Azmi İlvan

Sıradan Biri...!

Azmi İlvan

Sıradan biri olmak için etliye sütlüye karışmayan, kendi halinde daha doğrusu suyun akışına kendini bırakanlar için kullanılan bir terim olarak bilirdim.

Halkın için de sıradan olmayı anlarım, hatta  bazı mesleklerde de kullanırız mesela Futbolcular için deriz bazen, aslında hiç gerek yoktu takıma almaya  Sıradan bir futbolcu, yani vasatın üzerine çıkmayan biri.

Veya, meslekler için de söyleyebiliriz, gerçi yaptığı işin değerini bilen biri bunu kabul etmez. Her iş  ve Meslek kutsaldır için de emek vardır alın teri vardır.  İşiniz ne sorusu ile sıkça karşılaşırız, çünkü yaptığımız  iş,  toplum içinde ki Statünüzü belirler. Övünerek şöyle diyenler vardır İş Adamıyım veya Kadınıyım, Mühendisim, Doktorum, Bilim adamıyım v.s. ama aslında kazancınızla ilintilidir statünüz.

Yıllar öncesi, Kız istemeye gidildiğin de damat adayının işi mesleği ve tahsili sorulur ve ardından kazancı. Memur denildiğin de kız analarının gözleri parlar. Bak ne güzel Devlet memuru geleceği garanti diye kızını vermek için fazla düşünmezlerdi. Kariyeri ve kazancı yeterliydi.

İşçi olmak hiçbir zaman kariyerden sayılmadığından, hep sıradan bir meslek olarak hafızalara kazınmıştır. Ülke ekonomisine üreterek en çok katkı sağlayan bir meslek niye sıradan sayılır ki? Bu konu başlı başına yazılacak, tartışılacak bir konu.

Konuyu fazla dağıtmadan asıl mevzuya geleyim.

4 Ekim 2017 günü saat 19'00'da Haber saati. TV de haberleri izliyorum, genel de tüm kanallar ardı ardına aynı haberleri sunar. Takıldım birine dinliyorum Gündem yoğun, Terör, Şehitler, Talabani Referandumu ve Büyük şehir Belediye Başkanları  ve Enflasyon. Tüm haberler bu mihmalde.

Bir belediye başkanının İstifası  gündemi fazlasıyla meşgul ediyor. 24 yıl Başkent'e Millet iradesi ile seçilmiş.! biri. Nasıl seçildiği neden seçildiği beni hiç ilgilendirmiyor sonuçta seçilmiş biri. Seçmenlerinin İradesiyle görevine devam edip etmiyeceği Demokrasinin gereğidir.

Bu belediye başkanının da mensubu olduğu partinin ki  İktidardalar, Millet Vekillerine röportaj da soruluyor, İstifası istenen arkadaşınız için ne düşünüyorsunuz?

Cevaplar çok ilginç geldi, hele ki bir MİLLET VEKİLİ'nin verdiği cevap çok enteresan. Ben ne diyebilirim ki ben SIRADAN BİR MİLLET VEKİLİYİM yorum yapamam...!

Yani;

Millet Vekilliği de sıradanmış meğer. Düşüncesini bile açıklayamayacak kadar SIRADAN.

Ülkenin kaderini belirleyen bu Vekillerin Mecliste ne işi var diye sormaz mı seçmenleri. Sormuyor ise, Sıradan Seçmen kitlesi  bu Vekilin arkasında diye düşünmeden de geçemiyorum. Sıradanlık kendine Özgüveni olmayan insanların savunma mekanizması olmuş maalesef.

Başka soruları da ardından sormak geliyor içimden.

Meclise girmekte ki amacınız ne?

Ballı Maaş mı?

İhale takibi mi?

Kula Kulluk etmek mi?

Bu sorulara cevap aramak hiç de zor değil. İstifası istenen Belediye Başkanı bile Parti başkanını Peygamber ilan edecek  şu yorumu yapabiliyor '' Başkanımıza hizmet etmek Ümmet'in görevidir..!''

ÜMMET NEDİR;

Allahü teâlânın gönderdiği bir peygambere inananların hepsi. Bir kavme, peygamber gönderilince, o kavim onun ümmeti olur. Îmân edenlerine "Ümmet-i icâbet", îmân etmeyenlere de "Ümmet-i dâvet" denir.

*

Bu düşünceye sahip olanların,  Devlet'e hizmet etmek gibi bir amacı olmadığı anlaşılıyor.

Sanırım İstifa etmesi veya ettirilmesi  isabetli bir karar olacak Ankara için.

Aze...

Yazarın Diğer Yazıları