Azmi İlvan

Önce Ahlak...

Azmi İlvan

Sosyal yaşamda belirli kurallar vardır.  İnsan haklarına Saygı ve Ahlâk olmazsa, insanlara binlerce Din gelse nafile. Bu iki olgu insanlığın temel kavramlarıdır.

Din olmadan da Ahlâk'lı  olunur.  Çünkü İnanç, Yaradanın Gücüne ve Kudretine inanmaktır. Tüm dinler bunu kabul etmiştir.  Kul ile yaradan arasında Manevi güçtür İnançlar. Bu manevi gücün arasına hiçbir kul giremez, Girmesine izin verenler zaten  İradesizdir Saygı ve Ahlâk kavramları gelişmemiştir.

Yalan, Hile, Hurda temel prensipleridir.

Her gün haberleri dinlerken içime korku salıyor.

Neden mi?

Yine, ki altını çiziyorum. Evet YİNE  hangi din adamı veya Kuran kursu hocası veya Din Vakıf yöneticileri taciz, Tecavüz, ve Cinayete sebep oldu (Gerçek Din adamlarımızı burada tenzih ediyorum)..

Ne acıdır ki son yıllarda bu olayların giderek artması insanımızın güven duygularını yok ediyor. Önünü kesmek için çaba var mı? Yok.

Bırakın önünü kesmeyi, bir kereden bişey olmaz diyecek kadar da Ahlâksızlar var. Hal böyle olunca da değer yargıların deformasyonu başlıyor.

Tabi yanlız, Taciz ve Tecavüz ile ahlâk'i değerlerin yıpranması söz konusu değil. Yalan İftira Haksız Kazanç ve Şirk. Bunların başında geliyor. Bunlar almış başını gidiyor,üstüne üstlük  Hukuk da  ölmüş ise, o toplumda Ahlâktan söz etmek havanda su döğmeye benzer.

Bu toplum bunu haketmiyor. Çünkü bizim gibi toplumların Ahlâk'i açıdan çok önemli değerleri vardır. Bunlar gelenek görenekler ile bugünlere taşınmıştır. Bir de İnancımızın gereği,  ki en önemlisi Kul hakkıdır. Kul Hakkı derken illa Maddiyat değildir, asıl sözkonusu olan Manevi değerlerin ihlalidir. Gıybet, Dedikodu, Çekiştirme, Yerme, Aşağılama, İftira,  v.s gibi konular Ahlâk'a sığmayan davranışlardır. Elimizi vicdanımıza koyalım ve değerlendirelim. Bunlar yaşanıyor mu şimdi? Yaşanmıyor diyenlerin vicdanının köreldiğini söylemekten de çekinmem.

Mesela,50 küsür gün sonra Referandum yapılacak Evet ve Hayır diyeceğiz.

Daha seçim propogandaları başlamadan, baskı ve iftira kampanyası başladı. Şunu diyenler iyi, bunu diyenler kötü..!

Niye kötü.  Çünkü karşı fikirler rahatsızlık vericidir. Bunu kırmanın en geçerli yolu İftiradır. İşte burda Ahlâk devreye girmelidir.  Birey olarak İrademize sahip çıkamıyorsak bu İftiralara kanmamız, İnanmamız kaçınılmazdır.

Ortada bir Anasaya Paketi var. Bu paketin 18 madeesi var. Bu maddeleri okumaktan anlamaktan aciz olursak, birileri de çıkar, bu tür iftira kampanyası başlatır.

Halk tercihini kendisi yapmalıdır, yapmalıdır da neyi niçin oylayacağını bilmelidir. Körü körüne Evet veya Hayır demenin ne kendisine ne de Ülkesine bir faydası olmayacaktır.

Önümüzde uzunca bir süre var. Bilgi teknolojisinin bu kadar geliştiği bir ortamda, hala birilerinin ağzına bakarak tercih yapılıyorsa bunda bir sakatlık var demektir.

Kuran-ı Kerim oku diye emreder. Hiç olmazsa bu emri dikkate alıp, Yeni..! Anayasa Paketinin 18 meddesini bir okuyalım.

Vatanın çıkarına mı? Değil mi? Diye birilerinin ağzına bakarak değil, Evet ve Hayır'ı, kendi vicdanımız ve Aklımız ile ölçüp tartıp karar vermiş oluruz.

Tabi ki önce AHLÂK... Aze...

Yazarın Diğer Yazıları