Cem Öksözoğlu

Kırşehir Vanspor'u bağrına bastı

Cem Öksözoğlu

2019-2020 Futbol sezonunun ilk devresi Vanspor için Kırşehir deplasmanı ile noktalanacaktı. Birçok açıdan zor bir karşılaşma idi. Bizler de İstanbul'da yaşayan Vanlılar olarak taraftardan sorumlu yönetici Murat Berkan Atmaca organizasyonuyla Kırşehir'e gidip takımımıza destek olacaktık.

14 Aralık Cumartesi oynanacak olan maçın hazırlıkları bizler için yaklaşık 1 hafta önceden başlamıştı. Yaklaşık 35 kişilik bir taraftar kitlesi ile Cuma gününü Cumartesiye bağlayan gece yarısı saat 00.30 itibariyle Pendik'ten hareket ettik. Van'dan ve çevre illerden gelenlerle birlikte yaklaşık 100 kişilik bir taraftar ile takımımızın yanında olacağımızı tahmin etmek zor değildi bizler açısından.

Çok zor bir karşılaşmaya gittiğimizi herkes söylüyordu. Puantaj olarak bizden 3 puan önde olan, kendi saha ve seyircisi önünde ülkemizin en başarılı takımlarından biriyle oynamamız açıkçası hepimizin stresini ve heyecanını bir kat daha arttırıyordu.

Maç ile ilgili maç öncesi söylenebilecek en güzel şey geçen yıldan beri Kırşehir taraftarı ile kurulan samimi bağ desem yanlış olmazdı herhalde.

İşte bu şartlarda başlamıştı yolculuğumuz. Bolu-Ankara arası deyim yerindeyse silecek yetişmeyen bir yağış vardı. Yağış, herkeste bir tedirginlik oluşturmuştu. Çünkü böyle havalar kaza yapma riskini arttırmakta idi. Ayrıca zemin olarak pekte iç açıcı bir durumda olamayan Kırşehir Ahi Stadyumu ayağa pas oyununu oynayan takımımız açısından dezavantaj oluşturabilirdi.

Yağışlı bir havada yapılan seyahat sonucunda sabah 08.30 sularında Kırşehir'e varmıştık. Evvela şehrin girişinde emniyet mensupları bizleri karşıladı. Aracımız güvenlik nedeniyle aramaya tabi tutuldu(Bu arada Kırşehir Emniyetinin tüm mensuplarına buradan tüm Van Spor taraftarları adına çok teşekkür ediyorum Kırşehir'e vardığımız andan dönüşe kadar bizlerle nazik ikili ilişkileri ve ilgi alakalarından dolayı. Gurur vericiydi).

Emniyet aramasından sonra eskort eşliğinde Kırşehir merkeze doğru yol almaya başladık. Kendi adıma söyleyeyim ki çok heyecanlıydım. Acaba neler ile karşılaşacaktık her açıdan diye. Şehir, ilk andan itibaren 140 bin nüfuslu temiz, düzenli bir kent imajı verdi bende.

Bence seyahatimizin en anlamlı en heyecanlı anı gelip çatmıştı. Kırşehirli gardaşlarımızla kucaklaşma anı. Gerçekten hepimiz açısından çok duygulu anlardı. Sanki Muhacir ile Ensar'ın kucaklaşma anı gibiydi. Hep vurgu yapmaz mıyız ?'' Spor, barış kardeşliktir''diye. Cumartesi günü Kırşehir'de onu yaşadık işte.

Kırşehirli gardaşlarımız inanılmaz bir konukseverlik ile karşıladılar bizleri. Van kahvaltısını aratmayacak güzellikte bir sofra vardı karşımızda. İnanılmaz bir saygı, hürmet. Resmen nutkum tutularak yaşananları izliyordum. Bizler daha 2 hafta önce aynı coğrafyanın insanı olduğumuz Elazığ'da türlü hakarete uğramamış mıydık? Sahaya adım attığımız andan itibaren oyuncuları ile taraftarı ile sistemli bir ırkçılığa maruz kalmamış mıydık? Kırşehir'deki insanları görünce kendi kendime sordum açıkçası bunlar insan ise Elazığ'da bizlere 90 dakika küfür edenler ne?

Yaklaşık 2 hafta önce köşemde yazmıştım. Mesafeler önemli değil. Önemli olan gönül birliği kurabilmek.1100 km Van'a uzak bir kent ile kurduğumuz gönül bağını maalesef burnumuzun dibindeki bir kent ile kuramadık. Belki de bundan sonra hiç kuramayacağız. Çok üzücü gerçekten.

Tekrardan Kırşehir'e Kırşehir insanına dönmek istiyorum. Caddelerde Van Spor forması ile sanki Van daymış gibi dolaşmanın verdiği büyük haz ile küçük bir kent turu attım. Van Spor amblemini gören herkes el uzatıyordu. Hoş geldiniz diye. Hal hatırımızı soruyorlardı. Dostluğa, kardeşliğe vurgu yapıyorlardı. Sizin için ne yapabiliriz? Diye soruyorlardı. Telefonumu şarj etmek için girdiğim minibüs yazıhanesindeki Mehmet Amcayı da anmadan geçemeyeceğim. O güler yüzlülüğün her şeye bedel idi. Gerçekten şoktaydım. İstanbul'da yaşaya yaşaya insanlığı unutmuştuk herhalde. Anadolu insanının sıcaklığını, kadirşinaslığını gördüm. Boşuna Neşet-Muharrem Ertaşları, Ahi Evranları, Şeyh Edebalileri çıkarmamıştı bu şehir şimdi daha iyi anladım.

Bu duyguları yaşarken saat 11.00 olmuştu. Van'dan yola çıkan Kara Kobralar ve Göl Kentliler taraftar gruplarımızda Kırşehir'e giriş yapmışlardı. Bir süredir yüz yüze görüşme şansı bulamadığım dostlarımla kardeşlerimle Kırşehir'de görüşmek ayrı bir duygu katmıştı olaya. Onlara yaptıkları kahvaltıda eşlik ederek hasbihal ettik. Muhabbetimize maçı canlı yayınlayacak olan TRT-Kürdi'nin değerli çalışanları da eşlik etmişti. Kahkalar eşliğinde geçen kahvaltı faslı bitmiş, anıların kalıcılığının göstergesi fotoğraflar çekilmiş Kırşehir ve Van taraftarları kortej eşliğinde stadyumun yolunu tutmaya başlamıştı.

Stadyumun hemen yakınında bizleri gören bir Kırşehirspor taraftarı yanımıza yaklaştı. Kürtçe hoş geldiniz dedi. Kırşehirliyim Kürdüm Kırşehirde onlarca Kürt köyü olduğunu kısaca anlattı. Kentimize hoş geldiniz dostluk, kardeşlik kazansın diyerek yanımızdan ayrıldı. Hepimizin yüzünde tatlı bir tebessüm tabii ki.

Karşılaşmanın başlamasına 1 saat kala stadyuma giriş yaptık. Deplasman takımıyız diye başka yerlerde yapılan fırsatçılık Kırşehir'de yoktu. Maç bileti 5 TL idi. Kendi taraftarına ne ise bize de o.

Maç öncesi Taner Taşkın hocanın yanımıza kadar gelip hoş geldiniz demesi. Sonuç ne olursa olsun bugün mücadele eden koşan emek veren bir takım sahada göreceksiniz sözü beni çok duygulandırmıştı. Aidiyet duygusu yüksek biri olarak kendi adıma istediğim de buydu. Futbol 3 neticeli bir oyun. Her sonuç çıkabilir lakin önemli olan mücadele, kazandığın parayı helal ettirmek olmalı diye düşünüyorum.

Maç öncesi her iki takım taraftarının birbirine tezahüratı, hediyeleşmesi ve 2 takımın el ele tribünleri selamlaması da ayrıca güzel olarak adlandırılabilirdi.

Bu arada size bir de Musa Reis'ten bahsetmek istiyorum. İlkokul çağında, Kırşehir tribünlerinin maskotu. Ahtapot Paul desek yanlış olmaz herhalde. Hani Dünya Kupasında maçların sonucunu doğru tahmin eden Ahtapot Paul. Musa Reis geçen sene ki Kırşehir-Van maçının sonucunu önceden doğru tahmin etmiş. Çocuk ruhuyla, saf ve temiz duygularıyla.

 Maç öncesi heyecanla Kırşehirli Ahtapot Paul'a sorduk maç ne olur? Diye.

-Cevap Kırşehir 1-Van 1 idi. Bu küçük kardeşimiz neredeyse bu maçı da tahmin ediyordu lakin kaleci Salih engel oldu desem yanlış olmaz diye düşünüyorum.

 Heyecanlı maç Batuhan Er'in 27.dakikada attığı gol ile Vansporumuzun 1-0 üstünlüğü ile sona ermişti. Maç sonunda Vansporlu oyuncuların, Teknik ekibin, Başkan Sayın Servet Yenitürk'ün ve taraftarların sevinci görülmeye değerdi.  Lakin günün kazananı Türkiye idi. Dostluk idi, kardeşlik idi. Kültürler arası kurulan köprü idi. Doğu-Batı kardeşliği idi.

 Maç sonunda stadyumdan çıkıp araçlara doğru ilerlerken yolda arabalarıyla ilerleyen insanların kornalarla bizleri selamlamaları çok anlamlıydı. Yine bu konuda kısa bir anekdot paylaşmak istiyorum sizinle. Maç sonunda yanımızda minibüsü ile duran bir Amca aynen şu sözleri sarf etti.

 -1100 km öteden gelmiştiniz. Puan almadan dönmek olmazdı diye düşünüyorum. Tebrikler arkadaşlar. İyi yolculuklar. Yolunuz açık olsun.

Gerçekten duygu patlamasının Nirvanasını yaşıyordum. Bu inceliği nasıl tarif edebilirim ki. Kelimeler kifayetsiz.

Aracımızın yanına yaklaştığımızda Kırşehirli gardaşlarımız bizleri bekliyorlardı yolcu etmek için helalleşmek için. Van tayfası ve Kırşehirli gardaşlarımızla sarılarak, helalleşerek ayrıldık bu güzel kentten Mayısta Van'da buluşmak kaydıyla.

Dikkat etmişsinizdir hiç futboldan bahsetmedim. Çünkü bizler için futbol bir araç kurulacak gönül köprüsü için. Bundan sonra kimse bana ayrımcılıktan bahsetmesin. Batıda şöyle oldu böyle oldu demesin. Eğer bölücülük yapmazsan, insana insan gibi yaklaşırsan, kucaklayıcı olursan inan ki karşındaki de sana 10 adım fazlasını geliyor. Biz bunu Kırşehir'de yaşadık. Ektiğimiz kardeşlik tohumunun ürününü fazlasıyla aldık.

Yazımın sonunda Kırşehir Spor taraftar grubu sorumlularından Bekir kardeşime, Gazeteci Salih Hançer'e, Kırşehir Emniyet Müdürü ve mensuplarına, Kırşehir Spor yönetimine, Tüm kent halkına, adını unuttuğum veya vurgulamayı unuttuğum kişi ve kurumlara çok teşekkür ediyorum. Hayatım boyunca anlatacağım ve unutamayacağım bir gün bir deneyim yaşattıkları için.

Hep var olun bozkırın yiğit evlatları. Bilin ki Vanlı bu yaptığınızı asla unutmayacaktır. Ne Mutlu sizlere

İyi Okumalar, Kalınız Sağlıcakla!

Yazarın Diğer Yazıları