Ilıcalı'nın reklama ihtiyacı yoktur

Eski Van'da yaz mevsimine bir sonraki hafta devam etmek üzere bu hafta başka bir konuda bir şeyler söylemek istedim. 
Son yıllarda ülkemizde okul ve derslik yapma ve yaptırma konusunda çok başarılı bir şekilde kampanyalar yapıldı ve medya kuruluşları da bu konuda çok başarılı oldular. Ünlü ve ünsüz birçok hayırsever vatandaşımız ya okul yaptırdı ya arsasını bağışladı ya da derslik yaptırdı. Kimisi okul onardı kimi yurttaşlarımızda okulların içlerini döşedi ve hepsi de çok güzel işler oldu. M.E. B. bu yapılan okullara hayırsever vatandaşların veya istekleri doğrultusunda yakınlarının isimlerini verdi ve bu jest güzel bir hareketti.
Van'da da bu şekilde çok okul ve derslik hayata geçti. Fakat Van'da yaşanan depremden dolayı birçok okul ağır hasar aldığından yıktırıldı. Örnek verecek olursak Atatürk Lisesi, Kız meslek lisesi, Ticaret lisesi, Kazım Karabekir lisesi, Cumhuriyet ilköğretim okulu vs. Türkiye'nin tanınmış ünlü simaları ve firmaları bu okullara sahip çıktılar ve yerlerine daha güzellerini yaptırdılar. Ama bir büyük bir ayrıntıya dikkat edilmedi. Bu şehrin duygularına, geçmişine, anılarına hassasiyet gösterilmedi. Bu yaklaşımla bizleri çok üzdüler. O okullarda okuyan insanların okullarını her ı gördüklerinde ve adını duyduklarında her zaman geçmiş güzel anıları, hatıraları canlanır. Yüzlerine mutlu bir tebessüm yerleşirdi. Bazı okullarımızın isimleri de geçmişle, ülkemizle özdeşleşen büyük değer taşıyan isimlerdi. Atatürk Lisesi hala ne olacak bilemiyoruz? Cumhuriyet ilköğretim okulu ve bu ülkeye büyük hizmetler vermiş Van için özel bir yeri olan değerli komutan Kazım Karabekir paşanın adı yeni okul binalarından silindi. Mesele sadece okul binası yapmak, uzaklarda yapılan bir binaya eski okul ismini vermek değil. Mesele bir şeyler yaparken toplumun ortak değerlerine,  yaklaşımlarına, kararına saygı göstermek ve bu şehrin toplumunu dikkate almaktır. 
Sayın Acun Ilıcalı'yı tanımayan yoktur. Kanımca Ilıcalı'nın reklama da ihtiyacı yoktur. İstenirse çözüm de bulunabilirdi. Cumhuriyet adı aynı eski yerinde kalır, Sayın İlknur Ilıcalı'nın adı da devlet tarafından TOKİ'lerde yapılacak olan yeni bir okula verilebilirdi. Ve yeni Cumhuriyet okulunun girişine de Acun Ilıcalı adına bir teşekkür levhası asılırdı. Kazım Karabekir okulunda da aynı sistem ve mantıkla yapılsaydı hem okul isimlerine saygı devam ederdi, hem de o okullarda görev yapan öğretmenler, veliler ile mezun olmuş binlerce öğrencinin anıları bir çırpıda silinip atılmamış olurdu. Bu çok zor bir iş değildi. Hassasiyet, incelik. Van'a okul yapan, kendilerine de şükran duyduğumuz bütün hayırseverler Van'ın beklediği bu nazik yaklaşımı göstereceklerine de şahsen inancım tamdır. Umudumuzu hala yitirmedik belki düzeltilir. Bu haklı beklentiyi Van toplumundan esirgemeyin.
Hayırlısıyla tüm Müslüman ülkelerde ve ülkemizde Kurban bayramını ve hemen akabinde Cumhuriyet bayramını kutlayacağız. Ama bir kez de olsa milli bayramların asıl amaçlarını, dini bayramlarımızdan kurban bayramını ve kurban kesmenin asıl amacını ve adabını düşünelim.
Bayramlar mesaj atmak değil. Kurban kesmekte, hayvanları işkenceyle öldürmek değil. Bir de düşünelim neden bütün Müslüman ülkeler savaşlarla, açlıkla, hastalıkla, adaletsizlikle birbirlerini boğazlamakla meşgul, neden türlü türlü afetlerle boğuşuyor Müslümanlar?
Mensubu olduğumuz dine ve yaratıcının istediği insan şekline aykırı çabaladığımızdan olmasın?
Kavgasız, göz pınarlarımızın kuruduğu, barış ve kardeşlik dolu günlere kavuşmak dileğiyle Kurban bayramınızı ve akabinde gelen Cumhuriyet bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.