Cem Altaylı

Doğruya doğru

Cem Altaylı

Sayın Başbakan son haftalarda gelecekle ilgili çok önemli konularda, çok doğru ve güzel tespitler yapıyor ve bu tespitlerini her yerde de dile getiriyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin top yekûn tutuklu olarak yargılanmasını eleştiriyor. TSK' nın silahlı ama legal örgüt olduğunu, şu an tutuklu bulunan komuta kademesinin yargılanmasının tutuksuzda yapılabileceğini savunuyor ve başta yargı olmak üzere tüm kurumların, uyuyan muhalefetin ve vatandaşların dikkatini bu konuya çekmek istiyor. Çokta iyi yapıyor.
İkinci önemli bir konuya da yine güzel tespitlerle dikkat çekiyor.
Terör durduğu andan itibaren Doğu Bölgesine yatırım yağmurları başlayacaktır. Ve oradaki insanlar tüketim toplumundan çıkıp, üreten toplum haline gelecektir. Batı gibi vergi toplanan bir bölge haline gelip, hem Türkiye'nin kamburu olmaktan çıkacak, hem de refah düzeyi artan insanların yanlış yollara sapması önlenebilecek.  İşi, aşı olan, refah düzeyi yükselmiş, vatandaş rahatlıkla huzur içinde üç, beş-şeş çocuk üretimine hız verip zevkle ülkeye genç nüfus katabilecektir diyor.
Hele Avrupa ülkelerindeki gibi çocuk doğumlarında pirim vermeye başlanırsa kısa sürede nüfusumuzu artırıp, hatta ileriki yıllarda çocuk ihracatına bile başlayabiliriz.  Yeter ki teşvik pirimi çıksın.
Van Büyük Şehir Oldu
Yatırımlar artacak, şehir güzelleşecek, yollarda çukurlar olmayacak, kar yağdı mı güneşin karları eriterek yolların açılmasını beklemeyeceğiz, sular yaz kış demeden kesintisiz akacak, elektrikler ikide bir gidip gelmeyecek, herkes arabasını istediği yere park edip gidemeyecek.
Basit bir işlemde bile defalarca belediyeye gidip dönmek zorunda kalınmayacak. İnsanların çiçekler arasında oturup çay, kahve içebildiği, dilencilerin olmadığı parklar olacak. Tüm bu hayallerim aslında her şehirde olması gereken çok basit şeyler, ama olmazsa, yapılmazsa bize de hayal etmek kalıyor.
Önümüzdeki yerel seçimlerde Van'da iki parti yarışacak. AKP ve BDP dışında başka bir partinin kazanma şansı yok.  Vatandaşta hangi parti kazanırsa kazansın titizlikle seçilmiş,  ehliyet liyakat sahibi kadroların göreve getirilmesini bekliyor ve istiyor.  Van bu anlayışla ancak büyük şehre dönüşebilir.  Yoksa eski belediyecilik anlayışlarıyla devam edilirse kurbağanın ineğe benzemek istemesi gibi şehrimiz sadece şişer ve patlar.
Büyük şehir olmak için büyük düşünmek gerekir.
İnhisar
Van'ın en güzel yerinde, tarih kokan, çok kibar ve estetik taş binası olan İnhisar (Tekel) binası uzun yıllardır göz göre göre ölüme terk edilmiş durumda.  Rant çevrelerinin iştahını kabartıyor.  Bu kişilikli,  ruhu olan bina… Bir an evvel ölüsünde kurtulalım denilen, istenmeyen yaşlı, zavallı insanlara benziyor.  Kaç kez içini mesken tutan tinerciler tarafından yakıldı. Şimdi de yıkılıp yerine otel yapılmak üzere satılacak söylentisi kulaktan kulağa dolaşıyor.
Van'ın eski tarihi güzelim evlerini koruyamadık, hepsini yıktık yok ettik. Bari bu binayı genç kuşaklara ve geleceğe örnek eser olarak taşıyalım.  Tekel binası öncelikle restore edilsin. Sabah Van Kahvaltı Evi, öğlen ve akşam Van'ın yöresel yemeklerinin sunulduğu ve yöre ürünlerinin satıldığı, yöresel türkülerin seslendirildiği Van Oturma Gecelerinin düzenlendiği, çok amaçlı Van Evi'ne dönüştürülmelidir.  
Van'ı ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerde son zamanlarda otobüs terminallerini aratmayan, müşteriyi kolundan çekiştirip, çağırıp bağırarak dükkanına sokmak isteyen kahvaltıcılar sokağı esnafına da örnek teşkil edecek bir yapı haline getirilirse çok daha yaralı olacağı düşüncesindeyim.
Son bir yılda Van'da 15'in üzerinde otel yapıldı. Tekel binası gibi tarihi bir bina giderse çok büyük kayıp ve ayıp olur.
Hoşçakalın.

Yazarın Diğer Yazıları