Dr. Hasan Oktay

HAFIZASI YİTİK ŞEHİR VAN

Dr. Hasan Oktay

Hafızası kaybolan insan yitiktir, kayıptır. Şehir hafızasını kaybederse işte o zaman felakettir. Van hafızasını 1915'te kaybetti.  İpi kopmuş tespih gibi savruldu dağıldı Van 1915 Mayıs'ında. 3 yıl yağmalandı yandı yıkıldı Van.  Bu ün kaleden havaalanına doğru baktığınızda ayaklarınızın altındaki harabeler  milattan önce bilmem kaçıncı yüzyıldan kalma eserler değil.  Bu harabe Van'ın hafızasının yitik haritasıdır. Burada çok değil yüz yıl önce insanlar yaşarmış, bir şehir varmış ayaklarınızın altındaki şehirde.  O insanlar ölmemek için şehri terk etmişler. Ölenlerinin acısını içlerinde duyarak kolay değil yaşadığı yerleri bırakıp gitmek, arkana bile bakmadan kaçmak o şehirden.  Çocukluğun ilk gençlik yılların acı tatlı bir çok hatırayı bırakıp kaçmak. Ne ağıtını yazabildik ne türküsünü yakabildik, kaçtık şehirden bedenden ayrılan ruh misali. Van 1915-1918 yılları arasında hayalet şehir olarak anıldı burayı görenler tarafından. Bırakıp kaçmak zorunda kalanlar dağıldı yurdun dört bir tarafına ipi kopmuş tesbihin tanelerinin dağıldığı gibi. Manisa'da bir mezar taşı Vanlı Ali oğlu Hasan doğumu 1293 Van'dan Manisaya kaçmış. Tarsusta, Konyada, Urfada Siirtte, Hatta Samsunda Trabzonda mezarlıklarda yüzlercesine rastlamak mümkün.  1915 nisan, mayıs aylarında çıkılmış Vandan meçhule doğru arkanızda sizi yolcu eden yok, çünkü herkes kaçıyor, can pazarı Anadolu cayır cayır yanıyor bir tek Van değil.  Ama Van en şanssızı Van işgal ediliyor ve artık Vanı görme şansı olmayabilir kaçanların, kolay değil Van işgal ediliyor, umutlar sönüyor.  Ruslar kuzeyden şehre girdikleri için kaçabilenler Edremit Tatvan yolunu kullanıyor, yollar can pazarı. Hikmet Ilgaz Şark Yıldızı isminde bir roman yazmış bu trajediyi anlatmak için. Fakat bu kitap yıllardır okunmaz, öyle ki Hikmet  Ilgazın kendi parasıyla bastırdığı bu kitap yıllardır rutubetli bodrumlarda depolarda kalır. 1915'te Vandan kaçmak zorunda kalanlar Anadolunun her bir köşesine dağılmışlardı.  Van hafızasına kavuşuyor diye başlattığımız bir çalışmada Anadolunun en az elli yerinde Vanlı muhacirin izine rastlamıştık.  1918 2 Nisanı geldiğinde bir umut doğmuştu Vanlı için. Van valisi Mithat Beydir ve Vana geldiğinde Vanda yaşayan neredeyse hiç kimse yoktur. Adeta şehir  hayalet şehridir. Her yerde evler yanmış yıkılmış, insanların cesetleri orada burada başıboş hayvanların ortalıkta dolaştığı bir yer haline gelmiş Van.  Vali ağlıyor şehir yok şehirli yok, her taraf yakılmış yıkılmış.  

Vanlılar duymuş ki Rus-Ermeni  Van'dan çekilmiş, Van kurtulmuş 2 nisan 1918de. Durur mu daha anadolunun bağrına savrulmuş Vanlı hemen neyi varsa toparlamış dönmüş Vana. Cihan Harbi şartlarında hafızasını yitirmiş şehir adeta küllerinden yeniden doğmaya başlamış.   Van 2000 yılına geldiğinde 1915 felaketi sanki unutulmuş, kaleden havaalanına baktığınızda ayaklarınızın altındaki harabelerin insanlara bir şeyler hatırlatmadığı, hafızasını kaybetmiş şehirden haberler vermediği bir ören yerine dönmüştü.  Üniversite vardı yanı başında Vanın ama üniversite şehre küsmüş, Van üniversitenin umurunda değildi. Van hafızasına kavuşuyor diye bir projemiz vardı üniversite diyor ki boş verin bunları.  

Ve deprem Vanı bir kere daha vurdu Vanın mülkü harap oldu. Vanlı bir daha muhacirliğin yolunu tuttu.  Şehir 2. defa hafızasını kaybetti. 1915-1918 sürecinde Vanlılar toparlandılar şehirlerine geri döndüler, yeni bir şehir doğdu. Şimdi. Vanlılar yeniden şehirlerine dönecekler yeniden Vanın kurtuluşunu kutlayacağız.  Bu 2 nisanı hem 1918 hem de 2012 Vanın kurtuluş günü olarak kutlayalım. Vana geri dönelim Vana sahip çıkalım.

Yazarın Diğer Yazıları