Azmi İlvan

Yarınlar....!

Azmi İlvan

Gelecek nesilleri nelerin beklediğini bilmemek ne kadar kötü.  Ünlü siyasetçimiz Süleyman Demirel'in bir sözü ile başlamak istiyorum. ''Dün dündür, Bugün bu gündür''

Şimdi ne alaka diyecek olanlarınız olacaktır. Evet haklısınız bu çok basit cümle gelebilir, ama dün yaşandı bugün yaşanıyor yarına Allah kerim  diyerek yaşantımızı devam ettirerek geleceğin hesabını yapmadan , bugünlere geldik. Vatan meseleleri öyle yoğun ki,  bir yandan birileri umut.! aşılarken diğer yandan gelecek kaygısı ruhumuzu sardı. Ülkemizin geleceği bir anlamda Fallara kaldı diyebilirim. Neye kime niye güveneceğimiz belirsiz, bu sorular keşmekeşi içinde, maddi sıkıntılarla da bir yandan boğuşur olduk.  Şu son yıllar da ne kadar çok şey yaşadık değil mi?

Terör, Darbe, Şehitler, Yolsuzluklar, Ergenekon, Balyoz ve Kumpaslar, Savaş, Cemaat, Tecavüzler, Kadın cinayetleri, çocuk tacizleri ve son olarak Anayasa. Vay babam vay, ne ararsan var. İşporta tezgahı gibi.Dün bunlar yoktu bugün var. Ya Yarın..!

Evet, ya yarın ne olacak.? Bir bilinmez denklem gibi. Formülü yok.

İbn-i Haldun şöyle demiş ''Dünü unutanların, bugünüve Yarını  olmaz''

Hani hep deriz ya, bizler Balık hafızalı bir toplumuz dünü çabuk unutan. İşte tam burada  Hz. Ali den bir çümle aktarayım '' Kendini rahat ettirmek istiyorsan, dününü yarınınla karşılaştır''

Bu sözlerin bir anlamı olmalı değil mi? Ne kadar ders çıkarmamız gereken dünden bugüne yaşanmışlıklar var. Bırakın geçmiş tarihi, yakın tarihten bile ders çıkarmamız gereken o kadar çok şey var ki, nedense toplum olarak geçmişin doğrularını  nakörlük derecesinde inkâr eder olmuşuz. Bazen umutlar yeşerir , Beklenen gün gelecekse, çekilen çile kutsaldır, düşüncesiyle sabırla beklemek gerekir, ama sabrın da bir sonu vardır, öyle değil mi?

*

Bunlar Madalyonun bir yüzü, diğer tarafı daha da beter.

Hayat pahalı. Ekonomik  sıkıntılar ile boğuşan bir halk topluluğu bugünü kurtarma peşinde, borç  harç, eş dost desteği ile yaşam mücadelesi içinde hayatla kavga eder olduk. İnsanlar dinamit gibi, bir kıvılcıma bakıyor. Her an birbirlerine patlamak üzere.

Ama, Gergiiin bir toplumun yarını olabilir mi? Ben merkezli bir halk içinde barış olabilir mi? Görüyoruz artık sokakta insanlar birbirine güven duygusunu yitirmiş, sebep EKONOMİK.

Bu sorunları çözmek ilk önceliğimizken, yarın Rejimimiz şu olsun Sistemimiz bu olsun tartışmaları kamplara ayırdı bile. Eskiden Sağcısı solcusu varken, Dün dincisi Laikcisi derken bugün Evetci  Hayırcı diye yine ayrıştık.

Bırakın bunları kardeşim, Geçim, Refah, Huzur ve Barış, bu kavramlara ne oldu. Onları niye gündeme getirmiyorsunuz. Verilen sözler vaatlere ne oldu. Dün ile bugün arasında kavga çıkarırsak, yarını kaybederiz. Niye kaybedenlerden olalım.

Son olarak ,

Gölgeler düşse de yüreğinin üstüne güneşini sakın söndürme, umut yoksa yarınlar uzak kalır insana, unutma bir sen daha yok bu dünyada.

Aze...

Yazarın Diğer Yazıları