Dr. Muhammet Veysel Zortul

Kaç Takipçiniz Var?

Dr. Muhammet Veysel Zortul

Türkan Şoray katıldığı bir televizyon programında, telefonu elinden hiç düşürmediğini ve devamlı takipçilerini kontrol ettiğini söylüyordu. Her şeye doymuş sinemanın sultanı bile böyle söylüyorsa varın diğerlerini(kendimi de katıyorum) siz düşünün.

 Evet, hepimiz ne kadar takipçimiz var merak eder, elimizden geldiğince artırmaya çalışırız. Ola ki biri takibi bırakmışsa da üzülürüz. Bu takipçi meselesini sorun edip, psikolojisi bozulanlar bile var.

   Aslında üzülmeye hiç gerek yok dostlarım; bizi hiç bırakmayan takipçilerimiz var. Sağ ve solumuzdaki melekler gibi. En vefalı takipçilerimiz de onlardır. Öyle ki mezara kadar takip ederler.

**

İstanbul Yedi Tepe mi?

Aslında yedi tepe olan şehir Roma’dır. Daha sonra birçok şehir Roma’yı taklit etmiş, tepesi yoksa da tepe uydurmuş. İstanbul, Doğu Roma’nın merkezi olunca Roma şehri ile her konuda rekabet başlar ve İstanbul, tepe konusunda da ondan geri kalmaz.

Peki, nerelerdir bu tepeler? Hemen söyleyelim: Topkapı, Çemberlitaş, Süleymaniye, Fatih, Yavuz Selim, Edirnekapı, Çukurbostan.

Tabi bu tepeler, eski İstanbul yani yarımadadan ibaret İstanbul için geçerlidir. Yoksa bu günkü İstanbul’un birçok tepesi vardır.

**

Sevgi Nedir?

   Sevgi nedir dostlar? Aşk gibi bir şey mi?.. Yoksa ondan daha güçlü bir duygu mu?.. Karşılıklı mıdır mesela?..

‘Selvi Boylum Al Yazmalım’filmini izlemişsinizdir. O filmde Asya(Türkan Şoray), deliler gibi sevdiği adam onu terk edince uzun uzun sevginin ne olduğunu düşünür ve sonunda şu kanaate varır:

‘Sevgi iyiliktir. Sevgi emektir.’

**

Hezarfen Ahmet Çelebi Uçtu mu?

Hezarfen’in uçtuğunu bir tek Evliya Çelebi söylüyor. Evliya Çelebi’ye göre, Sultan IV. Murat da bu gösteriyi izlemiş ve 100 altınla Hezarfen’i ödüllendirmiş.

Ancak günümüz aerodinamik uzmanlarına göre, Galata ve Doğancılar Meydanı arasındaki 3200 metrelik mesafenin kas gücüyle aşılması imkânsızdır.

Tarihçilerde arşivlerde kayıt bulunmamasından yola çıkarak, uçma olayına kuşku ile yaklaşmaktadırlar. Hâsılı kelam; bu uçma konusu, gizemini devam ettirmektedir.

**

Yoksunluk Sınırı Kaçtır?

Yoksulluk sınırı açıklandı. 7.733 Tl.olmuş. Yoksulluk sınırı olduğu gibi yoksunluk sınırı da vardır, diye düşünüyorum. Nasıl mı?

Herkes üzerine almasın ama vicdandan yoksunuz mesela.

Dünyada her gün binlerce kişi açlıktan ölürken, bu acıyı hissedecek duygulardan yoksunuz.

   Dinimizin ilk emri ‘oku’ olduğu halde okumaktan yoksunuz.

Sayısız film çekiyoruz fakat kaliteli içeriklerden yoksunuz.

Bu liste uzayıp gider…

**

Para İnsanı Bozar mı?

Para ile birlikte hayat standardımız ister istemez değişir. Bu değişmeye bağlı olarak evimiz, arabamız, yemek yediğimiz lokanta ve en önemlisi takıldığımız çevre değişir.

Para bizi bozmasa da eskisi gibi de kalamayız. İyisi mi ne çok para ne de parasızlık. Ortası olsun, bizim olsun…

**

İnsanın En Güzel Çağları Ne Zaman?

   Kimine göre çocukluk, kimine göre gençlik, kimine göre de olgunluk çağları en güzel çağlardır.

  Örneğin, çocukluk. Her anı, her yaşı ayrı güzeldir; ilk konuştuğu anlar, yürümeye başladığı günler, ilk yaramazlıkları, ilkokulu, ortaokulu hepsi güzeldir. Gençlik hakeza…

Ama bana sorarsanız, bir insanın en güzel çağları, anne babası ile olabildiği çağlardır. Allah anne babalarımızın eksikliğini vermesin inşallah. Bu dünyadan göç edenlere de rahmet eylesin.

   Bir bayrama daha eriştik dostlar. Lütfen anne babalarımızı ihmal etmeyelim.

   Hepinizin Ramazan Bayramını kutluyor, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpüyorum. Rabbim daha nice nice güzel bayramlar göstersin.

   Esen kalın…

Yazarın Diğer Yazıları