Faik Kumru

KIZIL ELMA VE YEŞİL ELMA

Faik Kumru

Yemyeşil cennet misali bereketli Anadolu topraklarını ve kadim bir ülkeyi Orta Asya’nın iptidai bozkırına çevirdiniz, memleketi kuruttunuz.

Az kaldı, ülkeyi kupkuru yoz bir mekana dönüştürmenize, ha gayret.

Ha gayret, kızıl elmaya ulaşmanıza ramak kaldı.

Kızıl elma diye diye, elma çuvalı da ülke de millet de çürüdü.

Orta Asya’ya ulaşamadınız ama, bütün ilkelliğiyle orayı buraya getirdiniz.

Herkesin bir hedefi var elbet.

Bizim de gayemiz yeşil elma olsun.

Yeşil elma; güzel insan, mutlu hayat ve özgür dünya demek.

Yaşadığımız medeni dünya, modern çağın sunduğu muhabere/iletişim ve muvasala/ulaşım imkanlarının zenginliği vesilesiyle bir köy haline geldi.

Dolayısıyla her ülkenin ve her milletin vatandaşı, kendi dışındakilerle beraber birbirinin yakın bir komşusu durumuna geldi.

Bunun yanında, bilinen muhtelif kavramlar anlam değiştirdi, kapsadığı mana ya daraldı ya da genişledi.

Medeni insanlar açısından en önemli değer kaynakları zaman içinde birçok değişime uğradı.

Birinin en kutsal gördüğü simge/sembol, bir diğeri için hiçbir anlam ifade etmeyebiliyor.

Artık dünya genelindeki insanların, bir fikri kabul edebilmesinin en birincil koşulu, o kişilerin düşünce bazında ikna edilmesidir.

İnsanları ikna edemezseniz, hiçbir şeyi kabul ettiremezsiniz.

O yüzden, herhangi bir düşünce akımının etrafında örgülendiği izm çerçevesinde tanımlanan ülkü/ideal/model/mefkure ne derseniz deyin, modern dünyada bambaşka bir anlam kaymasına uğradı, kabuk değiştirdi.

İşgal, fetih gibi bu çağa ait olmayan kavramların insani hiçbir bir yönü kalmamıştır artık.

Hele hele hamaset (Vatan, Millet, Sakarya; Ezan, Kur’an, Bayrak) gibi kavramlar, insanların midesini bulandırıyor. Bu değerler, bir kandırma aracına döndürüldü.

Bugün için;

Dünya çapında bütün gönüllerin kazanılması,

İnsanların zihnen ikna edilmesi,

İnsani değer yargılarının (dürüstlük, çalışkanlık, evrensel insan hakları, inançlara saygı, empati vesaire) cihanşümul/üniversal bir çerçeveye oturması,

Alemşümul/dünya çapında değer yargılarının, her bir insan tarafından içselleştirilmesi önem kazanmıştır.

Bugünkü çizili sınırlar, artık izafidir/görecelidir.

Ve insanlık, son sürat dünya vatandaşlığına doğru koşmaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları