Cem Öksözoğlu

Play Off'un Anatomisi

Cem Öksözoğlu

Nisan ayının sonunda play off'a kalmanın verdiği heyecan taraftarlar arasında kendini iyiden iyiye htiriyordu. 10 yıl sonra elde edilen bu başarı taraftarları heyecanlandırmasına rağmen kentte dinamikleri harekete geçirmekte yeterli oldu dersek yanılırız diye düşünüyorum.

Ne yazık ki bu kent başarısızlığı o kadar kanıksamıştı ki öğrenilmiş çaresizlik yaşıyordu sanki.7000 yıllık köklü medeniyete sahip, yaşadığı birçok badireye rağmen hala ayakta kalmaya çalışan bir kente bu silik tutum yakışmıyordu.

 Bir şeyler olmalıydı, bu kent ayağa kalkmalıydı, küllerinden yeniden doğmalıydı. Sen Vansın Van! Sana silik tavır yakışmaz. Sen her alanda önde olmayı öncü olmayı hak eden, misyon ve vizyon gören bir kentsin.

İşte bu koşullarda oynayacağımız 3 maç vardı. Mayıs ayı idi. Ramazan idi. İlk rakip büyük sürpriz sonucunda 4.olarak play off'a kalan ülkemizin 107 yıllık koca çınarı Karşıyaka idi. Karşıyaka transfer yasağı olan, borçlar ile uğraşan, geneli öz kaynaklardan yetişen bir kadro ile ligde mücadele ediyordu. Teknik direktör Mesut Toros ile ivme yakalamış, taraftar desteği ile son 5 maçta 15 puan alarak 55 puan ile ligi 4.bitirmişti. Kimine göre çok kolay geçeceğimiz bir rakipti. Kimine göre ise çok zorlu 2 maç oynayacaktık. Lig'de oynadığımız 2 maçta gol atamadığımız ender takımlardan biriydi Karşıyaka. Çok koşan takım yapısı ile Vanspor'a ters gelebilecek bir oyun yapısı vardı. Bence çok zor olacağı kesindi.

 İlk maç 10 Mayıs 2019 Cuma günü saat 20.30'da İzmir Atatürk Stadyumunda oynandı. Rakip Karşıyaka yaklaşık 30 bin seyircisinin büyük desteği ile maça başlayacaktı. Bizim ise yaklaşık 300 taraftarımız vardı. İzmir ve çevresinde o kadar hemşehrimiz olmasına rağmen maça giden sayısı hayal kırıklığı diyebiliriz. Bu konuda biz Vanlıların öz eleştiri yapması gerektiğini düşünüyorum. Biz organizasyon yapmak konusunda ve birlik-beraberlik oluşturma açısından pek başarılı bir kent değiliz. Bunu Karşıyaka maçında da tüm çıplaklığıyla görmüş olduk.

Maça gelince takımız ligin başından beri en zorlandığı maçlardan birini oynadı. Doğru düzgün pozisyonumuz yok dersek yanlış olamaz. Bence bu maçın belki de şampiyonluğun kırılma anı 73.dakikada Karşıyakalı Hakan Kuş'un kaçırmış olduğu penaltıydı. Eğer o penaltı gol olsaydı bizim işimiz çok zor olacaktı. Vanspor sevenlerinin duaları ve futbol şansı ile 0-0'lık beraberlik ile Van'a dönüyordu. Oynanan oyunun kalitesine göre iyi sonuçtu lakin avantajlı bir sonuç muydu? Pek zannetmiyorum.

Rövanş 15 Mayıs 2019 Çarşamba saat 15.00'te Van Atatürk Şehir Stadyumunda oynanacaktı. Gün gelip çatmıştı. Ramazan ve sıcak hava ve maçın Tv'den yayınlanmasına rağmen stadyum Vanspor taraftarlarınca hınca hınç doldurulmuştu. Taraftarda olan müthiş heyecana rağmen mükemmel bir tezahürat mükemmel bir ambiyans oluşturulmuştu. İlk yarı Batuhan Er'in mükemmel kafa vuruşu ile takımız devreyi 1-0 önde kapatmıştı. İnanın o esnada aklımda tek şey vardı. Sağ salim kalan 45 dakikanın sona ermesi. Kalan 45 dakika adeta 45 yıl gibi gelmişti.

 2. Yarının başında yediğimiz gol tüm taraftarlar gibi bende de Eyvahhhh! Dedirten cinsteydi. Çünkü bu sonuç elenmemize neden olacaktı. Karşıyaka'nın defansif anlamda kapandığı zaman nasıl sıkıntılı bir takım olduğunu herkes gibi bende biliyordum. Bu maçın 67.dakikasını hayatım boyunca unutmayacağım. Çünkü Vanspor'a alınmasında büyük katkı sağladığım Umut Koray Öz attığı mükemmel gol ile takımızı bir kez daha öne geçiriyordu. O an ki mutluluğumu, çığlığımı görmeniz gerekiyordu. Müthiş bir mutluluktu. Kalan yaklaşık 30 dakika gerçekten geçmek bilmiyordu. O esnada bendeniz Erokspor-Kızılcabölük karşılaşmasını takip etmek üzere Esenler Stadyumundaydım. Protokol tribününde çevremde bulunan insanların bile dikkatini çekmişti heyecanım. Maç bittiğinde yaşadığım mutluluğu tarif bile edemem. Maç sonunda Van Atatürk Stadyumu ve şehir merkezi adeta karnaval yerine dönmüştü. Ancak maç sonunda Karşıyaka taraftarının mağlubiyeti hazmedemeyip taraftarlarımıza saldırması keza polis'in taraftarlarımıza yönelik orantısız şiddet uygulaması stadyum içinde sevincimize ve başarımıza gölge düşürmüştü. Olsun her türlü provokasyona rağmen finaldeydik. Bu başarının hazzını yaşayıp 9 gün sonra oynayacağımız final maçının hazırlıklarına başlamalıydık.

Final 24 Mayıs 2019 Cuma günü Ankara Eryaman Stadyumunda Erokspor ile oynanacaktı. Kentte ilk defa yaşanacak olan final maçının heyecanı vardı. Ülkemizin farklı yerlerinde bulunan Vansporlular ve Vanspor dostları karşılaşmaya gelmek için hazırlıklar yapmaya başlamışlardı. Ancak her zaman ki gibi karşımıza koordinasyon eksikliği çıkmıştı. Kentin Valisinden Büyükşehir Belediye Başkanına Alt Belediye Başkanlarından Rektörüne Milletvekillerinden STK'lara Bürokrasiden İş adamlarına kadar herkes 3 Maymunu oynamaktaydı. Sanki Bu takım finale çıkmamıştı, sanki bu takım bu kentin takımı değildi gibi davranıyorlardı.

Bir şeyler yapmak gerekliydi. Bu kenti ayağa kaldırmak gerekliydi. Uyuyan devi uyandırmak gerekiyordu. Taraftarlar sosyal medya üzerinden örgütlenmeye başladı. Vansesi Gazetemiz başta olmak üzere yerel gazeteler final maçına dikkat çekti. Otobüslerin ayarlanması konusunda bayağı bir emek verdi herkes. İstanbul ve Van başta olmak üzere taraftar-kent bileşenleri ortaklığı ile kısa süre için fena sayılmayacak bir organizasyon düzenlendi.

23 Mayıs Perşembe günü akşam itibariyle Van'dan 19 otobüs,1 minibüs ile konvoy yola çıktı. Keza İstanbul'dan şahsımın da içinde olduğu yüzlerce taraftar yola çıktı. Vanspor taraftarı adeta Başkente akıyordu. Ankara'ya ilk ulaşan İstanbul'dan gelen taraftarlardı. Yaklaşık 90 dakika sonra ise Van'dan gelen kafile stadyuma ulaştı. Van dışındaki Vanlılar ile Van'da yaşayan Vanlıların buluşma anı inanılmaz duygusaldı. O anı yaşamak adıma büyük bir gururdu. Tek kelime ile muhteşemdi. Uzun bir süredir görmediğimiz dostlarla kucaklaşmak çok duygusal sahneler yaşattı. Herkeste hem heyecan hem de tedirginlik vardı. Acaba Erokspor'u geçebilecek miydik diye. Erokspor hem kadro kalitesi olarak hem maddi güç olarak hem de siyasi güç olarak bizden daha ilerideydi. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın gençlik yıllarında futbol oynadığı ve bu yüzden özel önem verdiği bir kulüptü. Bu değişkenler doğal olarak taraftarımızda tedirginlik yatıyordu. Üstün olduğumuz tek mecra tribünlerdi dersek yanılmayız herhalde.

