İkram Kali

Van Kent Müzesi Hayırlı Olsun

İkram Kali

Doğduğumuz, büyüdüğümüz ekmeğini yiyip suyunu içtiğimiz, türküleriyle heyecanlandığımız, dertleriyle dertlendiğimiz, başarılarıyla övündüğümüz, doğal güzellikleriyle can bulduğumuz aziz ve güzel şehrimiz Van'a kazandırılan eserlerden, hizmetlerden her zaman mutluluk ve sevinç duymaktayız. Önceki gün böyle bir sevinci hep birilikte yaşadık.

 

Gazeteci, halk bilimine gönül veren bir Vanlı olarak hayatımın en anlamlı, en değerli bir gününü yaşadım. Vanlı olmaktan her zaman her yerde onur duyduğum şehrimize uzun uğraşlardan sonra kalıcı ve gerekli bir eser olan Van Kent Müzesi'nin kazandırılmasında önerimle pay sahibi olmanın sevincini yaşadım.

 

 

Kentimiz ve kentliler yararına gündeme getirdiğim Van Kent Müzesi önerisini katılımcı demokratik idarecilik anlayışı, görev yaptığı kente katkı ve değer katma vizyonuyla sahiplenerek hayata geçiren değerli Valimiz Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu başta olmak üzere Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) Genel Sekreteri İbrahim Güray'a, Büyükşehir Genel Sekreteri Mustafa Yalçın'a,  aralarında bulunduğum Van Kent Müzesi projesi icra kurulu üyelerine ve emeği geçen, katkısı bulunan herkese bir Vanlı olarak şükranlarımı sunuyorum.

 

 

Van Kent Müzesi fikri nereden doğdu, nasıl gelişti?

1915'te Rus işgaline uğrayan Van, Ermeni çeteleri tarafından yakılıp yıkıldı. Yanan yıkılan Van ile birlikte 30 bini aşkın Vanlı 1915'te katledildi. On binlerce Vanlı farklı şehirlere göç etmek zorunda kaldı. 3 yıl işgal altında kalan Van, 2 Nisan 1918'de Türk ordusu tarafından işgalden kurtarıldı.  1915 öncesi nüfusu 100 bin olan Van'da insan sayısı 1918 sonrası bin 500 kişiye düştü.  Bir zamanlar mis kokan bahçeleri bağları, iki katlı huzur mutluluk dolu cumbalı şirin Van evleri,  bereket saçan iş yerleri, farklı dillerin, dinlerin ortak yaşam şehri Van, harabe görünümünde küçük bir kasabaya dönüştürüldü. 

 

Cumhuriyetin ilanından sonra 1930'lu yıllardan itibaren Bağlar Mevki olarak adlandırılan bugünkü şehir merkezinin olduğu bölgede yeniden şekillenen Van şehri acılar, yokluklar, yoksulluklar içinde gelişmeye kalkınmaya futbol terimiyle 3-0 mağlup olarak geriden başladı.

 

 

Lisenin, elektriğin, yolun, fabrikanın olmadığı 1915'ten yorgun yıkık çıkarak hafızasını kaybeden Van'ın çilesi bitmemişti. Ağır aksak yaşama tutunmaya başlayan Van ve Vanlılar sonraki yıllarda doğal felaketlerle sarsılıyordu. 1945, 1976 ve en son 2011 depremlerinde binlerce insanı, ekonomik gücünü kaybeden Vanlılar sığınacakları illere hicret ederek memleketleriyle olan bağlarını istemeseler de bir şekilde koparıyorlardı.

 

Son yıllarda çevre illerden yoğun göçler alan, çarpık şekilde büyüyen modern bir kentten çok köy-kente dönen şehrimiz hafızası ile birlikte kent kimliğini de yitiriyordu. Sonuçta kültürü yozlaşan, kimliğini kaybeden Van'ın bu görüntüsü şehrin sevdalılarını üzerek endişelendiriyordu.

 

 

Kentin derdiyle dertlenen, bu konuda kafa yoran bir Vanlı olarak kültürel değerlerimize sahip çıkmak, kentimizin hafızasını canlandırmak üzere uzun yıllardan bu yana yürüttüğümüz çeşitli çabalar oldu. Her fırsatta Van'ın hafızası ve kent kimliğinin korumasına önem verilmesini sözlü ve yazılı olarak dile getirdik. Özveriyle bu amaca yönelik çaba ve çalışmalar içinde bulunduk. Somut olan ve somut olamayan kültür değerlerimize sahip çıkarak koruyalım dedik.

 

Yetmedi, çağrılarda bulunduk.

