Cem Altaylı

Eski Van günlerine devam

Cem Altaylı

Açlık grevlerinin sonlanması ve Filistin, İsrail ateşkesi bir nebze de olsa güzel haberler ama Irak'ta yeniden alevlenen ve gidişatı hiçte hoş görünmeyen çatışmalar yine nahoş günleri göstergesi. Temennimiz çabuk durulması.
Bu sıkıcı gündemlerden bir anlık ta olsa uzaklaşmak için eski Van günlerine devam edelim ve mevsimleri bitirelim.
Artık yazın sonlarına gelinmiş yazlık sinemalar son filmlerin afişlerini hamal sırtlarında fayton arkalarında mahallelerde dolaştırmaktadırlar. Mesire yerleri yavaş yavaş tenhalaşırken, evlerde kış hazırlıkları başlamıştır. Peynirler çoktan tutulmuş gedele, birlik, ikilik topak küplerde ağızları çamurla ve ters çevrilerek toprağa gömülmüş elmalar, armutlar kasalarda kilerlere istif edilmiş, ayvalar duvarlara asılmış, evlerde yapılan şerbet misali sirkelerle turşular kurulmaya başlanmıştır. O zamanlar her meyve ve sebze mevsiminde olurdu, seracılık ve hormonculuk yoktu. Kışın Van'a sebze meyve gelmediği için bol bol turşu yapılırdı. Sebze turşusu- kavun turşusu- üzüm turşusu- mellaki armut turşusu- her biri bir sanat eseri güzelliğinde ve doyulmaz, tarif edilmez lezzetlerde olurdu.
Van dışından gelenler dönmüş, yüksekokul talebeleri okudukları büyük şehirlere yüklü zahireleriyle yola çıkmışlardır. Bir yaz boyu oynamaktan, yaramazlıklardan yorgun düşen küçüklerde açılan okullarına genelde istemiye, istemiye gitmeye başlamışlardır. Kasaplarda yaptırılan sucuklar kuruması için iplere asılmış, kışlık et ihtiyacı için de kavurma kazanları kaynamaya başlamıştır. 
Mahallelerde gezen den çeken seyyar değirmenler ve el değirmenlerinde çekilen gavut sonbahar günlerine ayrı bir hareket katmaktaydı. İnsanlar kendi ihtiyaçları için harıl harıl çalışırken evdeki büyükbaş hayvanlarda unutulmazdı. Kışın yiyecekleri samanlar samanlıklara depo edilir kamyonlarla, kağnırlara gelen mis kokulu ot balyaları bahçenin uygun yerine taya denilen kale surları gibi istif edilirdi.
Dededen babadan kalma hazır malları yiyenlere "Sefa başan hazır tayadan yiyorsun" sözü o zamanlardan kalmadır.
Ereğin- Artosun- Süphan'ın zirveleri beyazlamaya, serinliğin yerini yavaş yavaş soğuklar almaya başlamıştır. Genelde kendi bahçelerinden tedarik edilmiş çırpılar düzgün istiflenmiş palıt odunları odunculara soba boyu kırdırılmıştır. Çok nadir kömür yakıldığı için hava kirliliği bilinmezdi? Bu dönemde hayvanlar için yıllık çobanlar tutulur. Damlar için karcılarla sezonluk fiyatlarla anlaşılırdı. Kar az yağsa kar süpürenler şanslı sayılırdı. Yağmurlar yağmaya başlarken, akan damların sıvaları için çamur mayalanırdı. Suyla yoğrulan çamura saman ve iri dam tuzu katılır, iki- üç gün mayalanması için bekletilir sonra satılla dama çekilir dam sıvanır, loğlarla sıkıştırılır bozulmuş şuratanlar yenilenirdi. Yaprakları dökülen kavak ağaçları çırpı misali sallanmaya başlamış hanımların boş zamanlarında ellerinde yeni yün çoraplar için teşiler görülmeye, yıpranmaya yün çoraplar gözenmeye başlamıştır. 
Artık " Yedi dağa, bir bağa " yağan kar beklenmektedir. Geleceği varsa göreceği de var. Çünkü kışa iyi hazırlanılmıştır. 
Hoşça kalın.

Yazarın Diğer Yazıları