Saat 14 gibi stadyumun kapıları açıldı. Taraftarımız heyecanla tribünlerdeki yerini almaya başladı. Herkeste büyük heyecan vardı ve bu heyecan üst düzeye çıkmaya başlamıştı maç saati yaklaşınca. Bu maçı alacağımıza inancım takımın ısınmaya çıktığı anda daha da artmıştı. Değerli okurlar! Takımımızın sahaya bir çıkışı vardı ki inanılmaz, etkileyici, gurur vericiydi. İşte bu dedim. Bizim takımımız böyle olmalı. Futbolcuların gözünde o hırsı, o heyecanı görmek açıkçası beni biraz rahatlattı.

Artık büyük an gelmişti. Takımlar seremoniye çıkmıştı. Tüm Vanspor taraftarının Tek yürek Tek ses Omuz omuza okuduğu İstiklal Marşımız sonunda maç başladı. Takımız ilk 10 dakika oyuna biraz tutuk başladı. Top Erok Spor kontrolündeydi. Ancak Batuhan Er'in harika golü ile stadyumda deyim yerindeyse 7 şiddetinde deprem oldu. O sevinci o çığlığı görmeliydiniz. Müthiş bir an'dı. Takımız ilk yarının sonuna kadar oyunu domine eden taraftı. Çok rahat 3 olurdu.

İkinci yarı başladığında Erok Spor oyuncu değişikliği ile oyuna başladı.46.dakikada yüzde yüz pozisyon yedik. Herkesin eli yüreğindeydi. Aman Allahımmm! 2.yarı oyun tersine döndü. Erok sağdan soldan geliyordu. Çok baskı yedik 45 ile 75 arası. Ve doğal sonuç golü yedik. O anı bir daha yaşamak istemem açıkçası çok kötüydü. Eyvahhh! Dedik. Maç gidiyor mu acaba dedik? Şükürler olsun ki takımımız golün şokunu çabuk atlattı.88.dakikada attığımız penaltı golü ile stadyumda gözyaşları sel oldu. Herkes ağlıyordu. Maçın bitimine 9 dakika vardı. Zaman azalmıştı. Deyim yerindeyse Dünya üzerinde yaşayan tüm Vanlılar hep birlikte savunma yapıyordu. İnanılmazdı. Maçın bitiş düdüğü çalmıştı. Her yer Karnaval alanına dönmüştü. Artık 2.ligdeydik. Biz bu anı 8 yıldır bekliyorduk. 2011 yılında Pursaklar maçında yenilerek küme düştüğümüz o günden beri bekliyorduk. Eryaman Stadyumunun içi karnaval yeri gibiydi. Futbolcular, teknik ekip, yönetici arkadaşlarım, başkanımız Sayın Servet Yenitürk çocuklar gibi seviniyordu. Açıkça söylemem gerekirse en çok başkan Sayın Servet Yenitürk'e sevindim. Bu mutluluğu en çok o hak etti. Bende dahil bir çok kişinin eleştirisine maruz kaldı. Dolayısıyla en çok o hak etti. Buradan tekrar tebrik ediyorum emeği geçen herkesi.

Kupa töreni ve sonrasında Ankara Emniyetinin tavrı çok yakışıksızdı. Ayıp ettiler. Yangından mal kaçırırcasına bizi sevincimizden mahrum ederek, paldır küldür otobüslere bindirdiler. İtidalli davrandık, sabır dedik ve apar topar stadyumdan ayrıldık. Dostlarımızla bile vedalaşamadık. Olsun. Vansporumuz Şampiyon olmuştu. Bizim bu sevincimizi hiçbir şey engelleyemezdi. Bu duygularla yola çıktık. Maç sonunda İstanbul'dan gelen taraftarlar için İstanbul Van Dernekler Federasyonu başkanı Sayın Fevzi Donat'ın organizasyonu, Denizcilik Genel Müdürü Sayın Cemallettin Şevli'nin katkılarıyla Ankara'da çok güzel bir iftar organizasyonu verildi. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Akşam 21.00 itibariyle Ankara'yı mutlu bir şekilde terk ediyorduk. Mutluyduk, Gururluyduk. Yolculuğumuz büyük bir neşe içinde geçmişti. Bir kısım taraftar Van'a, bir kısım taraftar ise yurdun değişik bölgelerine doğru yol almaya başlamıştı yeni başarılara yelken açmak üzere.

 

İyi Okumalar, Kalınız Sağlıcakla!

Yazarın Diğer Yazıları