Bu amaçla Van Tarih ve Kültür Derneği Başkanı olduğum dönemde, 18 Ocak 2011 günü Van Valiliğine yazılı müracaata bulunarak Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Gümrük Müdürlüğü binasının "Van Kent Müzesi" olması önerisinde bulundum. Dilekçemde, "Van Kent Müzesi bugünü yarına bağlayacak, kentin ziyaretçileriyle Van'ın renkli kültürünü buluşturacaktır. Cumhuriyetimizin 100 Yılı, 2023 vizyonunu kapsamında valilik öncülüğünde İl Özel İdaresi (Büyükşehir olmamıştı) bünyesinde Gümrük Müdürlüğü binası 'Van Kent Müzesi' olarak şehrimize kazandırılsın… Van Kent Müzesi kurulduğunda Van'ın tanıtımına, tarihine, kültürüne, turizmine önemli katkı sunacaktır. Van Kent Müzesi çatısı altında; Van kentinin tarihi, kültürel değerleri, sosyal objeleri belli bir sistematik plan içinde sahiplenilecek, değerlendirilerek Van da yaşayan kent sakinlerine ve ilimizi gezemeye görmeye gelen ziyaretçilere doğru ve doyurucu bilgiler ile çağdaş koşullarda tanıtılarak, anlatılacaktır" dedim. Sonuç çıkmadı. Tarihi bina 2011 depremi sonrası yıkıldı, yeri park oldu.

 

 

Gazetemizdeki köşe yazılarımızda ve haberlerimizde Van Kent Müzesi talebimize Van Kent Kütüphanesi'ni ekleyerek devam ettik.

 

Bu kez Eski Erkek Sanat Enstitüsünün bu amaçla değerlendirilebileceğini anlattık yazdık. Yazmakla kalmadık, konuyla ilgili yetkililere dosya sunarak müzenin önemine dikkat çektik. Van Kent Müzesi ve Van Kent Kütüphanesi önerimize DAKA yöneticileri büyük ilgi göstererek önerinin hayata geçirilebileceğini söylediler.  Bu sırada Erkek Sanat Enstitüsü binasını farklı amaçla kullanmaya yönelik bazı art niyetli girişimlerin olduğu haberini aldık. Karşı çıkarak Van halkının endişelerini köşe yazımızda dile getirdik. Neyse ki bu girişimlerden vazgeçildi. Aradan uzun bir süre daha geçti.

 

 

Yıl 2017

Erkek Sanat Enstitüsü tarihi binasının Van Kent Müzesi ve Van Kent Kütüphanesi olarak değerlendirilmesini bu kez göreve yeni atanan DAKA Genel Sekreteri İbrahim Güray ve Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın ile paylaştım. İlgi gören öneri Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu'na aktarıldı. Vali Zorluoğlu'nun Van Kent Müzesi ve Van Kent Kütüphanesi konusuna onay ve destek vermesiyle Van'a dair hayalimizin gerçekleşeceği müjdesini aldık.

 

 

DAKA ve Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile Van Kent Müzesi adıyla hayata geçirilmesi kararlaştırılan projenin ilk toplantısı proje paydaşları ve mimarları ile birlikte Vali, Zorluoğlu başkanlığında 25 Kasım 2017 günü gerçekleştirilen toplantıda şekillenmeye başladı.  Projeyle ilgili teknik toplantılar, çalışmalara devam etti.

 

Van önceki gün tarihi bir gün yaşadı.

 

Van Büyükşehir Belediyesi ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) tarafından Van'da yaşayan kentlilerin müze ile ilgili görüş ve düşüncelerini almak üzere hızlı karar veren, kısa sürede sonuç isteyen Vali, Zorluoğlu başkanlığında Van Kent Müzesi 1. Çalıştayı düzenlendi.  Çalıştay girişinde eski ve yeni fotoğraflarla Erkek Sanat Enstitüsü ve Kent Müzesi fotoğrafları sergilendi. Çalıştaya Erkek Sanat Enstitüsü ilk mezunlarından, 90 yaşındaki Şefik Kaptaner ağabeyimiz ve kentimizin kültürünü, yakın geçmişini, değerlerini bilen,  Van ile ilgili düşüncesi olan onlarca hemşehirimiz  heyecanla katıldı.  

 

Çok yararlı ve amacına uygun şekilde gerçekleşen çalıştayda tüm katılımcılar, "Bu kent Bizim- Bu müze bizim" anlayışıyla sergilenecek eserler,  yer alması gereken bölümler ve bağışlamayı düşündükleri eşyalar hakkında önerilerde bulundular.

 

 

Konuşmasında terör, gözyaşı, endişe yerine Van'ın artık turizmiyle, sanayisiyle, esnafıyla şehrin mimarisiyle, kültürüyle, sanatıyla ilgili konuşulmaya ve bunları tartışmaya başladığına işaret eden Vali Zorluoğlu, "Van Kent Müzesi çok özel bir projedir. Şehir için şehrin kimliği, tarihi, kültürü ve gelenekleri için çok değerlidir" dedi. Diğer konuşmacılarda kent kimliği ve hafızası açısından Van Kent Müzesi'nin önemine vurgu yaptılar. 

 

Sonuç olarak Van Kent Müzesi'ni şehrimize kazandıran Vali Zorluoğlu'nun adı vefalı kadirşinas Vanlıların nezdinde müze ile birlikte yaşayacağına inanıyorum. Van Kent Müzesi beraberinde  "Tarım ve Hayvancılık Müzesi ", "Ticaret ve Sanayi Müzesi", " Spor Müzesi", "Arıcılık Müzesi" "Van Kedisi ve Flamingo Müzesi" gibi yeni müzeler kazandıracağı düşüncesindeyim.

 

 

Çalıştayda şahsımı onurlandıran Sayın Valimize ve diğer konuşmacılara teşekkür ediyorum. Van Kent Müzesi'nin Van'ımıza ve tüm Vanlılara hayırlı olmasını diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları