Cem Altaylı

Meclis dialogları

Cem Altaylı

Sayın Fatma Şahin'e Kamer Genç in söylemek istediği, ancak hitabeti yetmediği içinde demek istediklerini ifade etmekte zorluk çektiği sözleri av tüfeğinden çıkan saçmalar gibi kontrolsüz şekilde ortalığa yayıldı . Sayın  Fatma Şahin gereken cevabı verdi.  Kendi pardidaşı Sayın  Aslan'da kendi uslubuyla Kamer Genç'e taaruz etti. Mecliste yaşananlar ilk değil, sonda olmayacak fakat söylenen laflar küfürler ne meclise ne de söyleyen milletin vekillerine hiçmi hiç yakışmadı.
Kamer Genç yıllarca yüce milletimiz tarafından seçilmiş, kendisine bu milleti millet meclisinde temsil etme vekaleti veilmiş, meclis başkanlığı gibi cumhurun temsilcisi, Cumhurbaşkanlığı makamına vekalet edecek bir makamda bulunmuş bir şahsiyettir. O yüzdendir ki bu kişilerin gerek meclis çatısı altında, gerekse dışında, emeklilik dönemlerinde, kısacası ölünceye kadar saygın bir hayat sürmeleri, her adımlarına, her söylemlerine çok itina göstermeleri gerekmektedir. Sayın  Aslan sarhoş kavgasında söylenecek lafları, küfürleri herkes için kutsal olan analara söylemekten çekinmemiş, sonrada meclisteki tutanak yazıcılarının kadın oldukları için utanıp yazmayacaklarını söylemiştir. Bir yanda kürsülerde analar kutsaldır, anaların göz yaşı bitsin diyeceksin, sonrada ana avrat küfür edecekin. Ya mecliste buulunduğunuz mevkilerin hakkını verin, yada istifa edip bol küfürlü hayatı seçin .
Sayın Başbakan Recep Tayıp Erdoğan Meclis Başkanı  Sayın Cemil Çicek'e mektup  göndererek bu konuyla ilgili sıkıntılarını bildirmiş ve olaya son noktayı koymuştur. Meclisteki küfürlü konuşmaların sona ermesi için yapılacaklara, yapacaklara şimdiden teşekkür ederim. 
Hıdırellez
5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece Hızır Aleyhisselam ve İlyas Peygamberin gökyüzünde buluşup, yaradanın izniyle bolluk bereket dağıtıklarına inanılan ve zamanla halk dilinde Hıdırellez e dönüşen, dünyada geniş bir coğrafyada kutlanılan bir gün olarak süregelen umut günüdür.  Van 'da da geçmişten günümüze süregelen bu gün, yıllar öncesi çoşkusunu kaybetse bile halen heyecanla sürdürülen köklü bir gelenektir.
Akşam üzeri gün batımından itibaren dilekler kağıdı yazılır. Ev alma v.s gibi isteklere kağıtta şekil verilir, bezlere bozuk para bağlanır ve güllerin dallarına asılır. Güneş doğmadan da o bağlanan unsurlar toplanır ve bir yıl boyunca saklanır. Bir daha ki Hıdırellez'de yenileri yapılır, eski dilekler ise akarsuya bırakılır.
 Gece sabah namazına yakın tüm mahalle yaşlı genç toplanır, genellikle  Akköprü'deki Değirmenbaşı mevkine gidilir. Abdest alınır namaz kılınır, dualar edilir. Bekar gençler evlenme dileklerinde bulunur, dilekler taş ve çamurla şekilli olarak yapılır. Bu hummalı çalışma güneş doğana kadar devam eder. Sonra evlere dönülür, yada semaverler yakılır, yeşilliklerde piknik havasında keyifle  kahvaltı edilir. Gün boyu gelenlerin katılımıyla yeşil alanlar, su başları göl kıyıları bir karnaval görüntüsüne kavuşur. Genç delikanlılar kızları, kızlarda delikanlıları çaktırmadan göz hapsine alırlar. Analar gelin arar çoğu da bulur. Gün boyu gırdlama çay eşliğinde lafların, sohbetlerin belli kırılır,  gün batımında herkesin yüzünde mutlu bir bahar  yorgunluğu ifadesi ile evlere dönülür. Bu güzel günlerin, kültürümüzün  kıymetini bilelim ve unutmayalım,  unuturmayalım.  Bu gibi birliktelikler toplumumuzu bir birine kaynaştırır, kini nefreti, hasedi yok eder.  Bu sene dileklerimizin arasına en başa toplumsal barışı yazmayı unutmayalım. Herkesin gönlündeki dileklerin en hayırlı şekliyle gerçekleşmesini dilerim.
Hoşçakalın.

Yazarın Diğer Yazıları