Nimetullah Arvas

İSLAMÜMMETİ ARASINDA İTİKADİ BÖLÜCÜLÜĞÜN KAYNAĞI

Nimetullah Arvas

İslam toplumunda fırkaların oluşmasının temelinde hiç şüphesiz İslam düşmanlarının tesiri vardır. Bununla birlikte Müslümanlar arasında tefrikaya sebep olan etkenleri aşağıda maddeler halinde ele alacağız. ‘Eshabı Kiram’ Allah’u Teala onlardan razı olsun.Hazreti Muhammed Sallallahü Aleyhi ve Sellem efendimizden iman, ibadet, ahlak ve muamelat ile ilgili bütün esasları olduğu gibi kendilerinden sonraki tabiin nesline aktarmışlardır. Onların vasıtasıyla bize ulaşan bu itikada ilk dönem Müctehidİslam Alimleri Peygamber efendimiz ve Sahabei Kiramdan kendilerine ulaşan dinin bu esaslarına icmalen ve tafsilen Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat olarak isimlendirmişlerdir. Bu da sıratı müstakimdir.

 

İslam ümmeti arasında tefrikaya sebep olan hususlar:

İnsi ve Cinni Şeytanlar

“Biz böylece, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık.” (En’âm 112)

Şeytan dedi ki: “(Öyle ise) beni azdırmana (rahmet-i ilahiyyenden mahrum bırakmana) karşılık, yemin ederim ki, ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerinde elbette oturacağım.” “Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden kimselerden bulamayacaksın.” Allah, dedi ki: “Yerilmiş ve kovulmuş olarak çık oradan. Andolsun, onlardan sana kim uyarsa sizin, hepinizi cehenneme doldururum.” (A’râf 14-18)

“İblîs, “Senin kudretine andolsun ki rabbim, içlerinden ihlaslı (samimi) kulların hariç, insanların topunu kesinlikle yoldan çıkaracağım” dedi.”

 

2. Münâfıklar

Münafık: İtikadî olarak küfrünü gizleyen sözlü olarak imanını izhar eden kişi. (Cürcani s.254) İslam coğrafyası genişledikçe ihtida(ilk olarak İslam’a giren) edenlerin yanı sıra münafıklar da İslam toplumuna karışmışlardır. Münafıkları sayı olarak tespit etmek mümkün olmamıştır ve olamamaktadır. Allahü Teâlâ’nın dışında hiç kimse münafıkları bilmez. Ancak Allahü Teâlâ münafıkları Hz. Peygambere bildirmişti. Kur’an-ı kerimde birçok ayeti kerimede ve hadisi şeriflerde münafıkların özelliklerinden haber verilmiştir. Bundan hareketle de hevâ ve hevesine göre kişilere nifak hükmünü vermek ancak sağlıklı ve güçlü delillerle mümkündür. Kur’an-ı kerimin yaklaşık 300 ayetindemünafıklardan bahsetmektedir. İlk dönem İslam toplumuna giren münafıklar İslam toplumu içinde kaybolmuşlardır. Münafıklarla ilgili iki ayetle iktifa edeceğiz.

“Onlar iman edenlere rastladıkları zaman: "İnandık" derler. Fakat şeytanlarıyla yalnız kaldıkları zaman: "Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz.” derler. (Bakara 14) Bu ayeti kerime münafıkların davranışlarından haber vermiştir.

“Bir de zararlı faaliyetlerde bulunmak, küfre yardım etmek, Mü’minler arasına ayrılık sokmak için ve öteden beri Allah ve Resûlüne karşı savaşanlara üs olsun diye bir mescit yapanlar vardır. Bunlar, “Bizim iyilikten başka hiçbir kasdımız yok” diye de mutlaka yemin ederler. Ama Allah şâhitlik eder ki bunlar mutlaka yalancıdırlar.” (Tevbe 107) Bu ayet-i kerimede münafıkların Müslümanlar aleyhinde yaptıkları zararlı faaliyetler sıralanmıştır. Dini ve ahlaki görünümlü müesseseler adı altında bu zararlı faaliyetlerini legal veya illegal icra etmektedirler.

 

3. Müsteşrikler (Oryantalistler)

Bu grup Müslüman olmadığı halde İslami ilimlerin her dalında yetişmiş ve yazdıkları kitaplarla İslam toplumunu itikadi ve ahlaki yönden ifsad etmeye çalışmaktadırlar. Çeşitli medya kuruluşları vasıtasıyla itikad, ibadet, ahlak ve muamelat ile ilgili İslam ümmetinin âlimlerinin icmaına muhalif söylemleri herkes tarafından müşahade edilmektedir. Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak için Kur’an-ı kerim, Hazreti Muhammed ve onun üstün ahlakıyla alakalı şüpheye düşürecek eserler yazmakta ve çoğaltmaktadırlar. Bazı Müslümanlar onların bu faaliyetlerinden etkilenmektedir. Bunlar hiçbir zaman bu faaliyetlerinden vazgeçmeyeceklerdir. “Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.” (Saff 8)

Tarih boyunca Yahudiler iki şeyin üzerinde çok durmuşlardır. Birincisi dünyanın ekonomisine, iktisadına yön vermek ikincisi de felsefe vasıtasıyla ilahiyat, nübüvvet ve semiyyat konularında müminlerin imanlarında şüphe ve teşviş meydana getirmek... Çağımızda gençlerin müptela olduğu bâtıl ve hurafeye dayalı düşünceler kuruntular bu tür faaliyetlerden kaynaklanmaktadır. Müspet ilmi gelişmeler, keşifler ve buluşların hiçbirisinin vahyin eseri olan Kur’an ve sahih sünnetle çatışmadığı, bilimsel olarak da tespit edilmiştir.

Özet olarak İslam toplumunda meydana gelen bâtıl itikadi tefrikalar (bölücülük) gayri Müslimlerin iç ve dış müdahaleleri ile tezahür etmiş ve çeşitli şer vasıtalarıyla yayılmıştır. Maide suresinde “... Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah, bozguncuları sevmez.” (Mâide 64) buyrulmuştur.

İslamiyet ve son Peygamber Hz. Muhammed ve Müslümanlar her çağda olduğu gibi çağımızda da gayri Müslimlerin hedefi olmuştur.

Mütefekkir Yazar S. Ahmed Arvasi’nin naklettiğine göre

Gostave Lebon, “İslamiyetten daha eski dinler insanların ruhları üzerindeki hâkimiyetlerini günden güne kaybetmekte oldukları halde Hazreti Muhammed’in dini bütün kuvvet ve hâkimiyetini korumaktadır.

Yahudi ve Hristiyan bilginlerin tahrifat hareketleri

Önümüzdeki haftaki yazımızda inşallah Yahudi İbni Sebe ve Hristiyan Yuhannâed-Dımışkî’den bahsedeceğiz.

Cumanız mübarek olsun.

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları