 

NERDEN NEREYE

80'li yıllarda çocuk veya genç olanlar teknolojinin tüm evrimlerine şahit olmuşlardır. Siyah beyaz televizyonların evlerimize gelişi, sonra renklileri, tek kanaldan çok kanala geçiş, uzaktan kumandaların ortaya çıkışı, uydu kanalları, HD'ler, 4K'lar bir taraftan koştururken diğer taraftan çevirmeli telefonlardan, tuşlu telefonlara, araç telefonlarından cep telefonlarına ve nihayet akıllı telefonlar çağına geçiş. Ms dos yazılımlı kocaman komodor bilgisayarlardan laptoplara, netbooklardan tabletlere, atarilerden play stationlara, disketlerden cd lere, usb belleklere, bluetoothlara, megabytelardan zettabytelara derken baş döndüren bir teknoloji seyrine şahitlik ettik. İnsanlar eski dostlarına internet medyası üzerinden kavuştular, banka işlemlerini, fatura ödemelerini ve daha birçok kolaylığı internet sayesinde yakaladılar. Derken evlere robotlar girmeye başladı. Bizim ülkemizde neredeyse her evde tüm beyaz eşya ve elektronikler var. Mutfak robotu denince eve robot gelecek zannetmiştik. Ama diğer ülkelerde bu da vardı: Asimo, Hubo, Aibo gibi robotlar evlerde insanlara yardım ediyordu. Tıp alanında büyük gelişmeler yaşandı. 3 boyutlu yazıcılarla insan yedek parçaları yapılmaya başlandı. Say say bitmez. Ölmeden önce uçan arabaya binmeyi çok isterim.

 

ROBOTİK KODLAMA FURYASI

Son dönemde ise robotik kodlama furyası başladı. Yabancı dilde kısa adı STEM olan Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik gibi disiplinlerin bir araya getirildiği bir çalışma. Elektronik bir aygıtın oluşturulması için gerekli parçalar ve bu parçaların çalışması için gerekli yazılımın oluşturulması çalışmasından bahsediyoruz. İyi bir şey mi? Evet evet, iyi bir şey. En nihayetinde insan tarafından kumanda edilen robotların yapılması için en temel bilgiler öğretiliyor. Eskiden bilgisayarı öğrenmek için MS DOS yazılımını öğrenmek gibi bir şey. Yazılım üretmek için gerekli kodlar öğretiliyor.

Bu alanda Milli Eğitim Bakanlığımız öğretmenlere eğitimler vermeye başladı. Yakında okullarda ders olarak okutulmaya başlanır. Hali hazırda özel okullar bu alanda epeydir birbirleriyle yarışıyorlar. Okuma, yazma, İngilizce, bilgisayar gibi temel okuryazarlık dersleri arasına girecek. Çocuklarımız teknoloji üretmenin en temel konularından başlayarak çeşitli düzenekler oluşturmayı ve kendi yönetebildikleri elektronik cihazları hatta robotları üretmeye başlayacaklar. Sizin anlayacağınız bizim mahalledeki Sıdal'ın 80'li yıllarda yaptıklarını şimdilerde çocuklarımız müfredat programında ders olarak görmeye başlayacaklar.

 

İYİYİ GÜZELİ TEŞVİK ETMEK

Teknoloji hayatı kolaylaştırmanın olmazsa olmazı artık. Ama daha önemli bir şey var. Hayatı kolaylaştırmanın en fazla olmazsa olmazı, insanların bir birleriyle olan ilişkileri. Bunu hiçbir robot sağlayamaz. Ülkemizi seviyorsak, ilerlemek istiyorsak, birbirimize güzel davranmayı öğrenmeliyiz.Başkalarının başarısız olmalarını arzu etmekten, başkalarının başarısızlığı üzerine başarı inşa etmeye çalışmaktan vazgeçmeliyiz. Başkalarının başarılarını alkışlamayı, ülkemiz ve tüm insanlık için iyi ve güzel olan her şeyi teşvik ve takdir etmeyi içimize sindirmeliyiz.

Yazarın Diğer Yazıları