Gençlik Reçetesi 6

Bir önceki yazımızda reçetemizin dördüncü basamağı olan “yürü” aşamasında gençlerimizin yürüyüşleri için gerekli olan iki ayaktan biri olan bireysel unsurlardan bahsetmiştik. Bu haftaki yazımızda ise gençlerin iyi, anlamlı ve huzurlu bir yaşam için gençleri destekleyici çevresel unsurlardan bahsedeceğiz.

Sosyal bir varlık olmamız hasebiyle vakit geçirdiğimiz insanlar, uğradımız mekânlar, edindiğimiz meşguliyetler vardır.

Arkadaş ortamı sigara kokusuna benzer. Sigara içilen bir ortamda iseniz o koku muhakkak surette içmeseniz dahi sizin üzerinizde de bir koku bırakır. Bu anlamda arkadaşlık ortamları da böyledir. Seçeceğiniz arkadaş ortamları sizleri daha önce bahsettiğimiz aşamalar sonrasında kendinizi ileriye taşıyacağınız bir süreçte köstek değil destek olmalıdır. Vakit geçirdiğimiz arkadaşların düşünceleri, ifadeleri, davranışları bizleri de etkileyeceğinden arkadaş seçiminde dikkatli olmalıyız. Sizleri sürekli motive eden, amaçlarınıza ulaşmada pozitif katkı sunan, yenilikçi ve üretken bir zihne sahip arkadaşlık ortamları genelde daha fazla katkı sağlayacaktır.

Diğer türlü yürüyüşü aksatacak bizleri yoldan alıkoyacak ilişkilerden uzak durmalıyız.

Doğru mekânlar da böyle değil midir? Mekânlar zamanın boşa harcandığı yerler değil de zamanın dolu dolu geçirildiği mekânlar olmalıdır. Bu anlamda gençlerin kendilerini sosyal, sanatsal, kültürel, sportif ve gönüllülük faaliyetleri anlamında geliştirebilecekleri başta gençlik merkezleri olmak üzere sivil toplum kuruluşları, spor salonları gibi kurum ve kuruluşların ortamlarında vakit geçirmeleri gençlerin planlı yaşam konusundaki kararlılıklarını destekleyici adımlar olacaktır.

Bir de doğru meşguliyetler dedik. Kimi gençler birçok müfredat bilgisi aldıkları eğitim-öğretim ortamlarından geçerken kimi gençler ise bir meslek türüne karar verip mesleki anlamda kendilerini geliştirmektedirler.  Her halükarda amaçlı yaşam gençlere fayda olarak dönecektir.

Gençlerin zararlı alışkanlıklara sevk edecek arkadaşlarıyla birlikte takıldıkları mekânlarda geçirdikleri zamanı bir düşünelim. Planlı ve amaçlı yaşam süren gençlerin hayatları ile zararlı alışkanlıklara müptela olan gençlerin örneklerini vermemize gerek yok sanırım. Hepimiz sosyal medyadan ya da haberlerden gelişmeleri takip ediyoruz.

Sürekli olarak alışveriş merkezlerinin yolunu tutan, kafelerde gereğinden fazla vakit geçiren, sosyal medyada ve dijital oyunlar oynatan mekânlarda saatlerini harcayan gençlerin de iyi bir tercih yapmadığını söyleyebiliriz.

Boşlukta ve arayış içerisinde olan gençlerin yanlış yönlendirmeler sonucunda taş atarak tepkilerini dile getirdikleri bir süreçten gençler için seferber edilen spor salonlarındaki etkinliklere katılarak ülke çapında şampiyonluk getirecek başarı hikâyelerine dönüşebildiklerini hep beraber gördük / görüyoruz.

Bir pişmanlık ve farkındalık örneği vermemiz gerekirse yaşı kırklara dayanmış insanların bile gençlik merkezleriyle tanışıp doğru mekânda, doğru arkadaşlar ile vakit geçirdikten sonra “bugüne kadar burayı nasıl da tanımamışım, burası benim ikinci evim” deyip bir eğitimden diğerine koştuklarını görüyor ve biliyoruz.

Destekleyici çevresel unsurları bireysel unsurlarımızın yanı başına koymadığımızda süreci çokta sağlıklı ilerletmemiz mümkün olmayabilir. Gençlik reçetemizin etkin ve verimli olabilmesi için bütün aşamaların dikkate alınması ve takip edilmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla çevresel unsurlar konusunda da doğru tercihlerde de bulunmalıyız. Böylelikle reçetemizin beşinci aşamasına geçmiş bulunuyoruz.

Geride kalan dört aşamayı dikkatli şekilde özümseyip pratiklerimizi ortaya koyduğumuz takdirde ne istediğini bilen bir genç profiliyle karşılaşmışız demektir. Bu aşamaya ise “Çekilin yoldan ben geliyorum” aşaması diyoruz.

Çekilin yoldan ben geliyorum diyebilen gençleri vizyoner gençler olarak ta tanımlıyoruz.

Bu gençler;

Kendi potansiyelini keşfetmiş

Anlam dünyasını oluşturmuş

Zaman yönetimini yapmış

Çevresine duyarlı ve bu hayattan ne istediğini bilen gençlerden oluşmaktadır.

Etkili ve verimli bir yaşam döngüsünü oluşturmak isteyen gençler kendisini ve çevresini iyi tanımak zorundadır. Bunu başarıp yol alan civanları gelecekte güzel günler bekliyor diyebiliriz.

Gençlik reçetemizin tamamını böylelikle aktarmış olduk. Dileğimiz odur ki bu reçeteyle yol alabilenler olsun. Bunu başarabildiysek kendimizi mutlu hissedeceğiz. Kalın sağlıcakla…