Dilber Düyenli

Öğretmenler günü

Dilber Düyenli

Mustafa Kemal Atatürk'ün, hepimizin görmüş olduğu elinde tebeşir ile karatahta önünde Latin harflerini çevresindekilere öğrettiği resmin tarihi 24 Kasım 1928'dir.Atatürk o gün Başöğretmenlik görevini üstlenir. Kendisine Başöğretmenlik unvanı da o gün verilir.

Ülkenin çok düşük olan okuma yazma seviyesini yükseltmek için uygulanan Millet Mekteplerinin açılış günüdür o gün. Millet Mektepleri okuma yazma oranı çok düşük olan yeni Cumhuriyetimizin Ülkemizin okuma yazma oranını mümkün olduğunca yükseltmek için 20 yıl süresince uygulanır ve 20 yılın sonunda yüzde 10'larda olan okuma yazma oranı yüzde 20'lere çıkarılır.

Millet Mekteplerinin açıldığı gün olan 24 Kasım Atatürk'ün doğumunun 100.yıl dönümü olan 1981 yılından itibaren Ülkemizde "Öğretmenler Günü" olarak kutlanmaktadır.

Millet Mektepleri devam ederken Köy Enstitüleri 1940 yılında açılır ve Köy Enstitüleri 1954 yılında kapatılıncaya kadar öğretmen yetiştirir. İlkokul mezunu olan çocuklar Köy Enstitülerinde eğitim görerek öğretmen olur, yaşadığı köylere geri dönerek orada öğretmen olarak görev yaparlar. Köy Enstitülerinde öğretmen adaylarına tarım ve hayvancılıkta öğretilir ki görev yaptıkları köylerde çocuklara sadece okuma, yazma, matematik gibi dersleri değil aynı zamanda çocuklara ve köylüye üretmeyi öğretirler. Öğretmen köyün sadece öğretmeni değil en kıymetlisi, en saygınıdır çünkü köyün yol göstericisi, akıl hocasıdır.

Kurtuluş savaşından sonra en önemli cephede savaşanlar öğretmenler olmuştur. Çünkü onlar cahilliğe karşı savaşmışlardır. Öğretmenlik mesleği her daim saygın meslek olmuştur çünkü öğretmenlik insan yetiştirmektir. Çok kıymetli bir sanatçıdır eseri ise insandır. Bir ulusun en önemli sermayesi ve geleceğinin teminatı öğretmenin geliştirici gücüdür.

Sunay Akın daha okula başlamadan Trabzon'da bir gün abisi ile birlikte oyun oynarken abisinin oyunu bırakıp koşarak bir adamın yanına gittiğini görür ve oda koşarak onların yanına gider, abisinin koşarak yanına gittiği kişi öğretmenidir. Abisi öğretmenin elindeki torbayı alır, öğretmenin diğer elinde ki torbayı ise Sunay Akın alır yokuşu tırmanarak öğretmenin evinin önüne gelirler. Öğretmen onların boyuna kadar eğilir, ellerinde ki poşetleri alır ve onlara teşekkür eder, o gece 6 yaşında ki Sunay Akın sabaha kadar ağlar, bir insanın mutluluktan da ağlayacağını o gece öğrenir çünkü o gün bir öğretmen onun boyuna kadar eğilmiş ve ona teşekkür etmiştir. Öğretmene olan sevgiyi saygıyı anlatan en güzel anıdır bence Sunay Akın'ın anısı. Bir öğretmen bir çocuğun zihnine girmek istiyorsa önce onun gönlüne girmelidir.

Bir insanı yetiştiren, her yetiştirdiği insanla topluma şekil veren öğretmenlik görevi değil de öğretmenlik yapan tüm öğretmenlerimizin "Öğretmenler Günü "kutlu olsun.

Yazarın Diğer Yazıları