Dr. Mine Kılavuz Ongün

Çay ne say ne

Dr. Mine Kılavuz Ongün

Bizim ellerde  çay, kendi  başına teferruatlı  bir kültür oluşturmuştur.Çay bize göre sayılası bir şey olmamıştır.İçilesidir o: Hararetin varsa içilen,hatır için içilen,hatta  zorla içilen mübarek bir içecektir.

Evet çay bir kültürdür içimizi ısıtan; tuzlu balıktan sonra harareti dindiren,dost sofralarındaki  sıcaklığı artıran.Yanındaki kıtlama şekeri,hani adet yerini bulsun diyedir,dostların sohbeti   tatlandırmaya  yeter damağımızı.Şekeri  çayın içine atmayışımız işte  bu yüzdendir.Bu yüzdendir  yanına çay kaşığı koymayışımız.Yanında bir de limon olsun isteriz çayın.O güzel kokusuyla açsın sohbetin yolunu.Ayva veya gül şurubu da varsa yanında değmesinler bu keyfe.Ve tabi ki  semaverle şenlenmeli muhabbetin sofrası.Semaver  çaya lezzet verir,çayı da sohbeti de sıcak tutar.

Çay bir yudum istirahat vadederken içene,derdi tasayı da paylaştırır,dost sohbetlerini sürükler.Çünkü çay yalnız başına içilmez.

İsmi bile samimiyet ifade eder onun".Hadi  bir çay demle geliyorum" dediğin.

Bizim ellerde içilesi çay taze olmalıdır,hatta kaymağı da üzerinde olmalıdır ki tazeliği belli  olsun.Tuzlu balık veya otlu peynir  yemişseniz eğer, çayın cazibesine diyecek söz bulunmaz.Bunları  yedikten sonra kaç semaver çay içeceğiniz size kalmştır.Neyse ki  semaver çayı içiyorsanız ,çayın bitmesi gibi bir derdiniz de yoktur.Suyu devamlı kaynar,  ateşi   devam ederse, üzerindeki dem  de bittikçe tazelenirse,her demlenen çayla sohbetin yolu bir kez daha açılır.Bizim ellerde işte bu yüzden "bir daha ister misin"sorusu  sorulmaz.Tam tersine ,"artık içmem" diyene biri "hatır",diğeri "zor çayı" dediğimiz  en az iki çay daha iktram edilir.Bu yüzden eğer  "tamam" diyecekseniz,bunu 2 bardak öncesinden söylemelisiniz.

Bizim ellerde"Çay içilmesi usuldendir ,teklifi gönüldendir  sözü ie  evinize ne sebeple gelinirse gelinsin ,misafirlere  mutlaka çay ikram edlir.Bu doğumda da böyledir,ölümde de böyle.Hal  böyle olunca ,yani doğumda da,ölümde de çay bu kadar yerleşmişken hayatmıza;onu ikram etme usulleri de önem kazanmıştır.İşte bu yüzden,çay ikramı da teferrut içerir.Yapılan ikramın düzgünlüğü,sunumda kullanılan malzemeler bile, bizce "seset" göstergesidir.Tabaklar porselen,bardaklar  ince belli olmalıdır.Yanında mevsimine göre ayva,limon,gül şurubu;  çerez ,kavurga,kurutulmuş elma,erik,armut.Bu keyfin mimarlarından biri olan  şeker makasları hemen hemen her evde bulunur.

Baharda ,yazda yapılan pikniklerin  en güzel enstrümanı semaver ve mangalken,semaveri ateşlemek için mangalda kor haline gelmiş kömüre pek de ihtiyaç duyulmaz.Çünkü semaverin yakılması öyle ustalıkla yapılır ki,daha mangal görevini tamamlamadan önce ,ilk posta çaylar içilmiş olur.Zaten pikniğe gidilirken ilk hazırlanan malzeme çay takımlarıdır.Eğer bunları almışsanız sizden kralı yoktur,geri kalan malzemeler nasıl olsa tamamlanır.

Çayla olan bu gönül bağı, seferberlik yıllarında bile devam etmiştir. O yılları yaşayan büyüklerimizin anlattıklarına göre, göç etmek zorunda kalan yöre insanı,semaverlerini de yanında götürmüşler ve böylece semaver,Anadolunun birçok yerinde de tanınmıştır.

   Bizim ellerde çay böyle derin bir kimliğe ve kültüre sahipken;sohbeti derin,sevgisi yoğun,lezzeti de yerinde olur elbet..Ve sonra bir gün bizim ellerden uzaklarda , bazen çayın öylesine içildiğini gördüğünüzde  üzülürsünüz.Sonra kendi kendinize hayallerinizi bardağıızla tokuşturup,çayın keyfini çıkarmaya devam edersiniz.O hayallerde "bir maniniz yoksa annemler size gelecek" diye haber salınan komşuların evinde içtiğiniz çaylar;daha çok içmek isterken ,utandığınız için içemediğiniz çaylar da olacaktır muhakkak.O halde o içemediğiniz çaylar için bir hatır çayı da benden için.Yanına limon doğrayıp, akide  şekerlerinizi  alarak…Sohbetinize de  rahmetli Fevzi Levendoğlu' nun Çay Namesi eşlik etsin:

Çay dediğin adedi beldedir

Biri demdir

İki ile üç kaidedir

Dört bedene faydadır

Çıktı beşe,sür on beşe

Olsun yirmi,versin neşe

Bu da bize düşen hisse

Çay ne,say ne

Ha iç…Ha iç…. Ha iç…

Yazarın Diğer Yazıları