Van Kent Meydanı Nasıl Olmalı?
İkram Kali
2011 VAN depreminin ardından hazırlanan yeni imar planı 2013 yılında askıya çıkarıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü yetkilileri hazırladıkları yeni imar planıyla modern bir Van'ın ileride ortaya çıkacağını söylediler!
Van için yol haritası olarak olduğu ileri sürülen yeni imar planı daha işin başında yapılan rant odaklı müdahaleler ve yapbozlarla yamalı bohçaya dönüştürüldü. Vanlıları ümitlendiren imar planının şekli şeması değişti/rildi.
Başka bir şey ortaya çıktı.
Revize edilen o günkü yeni imar planına göre;
Van'ın kentsel geleceği, sosyal, kültürel ve çevresel ihtiyaçları dikkate alınarak 35 bin metrekare alana sahip olan eski Devlet Hastanesi'nin yeri kültür park ve festival alanı, Toprakkale kışlasının yeri yeşil alan ve Van belediyesi birimleri, YYÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yeri poliklinik, kent parkı ve yeşil alan, Valiliğin yeri park ve kent meydanı, Atatürk şehir stadyumunun yeri valilik, büyük bir cami ve meydan, DSİ 17. Bölge Müdürlüğü'nün yeri Deprem Müzesi ve park olacaktı.
Ardan 6 yıl geçti.
İmar planında gösterilen değişimler şu ana kadar gerçekleşmedi.
Aksine turizm, sosyal yaşam bölgesi olarak doğası korunması gereken Edremit kamu kurumlarının hizmet binalarına kurban edilerek beton yığını haline dönüştürüldü. Van Gölü çevresinde yapılaşma kodu 1655,00 metreden 1653,00 metreye indirildi. Deprem sonrası yapılmaya başlanan konut siteleri yeşil alandan ve mimari estetikten yoksun, makyajlı beton kütlelerine dönüştürüldü. Deprem ve yeni imar planı çağdaş yaşanılabilir şehirleşme için değerlendirilemeyince Van için tarihi fırsat kaçırılmış oldu.
Neyse.
Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu'nun ilimize vali ve büyükşehir belediye başkan vekili olarak atanmasıyla birlikte şehirleşmede, kent kimliğinin oluşmasında yeni bir döneme girildi. Kentimizin tarihi ve kültürel birikimini yansıtan kimliğine uygun şekillenmesinde bundan sonra son sözü Vali Zorluoğlu söyleyecek.
Van'ı her yönüyle gözlemleyerek fotoğrafını çeken, toplumun farklı kesimlerinden kentin sorunlarını dinlemeye devam eden Vali Zorluoğlu, "Bütün STK'ları halkımızın temsilcileri olarak görüyorum ve STK'larımızın özellikle yaptığımız hizmetlerde fikirlerini alacağız, önemseyeceğiz ve karar verirken bu fikirleri mutlaka hesaba katacağız. Van şehrini hem valilik olarak hem de belediye olarak mutlaka halkımızla beraber yönetmeye gayret göstereceğiz" açıklamasıyla demokratik, katılımcı, ortak aklı esas alan yönetim anlayışı sergileyeceğinin altını çizdi.
Organize Sanayi Bölgesi, Olimpik Yüzme Havuzu, Urartu Müzesi, Karayolları Bölge Müdürlüğü, Nur Tatar Spor Salonu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve daha birçok kurum dayatmalarla çok yanlış yerlerde inşa edildi. Aynı şekilde yeni kurulan Tuşba ve İpekyolu ilçelerinin sınırları ve isimlerinin belirlenmesinde de "ben yaptım oldu" mantığıyla bugün telafisi olmayan hatalar yapıldı. Anlayacağınız Van'ın şehirleşmesinde şehir plancılığı yerine kişisel kararlar belirleyici oldu. Karar vericiler gitti eserleri geride kaldı!
Geçmişte yapılan bu hataların tekrarlanmaması gerekir.
Büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerince projeler hayata geçirilirken, yer seçimi, yapılırken, isim belirlenirken kentimizin tarihi, kültürü, birikimleri göz ardı edilmemelidir. Bu anlamda sokaklara, parklara, yeni hizmet binalarına ve diğer eserlere verilecek isimler kentimizin kimliğiyle bağdaşmalıdır. Kentimizde yapılacak eserler kentimizin hafızasına katkı da sağlamalıdır.
Geçen hafta Vali Zorluoğlu mevcut hükümet konağının yıkılarak yerine kent meydanı yapılacağını açıkladı.
Bizde katılımcı yönetim anlayışından hareketle geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması için kent meydanıyla ilgili bazı önerilerde bulunarak güzel hizmete katkı sunmayı görev addediyoruz.
Bilindiği gibi kent meydanları toplumsal örf ve adetlere göre tasarlanmış, kentin tarihini, kültürünü yansıtan, kent toplumunun doğal, kültürel ve sosyal özelliklerini sergiledikleri, insanların bir araya toplandıkları miting, festival, tören alanı ve şehirle bütünleştikleri görkemli simgesel mekanlardır. Fonksiyonel tasarımlarının yanı sıra kent meydanlarını önemli yapan çevresindeki dini tarihi yapılar, anıtlar, heykellerdir. İstanbul Sultanahmet Meydanı Meydandaki Sultanahmet Camii, Taksim Meydanındaki Taksim Cumhuriyet Anıtı gibi.
Bu bağlamda VAN KENT MEYDANI için önerilerimiz şunlardır:
Birincisi, Van Kent Meydanı Hazreti Ömer Cami, Cumhuriyet, İskele, Sıhke Caddesi, Hastane Caddelerini kapsamalı. Meydan çevresinde yer alan binalarının dış cepheleri de meydanla uyumlu hale getirilmelidir. Çiçekler, ağaçlar, su havuzları ve şehrimizin yapısına uygun yer döşemeleri ve mobilyalarla donatılmalıdır.
İkincisi, Van Kent Meydanı projesinde 1915'te Birinci Dünya Savaşı sırasında hayatını kaybeden 30 bin Vanlı şehitler ile yaşanan tarihi olayları yansıtan etkileyici bir anıt yer almalı, şehrimizin 7 bin yıllık tarihini anlatan mermer üzerine işlenmiş tarih şeridine yer verilmelidir.
Üçüncüsü, yıkılacak hükümet konağının gerisinde Van Kenti Meydanına tarihi, kültürel kimlik ve mimari ruh kazandırmak amacıyla iki katlı eski tarihi hükümet konağının bir örneği yapılmalıdır. Valiliğin bazı birimlerin yer alacağı tarihi hükümet binasında vali, vali yardımcıları günlük çalışmalarının toplantılarının bir bölümünü burada gerçekleştirebilir. Önemli konuklar tarihi vilayet binasında ağırlanabilir. Burada sergi, konferans, panel gibi bir kısım etkinlikler de yapılabilir.
Geçmiş yanlışlara bir daha düşmemeliyiz.
Estetik, çağdaş, işlevsel bir kent meydanı Van'ımızın kent kimliğine, hafızasına, turizm zenginliğine katkı sağlayacaktır.
Kadım kentimize ne yapılsa azdır.