Nimetullah Arvas

CİĞERLERİMİZ YANIYOR

Nimetullah Arvas

Çiçeğiyle, meyvesiyle ve güzellikleriyle tarihin her döneminde insanlık aleminin dikkatini çeken ağacın tarihi, insanlığın tarihi kadar eskidir. Hatta Hz. Adem’in cennetteki hayatından bahsedilirken yasak ağaçtan bahsedilmiştir.

Ağacın sonbaharda yapraklarını dökmesi, ilkbaharda yeniden canlanması, öldükten sonra yeniden dirilmeye örnek gösterilmiştir. Kuranı Kerim’de  26 yerde ağaçtan bahsedilmektedir. Hurma, nar, üzüm, incir ve zeytin ağacının ismi geçmektedir. Ayrıca incir ve zeytin üzerine yemin edilmiştir. Rahman süresinde gökte ve yerde bulunan herşeyin Allah’a secde ettiğinden bahisle yıldızların ve ağaçların Allah’a secde ettiği bildirilmiştir.

Peygamberimiz azap gören iki kabrin üstüne yaş hurma ağaçlarını bırakarak bu ağaçlar yaş durduğu müddetçe azaplarının hafifleyeceğini bildirmiştir. Kabirlerin üstlerinin kapatılmaması, yeşil bitkilerin kabirler üzerinde bitmesinden dolayıdır. Çünkü her canlı kendi haline uygun Allah’ı tesbih ettiği Kuranı Kerim’de bildirilmiştir. Efendimiz, iyi ve hayırsever müminlerin yapraklarını dökmeyen hurma ağaçlarına benzetmiştir. Yine bir hadisi şeriflerinde efendimiz, kıyametin kopacağını bilseniz dahi elinizdeki ağacı mutlaka dikiniz buyurmuştur. Herhangi bir canlının insan olsun hayvan olsun ağaçtan ve meyvesinden faydalanması sahibine sadaka olacağı Hadisi şerifte bildirilmiştir.

Kuranı Kerimde cennetin tasvirleri yapılmış, cennetteki ağaçlardan ve sarmaş dolaş dallarının yeşilliğinden, gölgesinden örnek gösterilmiştir. Müminlerinin ruhlarının yeşil kuşlar görünümünde dallar üzerinde olduğundan haber verilmiştir. Kuranı Kerim’de bazı özelliklerine binaen ağaçlar isimlendirilmiştir.

Örnek olarak;

Şecere-i ahdar; yeşil ağaç,

Şecere-i hult; ebediyet ağacı

Şecere-i mübareke; yağı olan ağaç, zeytin ağacı

Şecere-i tayyibe; güzel söz

Tuba ağacı; güzellik, iyilik, huzur ve rahatlık, göz aydınlığı

Yaktin ağacı; Hz. Yunus’un denizden çıkarken örtündüğü ağaç,

İslam hukukunda ağaca ayrı bir önem verilmiş, ölü toprakların dirilmesi için ekilen ağaç ile ilgili hüküm belirlenmiştir.

Ağacın ekolojik denge için çok önemli olduğu bilinmektedir. Yaş ağaçlara zarar vermek, onu kesmek için yaş kesenin başı kesilir ifadesi atasözü olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Ağaç, beşikten mezara kadar insan hayatının her safhasında insanoğlu ile birliktedir.

Bir ozanımızın;

Nurdandır Kabe eşiği

Cihanı tuttu ışığı

Hasan Hüseyin’in beşiği

O’da yine ağaçtandır.

Ağaç; Büyük kainat kitabının mesaj dolu satırlarındandır. Yüce Allah tarafından bütün varlıklar yoktan yaratılmıştır. Canlı cansız bu varlıklar Allah’ın kuvvet ve kudretine delalet eden ve bir çok hikmetleri kendisinde barındıran, her birisi bir gaye için yaratılmıştır. Hiçbir varlık gereksiz ve boşuna yaratılmamıştır. Her yaratılan varlık Allah’u tealanın birliğine delalet eder ve Allah’u tealanın sıfatlarının birer yansımalarıdır. Bu nedenle bütün gördüğümüz varlıklar büyük kitabın birer harfleri, satırları ve sahifeleri hükmündedir. Mesela gül, Allah’u tealanın cemal sıfatına işaret ediyorsa, dikeni celal sıfatına delalet eder. Varlıklardaki renkler Allah’ın Müsavvir sıfatına işaret eder. Bir Müteffekir; Kainatın satırlarını iyice düşün, onların herbirisi Allah tarafından sana birer mesajdır. Demektedir.

Ağacın dünyamız için birçok faydalarının olduğu küresel ısınmaya karşı sayılamayacak kadar öneminden bahseden bilgileri ihtiva eden bilimsel çalışmaların olduğu bilinen bir gerçektir. Ormanların korunması, denizlerin kirletilmemesi, toprağın kirletilmemesi, akarsuların koruma altına alınması insan için Allah’ın verdiği nimetlere karşı birer şükürdür, teşekkürdür. Ancak iç dünyasını kötülüklerden temizleyemeyen insanlar, Allah’ın verdiği nimetleri hor kullanmakta ve tahrip etmektedirler. Yüce Allah mukaddes kitabımız Kuranı Kerimde; İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah –dönüş yapsınlar diye-  işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor. (Rum 41) buyurmaktadır.

Küresel terörizm, yangın terörü gibi ifadeler kullanılmaktadır. The Ekonomist 2001 dergisinin kapağında bazı işaretler ve semboller olduğunda bahisle analistler geniş yorumlar yapmışlardır. Bu derginin kapağında yanan bir ağacın bulunduğu manidardır. Sebep ne olursa olsun bu bir saldırıdır ve yapanlarda teröristtir.

Tehdit altında olduğumuzu unutmamamız gerekir. Dört mevsimi yaşadığımız ülkemizin yeşilliği, ağaçları, denizleri, ırmakları, gölleri ile tasviri zor yapılacak güzelliklere sahiptir. Bundan dolayı cennet vatan denilmiştir. Ağaçlarla kaplı olduğu için cennete cennet denilmiştir. Yangın cehennemi temsil etmektedir. Canlıların, ağaçların, bitki örtülerinin yanmasına sebep olan zalimler için yaşasın cehennem…

İstiklal şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy,

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!

Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Duasıyla selametle kalınız….

 

Yazarın Diğer Yazıları