Azmi İlvan

Değişim...

Azmi İlvan

Bugüne kadar İnsanoğlunu tüm manada çözen oldu mu?

Bilim'in insanoğlu üzerinde müthiş çalışmaları var. Fiziksel olarak çözülmeyen kalmadı. Hatta o kadar ileri gidildi ki, koyun Doly ile başlayan ve insanlığa mucize diye bakacağım tüp bebek (ki bence müthiş bir olay) meselesi ailevi açıdan çok önemli bir rol oynadı. Mutsuz evlilikler, dağılmak üzer olan yeni kurulmuş aileler açısından olumlu değişim de önemli bir unsur oldu.

Bugün baktığımızda artık bu müthiş olay sıradan bir hale geldi, alıştık ve artık doğal geliyor.

Çağ değiştikçe, karekterlerimizde de belirgin değişiklikler oldu. Sosyal yaşam içinde olmazsa olmaz değerlerimiz özellikle değiştirildi.

Geçmiş dönemler de komşulukları değerlendirdiğimiz de bugünün koşulları içinde olumsuz değişim gösterdi.

Dünya milletlerini ele aldığımız da Kültürel açıdan pek fazla değişiklik yok, ama bizler de geriye dönük olumsuz o kadar çok değişim oldu.  Yüzünü medeniyete dönen bir toplumdan, sırtını medeniyete dönen bir toplum yaratıldı. Düşünme yetisini kaybeden, Sorgulamaya korkan, ahlâki değerleri bir bir göz ardı eden bir halk tipi yaratıldı.

Öyle ki, bu değerlerimizin yok olmasına izin verdiğimizden,  Ülkemizin Rejim değişikliğine de  meydan verdik. Bu değişimin ilk gününden anladık ki, çoğunluğa hitap eden değişim değil. Azınlığın gücüne güç katan, Erk'in elini daha da güçlendiren değişim oldu.

İstanbul Anadolu yakasında BÜYÜK KULÜP var. Buraya herkesin elini kolunu sallayarak giremediği bir kulüp. Yani,  Zenginler Kulübü. Oraya ödenen aidatın bile nerdeyse en üst bir Bürokratın maaşına denk gelen belki de aşan aidatı var. Sınıfsal farklılığın en belirgin tipik bir örneğidir bu kulüp.  Bunu aslında yadırgamıyorum, karşı da gelmiyorum. Elbette olsun,  zenginleşmek güzeldir bu halka yansırsa daha da güzeldir.

Gelir adaletsizliğini bildiğim içindir ki, bu sınıfsal uçuruma ister istemez karşı geliyoruz.

Değişim bu farkı daha da arttıracağa benziyor. Yeni Bakanlara baktığımız da, Devletin Zenginler Kulübü haline dönüştürülmek istendiğini görmeyen göz kördür diyorum.

Cumhur Rejiminden Burjuva Rejimine halkın söz hakkının bittiği bir rejim değişikliğini 24 Haziran da Halk kendi eliyle onayladı.

Haklı olup olmadığımızı zaman içinde ki icraatlardan göreceğiz. Önümüzdeki beş yıl içinde ne kadar ileriye ne kadar geriye gittiğimizi yaşayıp öğreneceğiz.  Ama kesinlikle sancılı bir geçiş olacağının ipuçlarını Hukuki kararlardan ve KHK'lardan anlar gibiyiz.

Ötekileşmiş bir Halk'ın geleceğinden endişe duymamak elde değil.

İroni yapayım;

81 Milyonu kucaklayabilirler ise,  sizden ve bizden ayrıştırmaya son verirler ise,  Üretime dönük bir politika izlerler ise, Milli gelirden eşit paylaşım yapılır ise,  Ahlâki değerlerimizi ön plana çıkarırlar ise, Sosyal yaşama Müdahale edilmez ise, Etnisiteyi bütünleştirirler ise, ve en önemlisi Türkiye'yi ve Milli Eğitimi Cemaatlerin eline teslim etmezler ise. Suriye'den Patates İthal ettiğimize göre Suriyelileri memleketlerine gönderirler ise, ülkemizin her köşesini ayrım yapamadan Kalkınma Planlarını eşit yaparlar ise, Yakın Tarihimizi silmezler ise bu değişim olumlu olur diyebilirim. Diyorum da bu sadece bir İroni.

Hayallerimize ve Umutlarımıza gem vurulmaması dileğiyle, sevgiyle kalın, barış ile kalın ve esen kalın Canlar.

Aze...

Yazarın Diğer Yazıları